SON EKLENENLER

BASKI YAPANLAR VE BASKI YİYENLER!

Kamu Sen İstanbul İl Temsilcisi Remzi ÖZMEN yazdı: BASKI YAPANLAR VE BASKI YİYENLER!
25 Nisan 2019 21:42

Seçim sonrası, kamu çalışanının gündemini meşgul eden sendikal baskılar oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız Memur Sen’in toplantısında sendikalardan istifalar ile ilgili yaptığı açıklamada; 657 sayılı kanunu referans göstererek “Devlet memurları güvencen vardır, seni müdürlükten alabilirler memuriyetten de alamazlar ya, dik duracaksın baskıya boyun eğmeyeceksin,” demişti. Bu sözler bize tanıdık geldi. 

Çünkü yıllardır bizim memur kardeşlerimize söylediğimiz sözlerin aynısıydı. Sendikal baskı neymiş bilmeyenler, en ufak bir hissedişe bile tahammül etmeyerek feryat figan etmişler ve bu feryatlar Beştepe’de yankı bulmuştur. Oysa çok değil daha 2014 yılında bir gecede sendikalarından dolayı hukuksuzca binlerce okul müdürü görevden alındı. Bunların büyük bir bölümü de devletin açtığı sınavla ve ellerinde kazandı belgesi olduğu halde kapının önüne konuldu. Bundan sonrası daha vahimdi çünkü hukukun hiçbir kararına uyulmadı mahkeme kazansalar bile kapının dışında tutuldular.

O dönem yaşananlar baskı falan değildi düpedüz cinayetti. İnsan hakları ihlali idi. Devletin teamüllerini yerle yeksan etmekti. Ancak tüm haykırışlarımıza kulak tıkandı ne baskıları kırabildik ne de memurları baskı endişesinden kurtarabildik. Her şeye rağmen ne bir başkanın ne de bir Cumhurbaşkanının ayağına kapanmadık. Aman ne olur bizi kurtar imdat diye bağırmadık. Basını seferber etmedik, etmeye de zaten gücümüz yetmezdi.
Bu süre zarfında yalnızca alanlarda olduk. Biz sırtımızı hakka, adalete, hukukun üstünlüğüne, milli ve ahlaki değerleri yüreğine hücrelerine kadar işleten kamu çalışanı kardeşlerimize dayadık. Mücadelemiz yalnız kendimiz için olmadı, işte bugün baskı görüyoruz diyenler imdat diye bağıranlar için de mücadele ettik. Çünkü kimden ve nereden gelirse gelsin haksızlığa karşı çıkmayı kendimize görev bildik.

Geldiğimiz süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızı yalnızca Memur Senin Cumhurbaşakanı olarak görmedik. Onu Türkiye Cumhuriyetinin mevcut Hakan’ı olarak gördük. Ya da Devle kültürümüzün gereği olarak Hakan -Güneş yani Gündoğdu’dur ve adaletin temsilcisidir anlayışıyla baktık. 

Yıllardır baskı gören diğer sendika mensupları için tek söz etmezken, baskılara sessiz kalınırken yalnızca bir sendikanın taleplerini karşılar şekilde beyan vermesi bu bakışımızdan olmalı ki bize yabancı geldi. Sendikal ayrım yapması bir sendikaya sahip çıkar şekilde beyanat vermesi karnımızdan konuşmaya gerek yok, bizi üzmüştür ve böyle olmamalıdır dedirtmiştir. 

Cumhurbaşkanımızın tarafgir davranması benim sendikam, benim vakfım gibi tasnifler yapması korkarım ki sistem tartışmalarını yeniden gündeme taşır. Bunca emek ve zahmetle bu noktaya getirilen sistemi tartıştırmak harcanan zaman yazık edecektir. Bu yüzden nasıl ki seksen milyon insan sizi Cumhurbaşkanı görüyor ise siz de ayrım yapmadan seksen milyon insanın Cumhurbaşkanı olduğunuzu bazı hassas konularda tarafsız kalarak göstermelisiniz diye düşünüyoruz. 

Sonuç olarak gelin ağlaşmayalım, muktedirlerin arkasına sığınmayalım. Muktedirlerden şunu isteyelim. 2014 yılında savcılıklara Şube Müdürü, İlçe Müdürü, İl Müdürü, Kaymakam ve Valiler için yaptığımız tüm şikayetler koğuşturmaya yer yok diye rededildi. Kamu çalışanı bundan böyle sendikasına göre değil liyakat ve ehliyetine göre istihdam edilsin diyelim. Hiçbir amir sendika tercihlerine müdahale etmeyecek, böyle bir yola yeltenen olursa savcılıklara verilen şikayet dilekçelerine koğuşturmaya yer yok ibaresi konulup rededilmeyeceği garantisini verelim. Sistemin normalleşmesi için de baskı yiyorum diyenlerin öncelikle baskı yapmaktan vazgeçtiğini görelim.

Remzi ÖZMEN/ Kamu Sen İstanbul İl Temsilcisi

AJANS KAMU

KAMU EXPRESS SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER