Eylül gibiyim.
Artık ne yaz bağrına basıyor beni,
Ne kış alıyor yanına.
Genç sayılmam gençlerin olduğu yerde.
Cami müdavimlerinin beli büküklerinden de değilim, eylül gibiyim.
Bir yanda kızgın güneşin terlettiği başım
Bir yanda serin akşamların üşüttüğü ayaklarım.
Bir yanımda zamana direnen saç köklerim,
Bir yanımda kar beyazı saçım, sakalım.
Yüreğimde Beyatlı’nın çocuklar gibi şen yaşama sevinci.
Gözlerimde Tarancı’nın şikâyet ettiği mor halkalar.
Bir yanımda gün geçtikçe kısalan gündüz.
Bir yanımda doğmak için acele etmeyen güneş.
Eylül bana eş.
Eylül gibiyim.
Bir yanımla kontrolsüzce dökülen yapraklara,
Diğer yanda inatla olgunlaşmayı bekleyen meyvelere benziyorum.
Bir yanımla sarının, turuncunun, her tonu kadar sonbaharım.
Bir yanımla sulaklara saklanan yeşillikler gibi yaz.
Eylül gibiyim biraz.