Eğitim Bir Sen Tunceli Şube Başkanı Bülent Kar hukusuz soruşturmaya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Hukuka ve mevzuata aykırı pek çok işlem ve kararla gündeme gelen Munzur Üniversitesi bu unvanını hiçbir üniversiteye kaptırmamaya kararlı. Rektörlerin kendi üniversitelerinde hukuk ve mevzuat dinlemeyip iki dudakları arasından çıkan her sözün kural, kendi tasarruflarıyla aldıkları her kararının kanun olduğu, üniversitelerin rektörlerce "Anadolu Beylikleri" misali yönetildiği ülkemizde, Munzur Üniversitesi uygulamalarıyla bu konuda başı çekiyor.
Bunun son örneği, üniversitede yetkili sendika şubesinin yöneticisine, sendikal izin hakkını kullanarak sendikanın eğitim toplantısına katıldığı için soruşturma açılması.
Sendikal eğitim faaliyetlerinin yapılacağı toplantıya katılım için sendika şubesi tarafından 4688 sayılı Kamu Görevlileri ve Toplu Sözleşme Kanunu ve 2005/14 sayılı Başbakanlık Genelgesinin 9 uncu maddesi gereği üniversiteye bildirim yapılmış olmasına ve üniversite tarafından herhangi bir itiraz/engelleme olmamasına rağmen Rektörlükçe özürsüz ve izinsiz göreve gelmedikleri yönünde tutanak tutulmuştur.
İlgili mevzuatı gereğince sendika şubesi yönetim kurulunda görevli sendika yöneticilerinin, sendikanın veya konfederasyonun toplantı yer, tarih ve süresini belirten yazılı talebi üzerine kamu hizmetlerini aksatmamak şartıyla toplantı süresince kurumumca idari izinli sayılacağı açık olduğuna göre İdarenin bu konunda bir takdir yetkisinin olmadığı da pekala bilinmektedir.
Buna rağmen rektörlükçe soruşturma açılması hem garabet hem de garip. Soruşturmanın garipliği ise aynı sendikal izni, sendika şubesinin bütün yöneticileri kullanmasına rağmen sadece bir sendika şube yöneticisine soruşturma açılması. Gözdağı vermek mi, unutkanlık mı, keyfilik mi? Adını siz koyun.