İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 10 Aralık 1948’de yayımlanmasından bu yana yetmiş yıl geçti.
İnsanlığın savaştan, açlıktan, yoksulluktan, ırkçılıktan, doymazlıktan bıkmasına, yorgun düşmesine bir tepki olarak ortaya çıktı belki de.
İkinci Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında ortaya çıkan bildirgeye bakıldığında hiç bitmeyecek bir masal dinlermiş gibi hissediyor, yetişkin insanlar bile.
İki tane büyük savaş görmüş koca dünya artık bu beyannamede kabul edilen ilkeler sonrasında savaşlardan uzak duracak ve böylece kadınlar, yaşlılar, çocuklar, siviller, hayvanlar, bitkiler zarar görmeyecek geleceğe umutla bakılacak…
1948’den günümüze kadar yaşanan insan hakları ihlallerine göz attığımızda beyannamenin gerçekten bir masaldan öteye gidemediğini, kağıt üzerinde kaldığını, yeri geldiğinde sadece batılı ülkelerin işine yaradığını görürsünüz.
Aşağıda yer verdiğim iki maddeyi beraber okuyarak değerlendirelim.
Madde 2: Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir.
Madde 5: Hiç kimse işkenceye ya da acımasız, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza ya da muameleye uğratılamaz.
Medeniyetler Diyaloğu kitabında Roger Garaudy “Batılılar (Avrupa’dan gidip Amerika kıtasına yerleşenler) 100 milyonu aşkın Amerika Yerlisini (Kızılderili’yi) öldürerek dünyada daha önce benzeri görülmemiş bir soykırım yaptı. Üç yüz yıl süren köle ticareti sırasında da en az yüz milyon Afrikalıyı da öldürerek bir başka akıl almaz soykırımı gerçekleştirmiştir.“ demektedir.
Almanya, İtalya, Fransa gibi Avrupa’da başı çeken sömürgeci ülkelerin Afrika’da yaptıklarını saymıyoruz.
Yine Amerika’nın Afganistan, Pakistan, Vietnam, Irak vb. ülkelerde yaptığı ve halen devam ettirdiği katliamları saymıyoruz.
Çin’in ilhak ve işgal ederek ‘Sincan’ (kazanılmış topraklar) adını verdiği, Müslüman Uygur Türklerine akla hayale gelmeyecek zulümler uyguladığı, katliamlar yaptığı Doğu Türkistan’ı saymıyoruz.
İsrail'in on Filistin'de, dünyanın orta yerinde, medeniyetlerin merkezinde yaptığığı zulümleri, işlediği cinayetleri saymıyoruz.
Gözü dönmüş, eli kanlı, katil Esed'in, babasının yolundan giderek kendi halkına yaptığı katliamı da saymıyoruz.
10 Aralık…
Dünya İnsan Hakları Gününüz Kutlu Olsun!