M.VEYSİ TUNÇ veysi_tunc@hotmail.com

FELAH YA DA HELAK NEDENİMİZ: GENÇLİK

16 Haziran 2016 Perşembe 01:31

Yaşadığımız her yaş dönemin kendine has imkânları ve imtihanları var. Bu dönemlerin en inişli, çıkışlı, canlı ve heyecanlı safhasıdır, gençlik. Böyle olunca her türlü etkiye ve eğitime daha açık bir hale gelmektedir. Nihayetinde gençlik, erecek veya ulvi hedeflere erişecek ya da eriyecek veya hak yoldan elenecek.

Acaba günümüz gençliği ne tür bir eğitimle yetişmekte, nasıl etkilere ve etkileşimlere maruz kalmaktadır? Hangi yaşam tarzıyla, düşünce yapısıyla, sosyal algıyla ve siyaset anlayışıyla şekillenmektedir? Övünülecek bir değer olan genç nüfusumuza çizilen yol ve biçilen rol, gençliğin yitik bir nesil mi olmasına neden olacak, yoksa yetişkin bir nesil mi olmasını sağlayacak?

Okuyandeğil, seyreden; üreten değil, tüketen; koşturan değil, sadece konuşan; yaratılış hedefine değil, haza, hıza ve kıza odaklı bir neslin yetişiyor olması bu sorulara ve sorgulamaya olumlu cevap vermemizi güçleştiriyor.

Çünkü insanı insanla eğitirken hangi temellerden, değerlerden ve ilkelerden hareketle nesilleri yetiştiriyoruz? Kişinin heva ve hevesinin öncelendiği, Materyalist ve Kemalist anlayışın aşılandığı ve sadece dünyevileşmenin sunulduğu bir eğitim süreci gençliğin erimesine yol açmak üzere…

Allah'ı hesaba katmayan, ‘’yaradan Rabbi’nin adıyla okumayan bir nesil, toplumun canına okumuyor mu? Düşük profilli, duyarsız, değersiz, yaratılış amacından, akideden ve aileden uzak bir gençlik tasavvuru revaçta…

Hayat ve hidayet kaynağımız olan Kur’an’ı Kerim’denuzak, ya da sadece Kur’an’ın alfabesini öğrenip ahlakını yaşamayan bir nesil, hüsran ve helak sebebimiz değil de nedir?

Örnek ve önder olarak Hz Peygamberikabul etmeyen, kabullenemeyen bir gençliğin dosdoğru yolda kalması ve yürümesi düşünülebilir mi? Güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen öncü Hz Peygamberin yaşamı inanan herkes ve her kesim için kapsayıcı ve bağlayıcıdır.

İletişim çağında gençlerle yaşadığımız iletişimsizlik… Eksik, yanlı, yanlış bilgi ve uygulamalarımızla hâkim edasıyla yargıladığımız gençlerle nasıl bir yol ayrımında olduğumuz gözler önündeyken Hz Peygamberin gençliği nasıl yetiştirdiği ve önemsediğine dair birkaç örneği inceleyelim.

Resullulah, Mekke döneminin sonlarına doğru Medine’ye gönderecek davetçi arıyor. Tercih ettiği isim genç, Mus’ab bin Umeyr. Bu genç sahabe sayesinde bir yılda Medine’de İslam’ın girmediği ev kalmayacak.

Medine döneminin son demleri, Hz Peygamber Bizans üzerine göndereceği orduya başkomutan arıyor. Karar verdiği isim, henüz 19-20 yaşlarındaki genç Usame bin Zeyd.

Hz Peygamber, gençleri İslami terbiyeyle yetiştirdikten sonra onlara güvendi ve onları önemsedi. Kısa bir zaman diliminde bedevilerden medeni, haramilerden sahabe meydana getiren anlayışı gündemleştirmeli ve güncelleştirmeliyiz.

Öğüt değil örnek alan gençlik, felahımız mı olacak helakımız mı?

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #