Franchising; bir nevi bayilik sistemi.

Örneklendirelim:

Mc. Donald’s.

Hızlı yemek, atıştırma ya da fast foot zincirinin merkezi Amerika’dır ama dünyanın dört bir yanında Mc. Donald’s vardır. İşte dünyanın her tarafına yayılan Mc. Donald’s’lar franchising sistemiyle işletilmektedir.

Bu sistem; yiyecek hizmetlerinin dışında giyim, araba kiralama, mobilya gibi birçok alanda kendini göstermekte, her iki taraf için de kazançlı olmaktadır.

Sistem beraberinde teknik destek ve belli sırların paylaşılmasını da (know-how) getiriyor.

Düşünüyorum da bu sistemle dünyanın dört bir tarafına yayılan Amerikan firmaları hatırı sayılır miktarda para kazanıyor.

Amerika’nın dünyaya hediyesi franchising sistemi adamların aklına bir bayiliği daha getirmiş: Terör bayiliği.

Bu sayede de Yeni Kıtadaki silah üreticileri de dolarları cebe indiriyor.

Mazlumlar ölmüş, kan dökülmüş, polisimiz, askerimiz,  şehit olmuş müttefik Amerika’nın umurunda mı sanki!

İkinci Dünya Savaşı sonrası 1947'de; Harry Truman döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi, çıkardığı bir kararname ile ABD hükumetlerine ahlak kurallarını yok sayacak her türlü eylemi yapma yetkisi veriyor.

Bu ahlak dışı yöntemlerden şöyle bahsediliyor: “Doğrudan önleyici eylemlerde bulunmak amacıyla;

Propaganda,

Ekonomik savaş,

Sabotaj,

Anti sabotaj,

Tahrip,

Tahliye gibi tedbirlere başvurmak.

Düşman yönetimleri devirmek,

Bu amaç doğrultusunda teröristlere,

Direniş hareketlerine,

Sığınmacı gruplara destek vermek!”

Geçmişi çok temiz olmayan, istila ettiği Amerika Kıtasının asıl sahipleri Kızılderililere yapmadığını bırakmayan bir topluluktan ne beklenir?

Anladığım kadarıyla Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan diplomatik dil gereği kullandığı ‘müttefik’ ifadesinin ötesinde ABD’nin müttefik olmadığında savunan adam rahmetli Erbakan’la; hemfikir.

Yoksa o da ‘bana ne Amerika’dan’ diyerek çoktan resti çekerdi.

Neylersin ki bunu demek için memleketin daha, daha, daha da güçlenmesi lazım.

Daha çok çalışmamız, daha çok üretmemiz lazım.

Olmuyor, ithalatla, sürekli satın almayla, dövizi sürekli dışarı akıtmakla olmuyor.

2017 Eylül’de dış ticaret açığı yüzde 85 artarak 8 milyar 135 milyon dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2016 Eylül’de yüzde 71,3 iken, 2017 Eylül’de yüzde 59,3'e düştü.

Bu çıkmazdan kurtulmanın yolu üretmekten başka bir şey değildir.

Kendi arabamızı yapma yolunda bir adım attık. Çok geç kaldık.

Çok şey yapmamız lazım.

AR-GE harcamalarına çok para ayırmamız lazım.

Üretim üzerindeki bürokratik engelleri ve vergi yükünü daha da kaldırmamız lazım.

Kendi iha’larımız ve kendi siha’larımızla elde ettiğimiz sonuçlar ortada.

Yoksa ümmetin sok kalesi olan Türkiye’nin etrafını saran terör bayileri daha da artacak, daha güçlenecektir.

http://ufrad.org.tr/franchise/1-franchising-nedir 02.11.2017

http://www.kanalahaber.com/haber/analiz/iste-gizli-belge-abd-en-tehlikeli-teror-orgutu-326288/ 02.11.2017

http://www.bilimvetarih.com/node/71 03.11.2017

https://www.dunya.com/ekonomi/dis-ticaret-acigi-eylulde-81-milyar-dolar-oldu-haberi-388911 03.11.2017