SON EKLENENLER

TAŞERONUN 'HAFTALIK İZNİ' İLE İLGİLİ YARGITAY'DAN EMSAL KARAR!

Taşeronun 'haftalık izni' ile ilgili Yargıtay'dan emsal karar!
13 Şubat 2020 08:59

Taşeron işçilerin haftalık ve yıllık izinleri zaman zaman tartışma konusu olmaktadır. Özellikle temizlik ve güvenlik hizmetlerinde görev alan taşeron işçilerin, izinlerinde bu tür tartışmalar çok yaşınıyor. İşte belediyede çalışan bir taşeron işçilerin açmış olduğu işçi alacak davasında, haftalık izinlerle ilgili örnek teşkil edecek bir karar çıktı. Yargıtay 22. Dairesi tarafından verilen kararın ayrıntıları şöyle:

T.C.
YARGITAY
YİRMİİKİNCİ HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı Belediyeye ait iş yerinde çalıştığını ve sendika üyesi olduğunu, açlışma süresince yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan bayram harçlığı, giyim ve koruyucu eşya yardımı alacaklarının ödenmediğini, yemek ve yakacak yardımları alacaklarının ise toplu iş sözleşmesinde net kararlaştırılmasına rağmen brüt ödendiğini, işyerinde günlük 13 saat çalışmasına rağmen fazla çalışma ücreti alacağının ödenmediğini, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen karşılığının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım sosyal yardım alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, işyerinde fazla çalışma söz konusu olamdığını, davacının diğer talep konusu alacaklarının da eksiksiz ödendiğini ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:Karar süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı işçinin hafta tatili izni kullanıp kullanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3. maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2009 yılı Nisan ayı ile 2011 yılı Nisan ayı arasındaki döeneme ilişkin davalı işverenlikçe sunulan cumartesi ve pazar günü çalışmaları gösterir puantaj cetvellerine göre, davacının cumartesi ve pazar günü çalıştığı günler bakımından hafta tatili alacağı hesaplanmıştır. İşyerinde normalde Cumartesi günleri çalışılması veya çalışılmaması işverenin yönetim hakkından kaynaklanmakta olup eğer bireysel veya toplu iş sözleşmesinde Cumartesi gününün açıkça hafta tatili(akdi tatil) olduğu düzenlenmemişse o günün işgünü sayılması gerektiği, buna göre davalı işyerinde haftanın altı gününün iş günü, bir gününün hafta tatili olduğunun kabulü gerekmektedir. Dosya kapsamında yer alan 15.04.2010-15.04.2012 tarihli toplu iş sözleşmesinin 19. maddesinde cumartesi gününün akdi tatil olduğu açıkça kararlaştırılmış ise de; 15.04.2008-15.04.2010 yürürlük tarihli Toplu İş Sözleşmesinin “Normal Çalışma Süresi” başlıklı 15. maddesinde çalışma süresi bakımından Yasa hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş olup, ilgili toplu iş sözleşmesinde cumartesi gününün akdi tatil olduğu yönünde bir düzenleme yer almamaktadır. Buna göre bahse konu toplu iş sözleşmesinin yürürülükte olduğu dönem bakımından Cumartesi gününün hafta tatili olarak kabul edilmesi hatalıdır.Davacının haftanın altı günü çalışması üzerinden fazla mesai süresinin belirlenmesi gerekli iken hafta içi çalışması bakımından fazla mesai süresinin tespiti hatalıdır. Ancak davacı tarafın bu konuda temyizi bulunmadığından bu husus usuli kazanılmış hak oluşturmaktadır.

3-Taraflar arasında davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan yemek ve yakacak yardımının hesaplanması hususunda da uyuşmazlık bulunmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır. Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde yemek ve yakacak yardımı talebine ilişkin beyanı, “... yemek yardımı ve yakacak yardımı Toplu İş Sözleşmesinde net kararlaştırılmasına rağmen belirlenen miktar brüt ödenmiştir” şeklindedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya ödeme yapıldığının işverence ispat edilemediği gerekçesiyle 15.04.2008-04.04.2011 tarihlerinde işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerine göre ödenmesi gereken net yemek ve yakacak yardımı hesaplanmıştır. Ancak davacı vekilinin dava dilekçesindeki beyanı dikkate alınarak, mahkemece toplu iş sözleşmesinde belirlenen net yemek ve yakacak yardımının davacıya brüt olarak ödenmesinden kaynaklanan fark alacağın hesaplanması gerekirken, davacı beyanı dikkate alınmaksızın hiç ödeme yapılmamış gibi hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

SGKREHBERİ

KAMU EXPRESS SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER