Günümüz sınav mantığında çeşitli değişiklikler yapıldı yine. Ve hep olduğu gibi bu günlerde de eski sistem yeriliyor, yeni sistem övülüyor. İşin muhatapları da tüm içtenlikleriyle hayırlı olması temennisinde bulunuyor.
TEOG yerine MİS (Milli İzleme Sınavı)
İlk kez 5. sınıflara aralık ayında uygulanacak olan MİS’in, ilk planda çoğunluğunu test soruları oluşturacak. Açık uçlu sorular da çocukların değerlendirilmesi için kullanılacak. Sınavda sadece Türkçe, matematik ve fen bilimleri derslerinden sorular yer alacak.
Yani; Sosyal Bilgiler dersinden soru olmayacak.
Türkiye'nin dört bir yanından şehirlerin pilot uygulama için seçildiği yeni sınav sisteminde ilk planda, 24 şehirde deneme yapılacak. Bakanlığın belirlediği iller arasında Aydın, Bursa, Erzurum, Mardin, Mersin, Konya, Gaziantep, Kayseri, Trabzon'un da aralarında olduğu 15 büyükşehirde uygulanacak.
Bu durumda; her öğrencinin evine en yakın liseye kayıt yaptırmasının konuşulduğu, bundan dolayı da öğrencilerin bir nebze olsun rahatladığı düşünülürse yeni sisteme “Oh! MİS.” diyemeyeceğiz.
***
Üniversiteye giriş sınavlarında da YGS ve LYS yerine TYT ve YKS
Sınav puan türleri 18'den 4'e indirildi. Sınavlar tek hafta sonunda yapılacak ve 6 oturumdan 3 oturuma indirilecek. Haziran ayında tek hafta sonunda 3 oturumda gerçekleştirilecek.
İlk oturumda temel yeterlilik esas alınacak ve Türkçe ve Temel matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi (TYT) uygulanacak. Adayların bu birinci oturuma girmesi zorunlu olacak. 40 adet Türkçe ve 40 adet Temel Matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi, Cumartesi günü sabah oturumunda gerçekleştirilecek.
Bu sınavın sonucu adayların Temel Yeterlilik Testi Puanını (TYT-Puanı) belirleyecek. Türkçe ve Temel Matematik testlerinin, Temel Yeterlilik Testi Puanının oluşmasına etkisi eşit olacak. Yani Temel Yeterlilik Testi Puanında, Türkçe testinin ağırlığı yüzde 50, Temel Matematik testinin ağırlığı yüzde 50 şeklinde değerlendirilecek.
Bu test, ön lisans ve lisans programlarının tercih edebilmesi için yükseköğretime giriş baraj puanlarını belirleyecek. Adayların bir ön lisans programını tercih edebilmeleri için Temel Yeterlilik Testi Puanı'nın (TYT-Puanı) en az 150 olması gerekecek. Temel Yeterlilik Testi Puanı 150'nin altında olan adayların herhangi bir yükseköğretim programını tercih etme hakkı bulunmayacak.
Temel Yeterlilik Testi Puanı 180 ve üzeri olan adaylar ise lisans programlarını tercih etmeye hak kazanacak. Temel Yeterlilik Testi Puanı 200 ve üzeri olan adayların bu puanları, istedikleri takdirde bir sonraki yıl için de geçerli olacak.
Birinci oturumdan sonra öğle arası verilecek. Öğleden sonraki sınavda ise; Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya, Sosyal Bilimler, Matematik ve Fen Bilimleri olmak üzere 4 test yer alacak.
Yabancı dil sınavı ise aynı hafta sonu pazar günü tek oturumda gerçekleştirilecek.
Lisans programlarında ise; Dört puan türü (Sözel, Sayısal, Eşit Ağırlık, Dil) esas alınacak.
Sözel, Sayısal, Eşit Ağırlık ve Dil puanları hesaplanırken Temel Yeterlilik Testi'nin etkisi yüzde 40 olacak. Sorular aynı eskisi gibi MEB müfredatından sorulacak.
- Sınavın; 18 puan türünden 4 puan türüne indirilmesi, daha sade yapılması anlamına gelmektedir ancak bir hafta sonunda yapılıp bitirilecek olması stresi azaltmayacağı gibi yoğunluğu da artıracaktır. Öğrencilerin yoğun bir kafa ve yorgun bir vücutla öğleden sonraki sınava girmeleri gerekecektir. Madem sadeleştirmeye ve öğrenciler üzerindeki stresin azaltılmasına uğraşılıyor, öğleden sonra yapılacak olması onların daha fazla gerilmelerine sebep olmayacak mıdır?
- Ayrıca; İlk sınavdan 180 alanın ikinciye gireceği vurgulanmış. İlk sınav sabah yapılacağına göre öğrenci, öğleden sonra ve ertesi gün yapılacak olana girip giremeyeceğini nereden bilecek???
- Türkçe ve matematik merkezde olacak. Temel Türkçe ve temel matematik her puanda katkı sağlayacak. Bu durumda öğrencilerin genelinin yapamadığı ve çekindiği ders olan matematik dersi tüm öğrencileri kapsamış olmayacak mı?
- Sınav soruları tüm lise müfredatını kapsayacak. Bu, okul derslerinin daha fazla ciddiye alınması açısından doğru bir uygulamadır.
- Yeni sistem bu sene uygulanacak. Bu madde de eğitimde hemen her şeyin oldubittiye getirilmesi tecrübesinden hareketle pek şaşırılmayacak bir durumdur.
- Genel olarak bakıldığında, eski sistemle arasında çok fazla fark yok diyebiliriz.
Sonuç olarak ise; açıkçası şahsi korkum, herhangi bir yazılı sınavın yapılmayıp bu işlerin de mülakata dökülmesiydi ki çok şükür bu işte korktuğumuz başımıza gelmedi.