Bir dergi, zamanında İslamcı gençlik üzerinde birçok yönden etkili olmuş. Her sayısında özellikle İslamcıların karşı karşıya kaldığı sorunlara eğilir ilginç tahlillerde bulunurmuş. Yeni sayıları merakla beklenirmiş. Okunur, elden ele dolaşırmış.

Bu günden geriye doğru bakıldığında bu gün birçoğu önemli mevkilerde yer alan isimlerin o dergide birer yazar olduğu görülecektir. Demek dergi işlevini tam yapmış. Bir okul olmuş ve öğrencilerini iyi yetiştirmiş. Zaten bir dergiden beklenilen de bu değil midir?

Okul olmasına olmuş ta fakat öğrenciler arasında bir fikir birliği kalmamış. Her yazar bir tarafa çekmiş kendini. Şimdiki konumlarına bakınca insan hayret ediyor ve İster istemez kendinize bir soru soruyorsunuz. Bu adamları hangi güç bir araya getirdi ve bir dergi çatısı altında çalıştırabildi?

Bir site çıkmış şimdi iddialı laflar ediyor. Diyor ki Ak Parti bu dergide kuruldu. Neymiş efendim, iktidar partisinin bu gün savunduğu fikirleri vakti zamanında o dergi yazmış. İddianın zayıf halkası ise derginin o günkü yazarlarından bazıları bu gün Ak Parti’de faal siyaset yapıyor olmalarıymış.

İki şeyi unuttuklarını sanıyorum ya da bunu bilerek yapıyorlar. O gün derginin yazar ve idari kadrosunda yer alan bazı isimler bu gün çok farklı partilerdeler. Öyle ki paralelcilere yakın olan da var teşeyyü edip şiileşen de. Tıpkı PKK’nın desteklediği partiye katılan Altan Tan gibi.

Altan Tan, içinde bulunduğu partiye bakmadan arkadaşlarını yani dün aynı dergide çalıştığı arkadaşlarını gammazlamış. Tartışmanın odak noktası Diyanet İşleri Başkanlığı. HDP’li eş başkan Çiroz Selo Diyaneti kapatacağız deyince yaptığı hatayı gören Erdoğan ve Ak Parti bu potu karşısındakini yakacak bir silaha dönüştürdü. Artık oluşan her imkanda ateş ediyorlardı. Tan bu ortamda eline dergiyi aldı ve şunu dedi:

“Biz bu dergide daha önce bunları yazmıştık. Siz bu gün neden bunlara karşı çıkıyorsunuz.”

Malum site bu bilgiyi almış ve Ak Parti bu dergide kuruldu diye haber yapmış. Polis kökenli meşhur siyasetçimiz Tantan da bu kanaate ortak olmuş. Ne süper bir gazetecilik anlayışı değil mi? İşte habercilik anlayışları bu kadar.

Hakkını yememek lazım. Metiner ve arkadaşlarının çıkardığı dergiler de çalışanlar günümüzde çok önemli mevkilere geldiler. Hem siyasette hem de bürokraside. Gün onların sözünün geçtiği gün.

Aslında Metiner orjinli dergilerden bir parti çıktı. Ben Altan Tan’dan o partiden ve programından söz etmesini beklerdim. Merhum Aydın Menderes o partinin lideriydi. Partinin ismi ise Büyük Değişim Partisi idi.

Evet, geçmişi karıştırınca çok ilginç bilgilere ulaşıyorsunuz. Ama bu bilgilerle bu güne tanım koymaya kalktığınızda çuvallıyorsunuz. Malum site de bu hatayı yapmış…