Canım yurdumda ordu evleri, kapılarını hiçbir zaman tam olarak halka açmadı. Hele öyle zaman dilimleri yaşadı ki bu millet, buralara, “Başörtülülerin ve hayvanların girmesi yasak”tı.
Şimdilerde de iki çay içip birkaç lafın belini kıralım diye düşünenlerin uğrak yerleri arasında bulunmuyorlar ne yazık ki. Ve hala nadiren de olsa kılık kıyafetten dolayı insanlar ordu evlerinde mağdur edilmekteler. Ki nerede kaldı bir de şurada yatıya kalalım diye bir talepte bulunsunlar.
Polis evleri de var ülkemde. Ve çeşitli mesleklerin misafirhaneleri. Buralar da yine insanların çok da uğradıkları mekânlardan değiller. Kime aitse, o kesim kendi evini tepe tepe kullanmakta.
Bunların yanında öğretmenevleri var bir de ülkemde. Başka yerlere uğrayamayanların mesken edindiği ve sabahtan akşama değin vaktini geçirdiği yerlerin başında gelmekteler. Öyle ki bir çay içelim diye uğrasanız yer bulamazsınız. Kucaklayıcı bir iklim teneffüs ettiriyor olmalı ki insanlara, her kesimden insan rahatlıkla buralarda eğleşmekte.
Buraların görünürde sahipleri olan meslek erbabının zaten eğlenmek gibi bir tarakta bezi olmadığından mıdır acaba, bu mekânların onlardan münezzeh olması?
“Hadi bir tatil de ben yapayım bütçeme göre.” diye düşünenlerin ve öz yurdunda otelde kalmak gibi bir lüksü yaşayamayan öğretmenlere kendi evlerinde yer yok maalesef ki.
Yıl içerisinde yeterince stresle dolan bu kesimin deşarj olamadan tekrar yeni öğretim yılının başında kendisini bulması da verimi düşüren faktörlerdendir herhalde.
Buna rağmen, yine de –aidiyetlik ihtiyacından olsa gerek- tüm samimiyetleriyle öğretmen evi kimlik kartı edinmekte her biri. Her ne kadar kullanım bakımından son sıralarda yer alan kesim olsalar da…
Önceden maaşlardan öğretmenevi için üyelik aidatı kesilirdi. Allah’tan artık o kesilmiyor da, hakkıyla yararlanamadıkları evlerinin en azından maddi külfetine katlanmıyorlar.
Öğretmenlere kendi evlerinde, ev sıcaklığı verilse nasıl olur? Tatil için yola çıkanlardan öğretmen olanlara buralarda barınma noktasında öncelik verilse. Normal zamanlarda kullanım açısından da bu kesimin öncelikleri olsa. Toplumda kendisinin de bir evi olduğunun farkına varsa ve kendi meslektaşlarıyla buralarda bulunsa, dertleşse, söyleşse, benimsese, deşarj olsa...
Millî Eğitim Bakanlığı’nın hiç de güncel sayılamayacak; öğretmenevi, öğretmenevi ve akşam sanat okulu uygulama yönergesinde;
“Bakanlık kadrolarında görev yapanlar ile özel öğretim kurumlarındaki eğitim personelini ve bunların emeklilerini; eğitim çalışanlarının anne, baba, eş ve çocuklarını ifade eder.”
“Kurumun asıl amacı eğitim çalışanlarının konaklama ihtiyacını karşılamaktır. Bununla birlikte dinlenme ve eğlenme ihtiyaçlarını da imkânları ölçüsünde yerine getirir. Kurum, eğitim çalışanlarının sosyal ve kültürel ihtiyaçları ile meslekî eğitim alanında gelişimlerine ilişkin faaliyetlere imkânları ölçüsünde destek sağlar.”
ama nerdeeee!..