Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Göç Araştırması Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Erdoğan, TBMM AB Uyum Komisyonuna Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara ilişkin önemli tespitler içeren bir sunum yaptı. ‘Suriyeliler Barometresi’ başlıklı çalışması hakkında bilgi veren Erdoğan, Türk toplumunun Suriyelileri ülkedeki en önemli üç problemden biri olarak gördüğünü, yine toplumun yüzde 80’den fazlasının Suriyelileri kültürel olarak da yakın bulmadığı tespitini yaptı.
GİTSİN DİYENLER YÜZDE 89
Erdoğan “Suriyeliler önceleri ‘Kültürel olarak kardeşiz’ diyordu ama onlarda da bu oran düştü. Çünkü bir arada yaşamak, yakınlaşmayı sağlamadı, tam tersine uzaklaştılar. Savaş bittikten sonra Suriyelilerin evlerine döneceklerine dair Türk toplumunun yüzde 90’ı ‘Bunlar dönmez’ diye düşünüyor. ‘Evlerine gönderilsinler’ cevabı yüzde 89” dedi. Erdoğan’ın araştırmasına göre, Türkiye’deki Suriyelilerden, ülkelerine dönmek isteyenlerin oranı ise yüzde 2,1 civarında kalıyor.
“GERİ DÖNMEYECEKLER”
Türkiye’de bir göç politikası oluşturulması için öncelikle ‘Suriyelilerin gitmeyeceğini’ kabullenmek gerektiğine dikkati çeken Erdoğan “Ama biz onlara yarın döneceklermiş gibi davrandık. Bunu düşündüğünüz an süresince hiçbir zaman siz bir strateji geliştiremezsiniz. Hükûmetin işi kolay değil, muhalefet de başka bir kolaycılığın içine düşüyor” dedi. Türkiye’deki Suriyelilerin gönüllü geri dönmesini beklemenin hayal olduğunu iddia eden Erdoğan “Bir kere bununla bir yüzleşmemiz lazım. Esad’la görüşmeliyiz, bu iyi bir şey. Hem hükûmet hem muhalefet herkes görüşsün; geç bile kalındı ama o, Türkiye’deki mülteci sorununa merhem olacak bir durum değil. Yeni geleni engelleyebilirsiniz ama buradakinin oraya koşa koşa gideceğini bekliyorsak burada müthiş bir hayal kuruluyor” değerlendirmesini yaptı.
“AB DEVREYE SOKULMALI”
Suriye konusunun önümüzdeki dönemde çok büyük bir kriz alanı olacağını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: Esad’ın orada tam otoriteyi sağlaması neredeyse artık imkânsız, bitti o iş. Dolayısıyla ancak şöyle olabilir: Bir kaynak bulmak lazım, o kaynağı belki Avrupa Birliği’nden bulabiliriz. Madem Suriye’yle görüşmeye hazırız, bence Brüksel görüşmeleri başlasın. Esad ile Erdoğan, Brüksel’de buluşsunlar. Suriye’nin güvenliği sağlanmadan bizim oradan çekilmemiz artık bu saatten sonra mümkün değil. Avrupalılara şunu anlatmak lazım, özellikle Gazze’den sonra: Bu bölge bir terör bölgesi hâline dönüşüyor, kimsenin istikrarı koruyamayacağı, müthiş çatışma alanı ve bu çatışma alanı bizi de yakacak, sizi de yakacak.
“MEYDAN POPÜLİSTLERİN”
Türkiye’deki sığınmacılar konusunda toplumun haklı kaygıları olduğunu ifade eden Erdoğan “Çünkü, 58 bin kişilik bir kitleden (2011’de 58 bin mülteci vardı) siz birdenbire dünyanın en fazla mülteci barındıran ülkesi oluyorsunuz. Bu kaygıları küçümsediğimizde, onlara cevap vermediğimizde popülistler meydana çıkıyor, çok güzel bir biçimde sömürüyorlar. En büyük kaygım şu: Memleketin iyilik hâli bozuluyor, toplumun iyilik hâli bozuluyor. En normal insanlar, en sevecen insanlar, böyle en önce yardıma koşan insanlar mülteciden, yabancıdan nefret eder hâle geliyor” dedi.