SON EKLENENLER

KPSS ALAN BİLGİSİ VE ÖĞRETMEN NİTELİĞİ İLE İLGİLİ BİR YANILGI

Eğitimci Yazar Mahir Kılıçoğlu, Sabah Gazetesi yazarı Şeref Oğuz'un öğretmen niteliği ile ilgili değerlendirmesinde eğitim sisteminin iflasının ilamı şeklindeki değerlendirmesinin yanlışlığına dikkat çekerek "Şeref Oğuz’un penceresinden bakarsak, Maliyemiz çökmüş, kamu yönetimi iflas etmiş, Uluslararası ilişkiler sıfırlanmış… Şeref Oğuz büyük yanılgı içinde. Bu rakamlara göre en iyi durumda olan öğretmen camiası." ifadelerini kullandı. İşte Kılıçoğlu'nun yazısı
04 Ocak 2020 13:21

ŞEREF OĞUZ’UN ANLAYAMADIĞI

Şeref Oğuz, kendisini televizyondan beğeniyle takip ettiğim bir gazeteci. Geçenlerde yazdığı bir yazıyla öğretmen camiasının tepkisini çekti. Yazı “Öğretmen Sınıfta Kaldı” başlığı taşıyordu.

Yazıda, öğretmenlerin KPSS alan sınavında 50 soruda gösterdiği başarı ortalamasının düşüklüğünden yakınılmış. Sevgili Şeref Oğuz, sınava giren herkesin öğretmen olduğunu, onların kendi alanlarında durumunun bu olduğundan yola çıkarak bunun “İflasın İlamı” olduğunu söylüyor.

Kamuoyunda büyük bir yanılgı var. Eğitim fakültesi mezunu, pedagojik formasyon sahibi üniversite mezunu yüzbinlerce insan var. Bunların hepsi öğretmen olacak değiller ancak şu veya bu şekilde öğretmenlik alan bilgisi sınavına giriyorlar. Ataması yapılmamış, eğitim fakültesi ve diğer fakülte mezunu kişilerin ataması yapılmış kişilerle kıyaslamak yanlış olur.

Şeref Oğuz’un listesinde ortalaması 10 doğru olan lise matematik öğretmenlerinin Milli Eğitim Bakanlığında minimum KPSS puanları 2017 yılı itibarıyla 84,283. Bu rakam 2015 yılında 83,272 imiş.

Yani 50 soruda 10 doğru yapan kişiler Milli Eğitim Bakanlığının okullarında öğretmen olamıyorlar. 50 soruda en az 42 doğru yapan kişiler Milli Eğitim Bakanlığında öğretmenliğe başlıyor.

Şeref Oğuz’un listesinde Türkçe öğretmenleri 50 soruda 33 doğru yapmış görünüyor. Atanan öğretmenlerin minimum KPSS puanı 2017’de 80,66, 2015’te 78,34. Şeref Oğuz’a sesleniyorum, 33 doğru yapan Türkçe öğretmeni olmuyor, en az 40 neti olan Türkçe öğretmeni oluyor, bunu biliyor musunuz?

Milli Eğitim Bakanlığının son atamasında 20.125 öğretmenin ataması gerçekleştirildi. Bu atamalar için toplam 46.514 öğretmen adayı başvuruda bulundu. En düşük puan 53,023 KPSS puanıyla Çocuk Gelişimi ve Eğitimi alanından. En yüksek puan da 92,546 KPSS puanıyla Tekstil öğretmenliğinin, o da bir kişi.

En çok öğretmen sınıf öğretmenliğinde atanmış, sayı 3570. Sınıf öğretmenlerinin minimum KPSS puanı ise 74,74. Yani Şeref Oğuz’un iddia ettiği gibi öğretmenler kendi alanlarındaki soruları çözemeyenlerden oluşmuyor. Öğretmenlerin büyük kısmı, kendi alanlarıyla ilgili soruların en az dörtte üçünü doğru olarak cevaplamış.

Sevgili Şeref Oğuz’un anlamadığı bir husus daha var; öğretmenlik alan bilgisi sınavı ortalamaları öğretmenlerin durumunu ortaya koymuyor. Bu soruna, kamu yönetimi, işletme, maliye, uluslararası ilişkiler gibi diğer alanlarda da Şeref Oğuz penceresinden baktığımızda durum çok daha kötü.

