SON EKLENENLER

İKTİDARI UYARIYORUZ KIDEM TAZMİNATINA DOKUNAN YANAR

15-16 Haziran 1970 Türkiye işçi sınıfı tarihinin en önemli günlerinden biridir. Bundan tam 50 yıl önce, 15–16 Haziran 1970'te sendikal ve demokratik haklara getirilmek istenen kısıtlamalar karşısında başta İstanbul ve İzmit'te yüzbinlerce işçi, fabrikalarından, işletmelerden çıkarak sokaklara döküldü. Amaçları örgütlenme haklarına getirilen kısıtlamaları engellemekti.
16 Haziran 2020 16:46

1970 yılında yaşanan ekonomik krizin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de faturası yine emekçilere kesilmek isteniyordu. İş ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi için yaygınlaşan işçi direnişleri dönemin hükümetinin hareket alanını daraltıyordu. İktidar krizin yükünü emekçilere yıkmak ve işçi hareketini engellemek için çözümü sendikal hakları kısıtlamada buldu. 274 sayılı Sendikalar Yasası ve 275 sayılı Topu İş sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasalarında değişiklikler yaparak, gelişen işçi hareketini önlemek istiyordu.

Yasa değişikliği, bir sendikanın ülke çapında faaliyet göstermesi için işkolundaki işçilerin üçte birini temsil etmesi zorunluluğunu getiriyordu. Ayrıca, sendika kuruculuğu için o işkolunda en az üç yıldan beri fiilen çalışıyor olmak, uluslararası işçi örgütlerine üye olma hakkı da yalnızca o işkolunda en fazla işçiyi temsil eden konfederasyona bağlı sendikaya tanınıyordu. Aynı yörede farklı işkollarındaki sendikaların birlik oluşturma hakkı kaldırılıyordu.

Bu durum karşısında işçiler kazanılmış haklarını korumak için Anayasal direniş komiteleri kurarak eylem kararı aldılar.

15 Haziran 1970 sabahı işçiler işbaşı yapmayıp, fabrikalarından çıkarak yürüyüşe geçtiler. İstanbul'da yoğun işçi yerleşmelerinin bulunduğu Kartal, Bakırköy, Levent, Topçular, Sağmalcılar, Gebze bölgelerindeki fabrikalarda ve İzmit'te 115 fabrikada işçiler yeni yasayı protesto etmek için sokaklara döküldü. İşçiler yürüyüş kolu üzerindeki fabrikaların işçilerine yeni yasanın kendileri için ne anlama geldiğini anlatıyor, onları dayanışmaya çağırıyorlardı.

16 Haziran günü işçiler tekrar yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş kollarının birleşmemesi için Atatürk ve Galata köprüleri açıldı, araba vapurlarının seferleri ise durduruldu. Tüm engellemelere karşın yürüyüş kolu gittikçe büyüyor, polisin kurduğu barikatlarla karşılaşılıyor barikatlar teker teker aşılıyordu. Farklı kollardan gelen kadın ve erkek işçiler Kartal'dan Gebze'den gelen işçilerle gittikçe büyüyordu. Anadolu Yakasında birleşen işçiler Bağdat Caddesi'nden geçerek Göztepe'ye ulaştılar. 16 Haziran akşamı gösteriler sonucu işçilerden Mehmet Gıdak, Yaşar Yıldırım, Mustafa Bayhan çıkan çatışmalarda öldürüldü. 84 işçi yaralandı, 500'ü aşkın gösterici gözaltına alındı. 16 Haziran gecesi İstanbul ve İzmit'te 60 gün süre ile sıkıyönetim ilan edildi, sendikacılar tutuklandı.

İşçi sınıfı onlarca yaralı, gözaltılar ve üç şehide karşılık mücadeleden vazgeçmedi. 131 bağımsız sendikanın katılımıyla Bağımsız İşçi Sendikaları Genel Direniş Komiteleri oluşturuldu. Komite yasa tasarısının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu. Başvuru iki yıl sonra sonuçlandı. Yasanın Anayasaya aykırı hükümleri bu başvuru üzerine iptal edildi. Yasanın çıkması engellenmişti, ama 1970'de başarılamayan 12 Eylül darbecileri tarafından gerçekleştirildi.

15-16 Haziran Türkiye işçi sınıfının sendikal ve demokratik haklar için yürüttüğü kavganın tarihinde parlayan bir ışıktır. Türkiye işçi sınıfı bu iki günde ülkeyi sarstı, tarihi sarstı ve geleceğe umut verdi.

15-16 Haziran büyük işçi direnişinin 50’nci yılında iktidarı uyarıyoruz.

Sendikasını, ekmeğini ve haysiyetini savunan emekçiler dün nasıl ki konfederasyon ayrımı olmadan haklarına sahip çıktıysa bugün de kıdem tazminatı hakkına sahip çıkmakta tereddüt etmeyecektir. 15.06.2020

Yaşasın  15-16 Haziran mücadelemiz…

Belediye-İş Sendikası

 

 

SENDİKA BÜLTENİ

KAMU EXPRESS SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER