SON EKLENENLER

TAŞERON ÜZERİNDEN SENDİKALARIN YETKİ KAVGASI

Aydınlık Gazetesindeki Mehmet Akkaya "Hak-İş boşuna sevindi" başlıklı yazısında işçi sendikalarının üyelik, yetki kapma ve toplu sözleşme süreçlerini yazdı.
19 Nisan 2018 07:52

Hak-İş boşuna sevindi

Hükümet, 24 Aralık 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınladığı 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 127. maddesine şöyle yazmıştı: “Geçişi yapılan (kadroya ya da BİT’lere-M.A) işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.”

Bu karışık cümlenin Türkçesinde önemli yasaklar, kısıtlamalar ve yeni durumlar var.

1-) Kadroya ya da BİT’lere aktarılan taşeron işçileri, taşeron işçisi iken işyerlerindeki toplusözleşmelerden yararlanıyordu ama geçişten itibaren bu haklarını kaybetmiş oldular.

Ne zamana kadar?

“Süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihine kadar.”

2-) Kadroya ya da BİT’lere aktarılan taşeron işçileri, taşeron işçisi iken işyerlerindeki sendikalara üye olma, hatta temsilci olarak atanabilme hakkına sahipken, geçişleri yapıldıktan sonra bırakalım temsilci olabilmeyi, sendika üyesi olma haklarını da kaybettiler.

Hatta geçiş öncesinde işyeri temsilcisi ya da baştemsilcisi olan taşeron işçileri, geçişle birlikte bu Anayasal ve sendikal haklarını da kaybettiler.

Ne zamana kadar?

“Süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihine kadar.”

3-) Sendika üyesi olamayacak, toplusözleşme olanağından da yararlanamayacaksa, “Süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihine kadar” ücretleri ve sosyal hakları nasıl olacak?

Yüksek Hakem Kurulu bu durumdakiler için yeni sözleşmeler ilan etti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 12 Nisan tarihinde Yüksek Hakem Kurulu kararlarını açıkladı. Yüksek Hakem Kurulu’nca ilan edilen yeni sözleşmenin ayrıntılarını, Sayın Yıldırım Koç’un 14 Nisan 2018 tarihinde yayımlanan “Kadroya geçirilen taşeron işçilerinin sorunları bitti mi?” başlıklı yazısında okuyabilirsiniz.

4-) Yüksek Hakem Kurulu’nun söz konusu kararlarından anlıyoruz ki, “Süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihi”, öyle yakın zamanda değildir. Tarih, 31 Ekim 2020’dir.

Bu demektir ki,

| 31 Ekim 2020 tarihine kadar başka sözleşme yapılamayacak.

| 31 Ekim 2020 tarihine kadar işçilerin herhangi bir sendika üyesi olmalarının yasal bir anlamı olamayacak.

| 31 Ekim 2020 tarihine kadar herhangi bir sendika, bu kapsama giren herhangi yerdeki bir işçi adına, herhangi bir durum için yetkili örgüt olarak davranamayacak.

| Sendikalar ancak bu sürenin bitiminde yetki için başvurabilecek, yetkinin çıkmasından sonra işyeri temsilcisi atayabilecek ve sendikal toplusözleşme süreci ondan sonra başlayabilecek.

5-) 31 Ekim 2020 tarihine, hatta o tarihten sonra yetki için başvuracak sendikanın yetkisi çıkıncaya kadar, sadece işçinin sendika aracılığı ile yapabileceği toplusözleşme yapma hakkı yasaklanmış olmuyor, sendikaya üye olma ve sendikanın yasadan kaynaklanan diğer olanaklarına başvurabilme hakkı da yasaklanmış oluyor.

6-) Yetki başvurusu sonucunun birkaç aydan önce çıkmayacağı düşünülürse, sendikaların toplusözleşme talebi başvurusu ve işçinin sendikal haklardan yararlanabilmesi 2021 yılına sarkacaktır.

7-) Bu durum gösteriyor ki, ekonomik kriz sanılandan daha etkilidir, hükümet can derdine düşmüştür. Yaklaşan seçimler de düşünülürse, hükümetin ayakta kalma çabası, Hak-İş’e çıta atlatma sevdasının önüne geçmiş.

8-) O halde Hak-İş boşuna sevindi. 2021’e kadar bu işçiler hiçbir sendikanın ve hiçbir konfederasyonun üyesi değiller. Daha da ötesi, bu işçilerin büyük kısmı bugüne kadar kendisinin üyesi iken, hükümetin ayakta kalma sevdası yüzünden onları da kaybettiler. Hepsi boşa çıkmış oldu. Böylece pirince giderken evdeki bulgurdan da oldular.

9-) O halde Türk-İş de boşuna üzüldü. Hatta fırsatlar doğdu. Sadece boştakileri değil, düne kadar başka konfederasyonlarda üye olan ve kararname ile boşa çıkanları da üye yapabilir.

Hemen her kongrede gündeme gelen “örgütlenme fonu” hızla yaratılır, hızla örgütçüler yetiştirilirse, 2021 başında 900 bin işçinin büyük kısmı Türk-İş üyesi yapılabilir.

Gözünü açanın, erken kalkanın, erken hazırlananın, konfederasyon çapında hazırlananın yol alacağı durumdur bu.

AYDINLIK

KAMU EXPRESS SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER