MAHİR KILIÇOĞLU mahirkilicoglu@hotmail.com

KKTC’DE EĞİTİM

20 Temmuz 2018 Cuma 05:00

2013 yılında rehber öğretmenlerin davetli olduğu bir üniversite toplantısındaydık. Toplantı, eğitimle ilgili, konuyu tam hatırlamadığım bir konuydu. Toplantı sonunda soru faslına geçildiğinde, sunumu yapan akademisyene, Kıbrıs’ta uygulanan blok ders uygulaması soruldu.

Blok ders uygulaması şöyle: ilkokullarda günde 6 ders var ve 2’şerli blok ders uygulanıyor. Ortaokul ve liselerde günde 7 ders yapılır ve sabah ilk üç saat blok ders uygulamasından sonra 2’şerli bloklarla diğer dersler yapılır.

Akademisyen çok şaşırmıştı. Nasıl böyle bir şey olabilir, insan doğasına aykırı bu dedi. O gün o akademisyenin kabullenmediği, yanlış bulduğu blok ders uygulaması hala devam ediyor.

Sadece o akademisyen değil, başka pek çok eğitimci yanlış buluyor blok ders uygulamasını. Türkiye’de olması gerektiği gibi isteğe bağlı ve gerektikçe kullanacak şekilde blok ders uygulaması mevzuatta var.

Kıbrıs’ta liseler ve ortaokullar 07:55’te ders başı yapar. İstisnasız bütün ortaokul ve liselerin sabah ilk ders zili 07:55’tir. İlkokullarda bu 08:00’dır. Bütün ilkokullar da aynı saatte ders başı yapar.

Eğitim Türkiye’nin 1998 yılında vaz geçtiği şekilde işliyor: 5+3+4. Hiç 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulanmamış Kıbrıs’ta.

Kıbrıs’ın okulları aynı saatte başladığı gibi aynı saatte de biter. İlkokullar saat 12:40’ta, liseler ve ortaokullar 13:05’te biter. Hiçbir okul bu saat uygulamasından farklı bir saat uygulayamaz. Tam gün eğitim uygulaması yoktur. Sadece haftanın bir günü saat 16’ya kadar ders işlenir. Öğleden sonraki üç saat ders blok halinde işlenir…

Hâlbuki Türkiye’de birbirine komşu 3-4 okulunda derslerin her biri farklı saatte başlayabilir, farklı saatlerde bitebilir. Bu herkesin işine yaracak şekilde maksimum anlaşma sağlanarak, okul yönetimlerince belirlenir.

Kıbrıs’ta blok ders haricinde sınavların ada çapında aynı zamanda, vizeler ve finaller şeklinde yapılması uygulaması da vardır. Bu zaman dilimi okula göre değişir, bazıları 6 gün, bazıları 7 gün kullanarak sınavları gerçekleştirir. Okullarında ders yoğunluğuna göre yapılır. Günde en fazla iki sınav yapılır. Haftalık bir saat olan dersle, 6 saat olan dersin sınav sayısı aynıdır, vize ve final olmak üzere iki tanedir. Türkiye’de ise dersin haftalık saatine göre, 1’le 3 arasında sınav yapılır.

Sınav haftalarında kesinlikle ders işlenmez. Öğrenciler günde bir veya iki sınava girer ve evine gider. Türkiye’de sınav haftası uygulaması olmadığı gibi, sınav günü dersler işlenir.

Aynı gün ve saatte sınav yapıldığı için bir öğretmen, girdiği bütün sınıflara aynı anda sınavını yapabilir.  Bu sistemi belki de bu yüzden öğretmenlerin çoğu seviyor ancak, sınav haftaları nedeniyle ciddi zaman kaybı yaşandığı inkâr edilemez bir gerçektir.

Zaten final sınavlarından sonra kesinlikle ders işlenmez. Telafi sınavları, bütünleme vs. diyerek karne haftasına girilir ve bir dönemde bu nedenle en az 10 gün öğrencilerin büyük çoğunluğu okula gelmez, dersler hiç işlenmez. Bu da iki dönemde 20 gün, 4 yılda 80 gün eder.

Sınav haftalarını buna katarsanız, dönem başına en az 12 gün daha eklerseniz bir yılda 24 gün, 4 yıllık öğrenim sonunda 96 gün eder. Dört yılda, sadece sınav haftası ve final sınavları sonrasında uygulanan derssiz günlerle 176 gün kadar bir kayıp yaşanır. Türkiye’de eğitim öğretimin 180 gün olduğunu hatırlarsak, Kıbrıs’ta lise ve ortaokullarda nelerin eksik olabileceği konusunda bir tahmin yürütülebilir.

Benim gözlemlerim, pek çok konunun sene sonuna yetiştirilemeyip yarım bırakıldığına dairdir. Müfredat ya konular derinlemesine işlenmediği için ya da süre yetmediğinden yarım bırakılarak tam olarak işlenemiyor.

KKTC öğrencilerinin üniversite sınavına girişlerindeki durumu Türkiye’nin en sonuncu ilinden daha geridedir. Kıbrıs’ta öğretmen açığı, Türkiye’dekinin onda biri kadar bile değildir. Okullar ve sınıf sayıları yeterli hatta pek çok yerde sınıf sayıları fazladır.

Ulaşım, teknolojiyi kullanma, eğitim fırsatları açısından son derece zengin olanakları olsa da, Kıbrıs’ta sadece blok ders uygulaması bile başlı başına büyük yanlışken, kimsenin gidişatın yanlışlığı konusunda bir fikri olduğuna ihtimal vermiyorum. Olsa, birileri en azında yarım gün olan okulları tam gün yapardı.

Okullarda uygulanan müfredat konularına girmiyorum. Çünkü şimdilik en büyük sorun, kalıptan çıkmış gibi herkesi aynı saatte okula başlatmak, aynı programı uygulamak ve okullarda sadece yarım gün ders işlenmesidir.

Eğitimin paydaşları Kıbrıs’ta yukarıda bahsi geçen konular da dâhil, eğitimin gerçek sorunlarını gündemlerine almazlar. Dolayısıyla çözüm konusunda da kimsenin fikri yoktur. Gidin orada yaşayın, görün, zaman durmuş gibidir; zaman gibi sorunlarda birilerinin tarafından çözülmesini bekler gibi orada duruyor.

20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtının 44. yıl dönümünün kutlandığı bu günde, insanlar Yavuz Çıkarma plajında her yıl olduğu gibi şafak nöbeti tutuyor. 20 Temmuz 1974 sabahı adaya ayak basan Türk askeriyle, Kıbrıslı Türkler özgürlük, barış ve kendi devletleriyle tanıştı. Belki de, değişim, gelişim, büyüme ve aydınlık yarınlara yürüme için de Kıbrıs, yine Türkiye’nin yardım ve desteğine ihtiyaç duyuyordur.

Mutlu Barış Harekâtının 44. yıl dönümünü kutlar tüm şehitlerimize minnetle rahmet dilerim.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #