Geçtiğimiz yıllarda okullarda Din Dersleri boş geçmesin diye Türkiye’den öğretmen getiren KKTC Milli Eğitim Bakanlığının almış olduğu bu karar çeşitli kesimlerden tepkiler topladı. KKTC Milli Eğitim Bakanlığı sadece Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini zorunlu derslerden çıkarmadı, aynı zaman Yunancayı ikinci yabancı dil olarak lise müfredatına koydu.
Bu gelişme üzerinde kamuoyundan büyük tepkiler alan Cemal Özyiğit Din dersinin, seçmeli yapılmasının, bugüne kadar doğru dürüst işlenmeyen ve tartışma konusu olan din dersine itibar kazandırmak amacıyla yapıldığı savunmasını yaptı.
Manevi Değerlere Açık Saldırı
Geçtiğimiz yıla kadar uzun süre Milli Eğitim Bakanlığı yapan Özdemir BerovaDin Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin bu yıl seçmeli olarak müfredatta yer alacağının açıklanmasına büyük tepki gösterdi ve uygulamayı manevi değerlere yapılan açık bir saldırı olarak değerlendirdi.
Bakanlığın din derslerinin seçmeli olmasının gerekçesini yabancı öğrenci sayısının fazlalılığına bağladığına işaret eden Berova, "Bakanlık web sitesine yayınlanan statistiklere bakınca orta öğretimde her 100 çocuktan 4 ü yani her sınıfta ortalama 1 öğrencinin yabancı olduğu görülmektedir. YANİ öne sürülen gerekçe tamamen safsatadır" ifadelerini kullandı.
Berova, facebook hesabından, "Komşumuz Güney Kıbrısta, okullarda din eğitimi okul öncesi eğitim kurumlarında başlayıp tüm ilk orta ve lise eğitiminde zorunlu ders olarak müfredatta iken hiç böyle saçma gerekçeler güneyde konu olmamıştır, Türkçe dersinin desteklenmesi de gündeme gelmemiştir. Tüm bunlar ortadayken bu gibi tasarrufların tek gerekçesi siyasal ve ideolojik ihtirastır ve manevi değerlerimize yapılan açık bir saldırıdır" dedi.
Zorlu Töre’de Sert Bir Dille Eleştirdi
KKTC Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit'i sert bir dille eleştirdi. Töre, yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının "milli" kelimesinden çok rahatsız olduğunu iddia ederek, koyduğu hedeflerden bunun anlaşıldığını savundu. Töre, din kültürü ve ahlak dersini seçmeli ders haline getiren bakanlığın yakında Türkçe dersini de seçmeli ders haline getirebileceği endişesi taşıdığını belirterek, İslam karşıtı faaliyetlerin hızlandırıldığını iddia etti. "Muhalefetteyken 'İlahiyat Koleji'ni kapatacağız' şeklindeki yaklaşımın şekil değiştirerek İslam karşıtlığına dönmüştür" diyen Töre, Kıbrıs Türk halkının milliyetinin Türk, dininin İslam olduğunu vurguladı. Töre, Özyiğit için "Milli Eğitim Bakanı olması Kıbrıs Türk halkı için büyük bir talihsizlik" ifadelerini kullandı.
Pek çok kesimden tepkiyle karşılaşılan karara rağmen Milli Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit, Din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılmasının Ombudsman raporunda ve hükümet programında yer aldığını belirtti.
KKTC’de uyuşturucu ve alkolün artık ilkokullara kadar indiği, cinsel sapkınlıkların olağanmış gibi gösterildiği ortamda toplumsal çürümeye en büyük kalkan olan manevi değerlerin öğretilmesi anlamına gelen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin kaldırılmasından sonra tepkiler gelmeye devam ediyor.
Halkın Sesi Gazetesi yazarlarından Adnan Işıman köşesinde bu duruma şöyle tepki gösterdi:
“Olmadık dersleri müfredata zorunlu ders olarak koyacaksın, Din derslerini seçmeli ders konumuna sokacak, Din Derslerini “öğrenci seçmedi” ortamına soktuktan sonra “zaten öğretmeni de yok” gerekçeleri ile dersi tamamen ortadan kaldıracaksın.”
Vatandaşların büyük kısmı, çocuklarının din eğitimi taleplerine geçmişte olduğu gibi hükümet tarafından duyarsız kalınması ve başka yerlerde çözüm aramak ya da çocuklarının dinlerini bilmeden büyümesi gibi bir ikilemde kalmak endişesine düştü.
Pek çok, sosyal medya kullanıcısı vatandaş, KKTC Milli Eğitim Bakanlığının almış olduğu Din dersi kararının din düşmanlığından kaynaklandığını belirtti. Daha önce ülkenin tek İmam Hatip Programı uygulayan Hala Sultan İlahiyat Koleji’ni birden fazla defa kapatmaya teşebbüs eden ancak başaramayan kesimler, hükümet ortağı olan TDP genel başkanı Cemal Özyiğit’in Milli Eğitim bakanı olmasıyla Kıbrıs’ta dini eğitimin önüne çeşitli engeller çıkarılmaya başladı.
Haziran ayında okullarından mezun olan Hala Sultan İlahiyat Koleji öğrencilerinin diplomalarını başörtülü fotoğraflar gerekçesiyle imzalamayan Milli Eğitim Bakanlığı, şimdi de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerini zorunlu olmaktan çıkarıp seçmeli hale getirdi.
Bu da yetmezmiş gibi liselere ikinci yabancı dil olarak Yunanca uygulaması getirildi. Rum tarafında din eğitiminin okul öncesinden başlayarak üniversiteye kadar devam ettiği durumda, Türk tarafının yıllardır din eğitimini yeterli düzeyde vermezken şimdi bunu bile kaldırması, seçmeli yaparak, okul idarecilerinin ve öğretmenlerin insafına bırakılması akla ziyan uygulama olarak yorumlandı.
Türkiye’nin bu konuda günümüze kadar bir tepkisi olmamıştır. Kıbrıs’ta yaşayan Türk vatandaşları, Din Derslerinin okullarda kaldırılması konusunda Türkiye’nin müdahale etmesini bekliyor. 24 Haziran seçimlerine kadar Türkiye’nin Kıbrıs’tan sorumlu bakanı olarak görev yapan Recep Akdağ kabine dışı kalınca, ondan sonra Kıbrıs’la ilgili bir bakan görevlendirilmesi yapılmadı. Bu gelişmeler Kıbrıs’ta yaşayan vatandaşlarımızı çok endişelendirmektedir.