Genel yetenek testinin ortalaması         : 60 soruda 20,55 yani% 34

Genel Kültür testinin ortalaması            : 60 soruda 24,10 yani% 40

Eğitim bilimleri testinin ortalaması          : 80 soruda 34 yani% 42

Hukuk testinin ortalaması                      : 40 soruda 9 yani% 23

İktisat testinin ortalaması                        : 40 soruda 9,3 yani% 23

İşletme testinin ortalaması                      : 40 soruda 7,6 yani% 19

Maliye testinin ortalaması                      : 40 soruda 12,82 yani% 32

Kamu yönetimi testinin ortalaması          : 40 soruda 11,26 yani% 28

Uluslararası ilişkiler testinin ortalaması  :  40 soruda 6,25 yani% 16

Şeref Oğuz’un penceresinden bakarsak, Maliyemiz çökmüş, kamu yönetimi iflas etmiş, Uluslararası ilişkiler sıfırlanmış… Şeref Oğuz büyük yanılgı içinde. Bu rakamlara göre en iyi durumda olan öğretmen camiası.  Hem daha fazla soru soruluyor, hem 412 bin aday sınava girmiş.

Yukarıda verilen rakamlara göre iki sonuç çıkarabiliriz:

1.       KPSS sınavı sınava giren kişilerin bilgilerini ölçemiyor ya da

2.       KPSS sınavı doğru ölçüyor, o zaman öğrencilere üniversitelerde verilen eğitim yeterli değil.

KPSS sınavı adayların gerçek durumlarını ortaya çıkaran bir sınav değilse, soru tipleri değiştirilir, sınav konuları değiştirilir ve yeniden sınav yapılır.

KPSS sınavı doğru bir ölçüt ise, o zaman sınava girenlerin üniversite eğitimleriyle ilgili ciddi sorunlar var.

Türkiye’de sorgulanması gereken iki unsur var, biri KPSS sınavının kendisi, diğeri üniversitelerde verilen eğitim. Ellerine 4 yıllık lisans diploması verdiğimiz işletmeciler, maliyeciler, mühendisler, kamu yönetimcileri gerçekten bu işleri yapacak nitelikte mi? Eğer verilen diplomalar yeterliliğin göstergesi ise KPSS sınavında bu insanlar neden başarısız oluyor? O zaman KPSS sınavında sorun var.

Öğretmen strateji belgesi, KPSS sınavlarının öğretmenlerin eğitim fakültelerindeki eğitimlerini olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor. Bunun yanında KPSS sınavı öğretmenlikle ilgili pek çok beceriyi ölçmekten uzak içerikte olduğu yine Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Strateji belgesinde yer almış.

Şimdi sevgili Şeref Oğuz’a soruyorum, gerçekten rakamları ve ifade ettiklerini okuyabilecek bir yeterliliğiniz var mı ki ‘Öğretmen Sınıfta Kaldı’ yargısında bulunuyorsunuz? Yukarıdaki rakamlar gösteriyor ki Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenleri alanlarının en yetkin öğretmenleridir.

Öğretmenlerin niteliğiyle ilgili sorun yok Sayın Şeref Oğuz, eğitimden anlamayan kişilerin eğitim konusunda yargıda bulunması gibi bir sorunumuz var. Bu nedenle, geçmişte lise mezunlarının üç-beş aylık kurslarla öğretmen yapıldığında öğretmenlerin niteliği sorgulanmıyorken şimdi alanlarından en az lisans mezunu iken öğretmenlerin niteliklerinin sorgulanması ciddiyetle bağdaşmaz.

Herkes uzmanı olduğu konularda konuşsun, tahsil sahibi olduğu konularda yorum yapsın. Sevgili Şeref Oğuz, gazetecilik, siyaset, ekonomi, spor, ne isterse konuşsun ama eğitimle ilgili konuşmasın. Yoksa ele güne rezil oluyor…

 

Şeref Oğuz Ne Demişti?

zel okul kayıt sürecinde ücretleri eleştirmiş ve öğretmen kalitesine bakılmaksızın fahiş faturalardan söz etmiştim: "Sanırsın fiziğe Einstein, matematiğe Cahit Arf, felsefeye Aristo, din dersine Gazali giriyor."
Çok fazla tepki geldi. Alternatif olarak gösterdiğim devlet okullarında durumun farklı olmadığı, öğretmen kalitesi açısından sorunların bulunduğu yönünde çok sayıda eleştiri aldım.
Doğrudur, akıllı tahta olmaz, akıllı öğretmen olur. Teknolojik olmayan sorunu tabletle çözemeyeceğimizi de biliyoruz. Sorun geliyor, öğretmen niteliğine dayanıyor. Hal böyle olunca eğitim sistemimizin iflasıyla yüzleşiyorsunuz.
Aşağıdaki tablo, "iflasın ilâmı" adeta... Kamunun öğretmen alımlarında kullandığı sınavda adaylara, okutmaya talip oldukları alana dair 50 soru soruluyor.
Yorumu ben değil, rakamlar üzerinden siz yapın...

Mahir KILIÇOĞLU

EĞİTİM BÜLTENİ

KAMU EXPRESS SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER