MAHMUT ALİ CENGİZ KÖROSMANOĞLU konyaalemdar@gmail.com

SÖZLEŞMELİ BESİCİLİK

13 Eylül 2022 Salı 06:00

Gıda vatan kavramının literatüre girdiği bu günlerde, her ülke tarımsal faaliyet anlamında yeniden pozisyon almaya başladı, tarımsal faaliyetlerine daha bir önem vermeye hatta gıda milliyetçiği diye tabir edilen, elindeki stratejik ürünlerin satışını durdurmaya başladı.

Tarımsal faaliyetlerin yapıldığı, bitkisel üretim ve hayvansal üretimin yapıldığı ve gıda güvenliğinin korunduğu, üreticinin desteklendiği, tüketicinin korunduğu tüm tarımsal alanlarımızı gıda vatanı olarak tanımlayabiliriz. Dijital vatanı savunma adına nasıl, elektronik ortamda mücadele ediyorsak, mavi vatanı savunmak için denizlerde güç kuvvet topluyorsak, gök vatanımızı korumak için ihalar, sihalar, hava savunma sistemleri geliştiriyorsak, fiziki olarak coğrafi vatanımızı korumak için sınır boylarında nöbet tutuyorsak gıda vatanımızı korumak içinde mücadele etmeliyiz. Tarımsal üretimi desteklemek, korumak bu anlamda bir vatan borcudur.

Anayasa’nın 44. maddesine göre, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek devletin pozitif yükümlülüğüdür. Anayasa’nın 45. maddesine göre ise devlet, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırma, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alma sorumluluğunu taşımaktadır.                                                                                                                      

Sözleşmeli tarım Türkiye’de yer yer uygulama alanı bulurken, 18 Nisan 2006 tarihli 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 13. maddesi ve bu maddeye dayanılarak 26 Nisan 2008 tarih ve 26858 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konan Sözleşmeli Üretim İle İlgili Usûl Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile yasal çerçeve çizilmiştir.

Buradan hareketle hükümet, hayvan yetiştiricilerini desteklemek adına sözleşmeli besicilik desteği yapmaya karar verdi.

Nedir bu sözleşmeli besicilik? Buyurun detaylarına bakalım;

"Sözleşmeli Besiciliğin Desteklenmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı" ile hayata geçirilen sözleşmeli besicilik, üreticilere pazar ve fiyat garantisi sağlayacak.

6 Eylül’de Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararı ile sözleşmeli besicilik desteklemeleri kapsamında, üreticilere karkas ağırlığına göre yapılacak destek ödemeleri ve şartları belirlendi.

Sözleşmeli besicilik sistemi ile besi işletmelerinin atıl kapasitelerinin üretime kazandırılması, kırmızı et üretiminin sürdürülebilirliğinin sağlanması, güçlü tedarik zinciri oluşturulması, verim ve kırsalda istihdamın artırılması, üreticinin girdi tedarikinin önceden planlanması ve sektör için örnek bir model teşkil ettirilmesi amaçlandı.

Uygulamayla getirilen verimlilik teşvik primi ile canlı stok yönetimine ve hayvancılığın sürdürülebilirliğine katkı sağlanacak.

Buna göre Et ve Süt Kurumu ile 5 yıllık sözleşme yapacak.

Yetiştiricilere karkas ağırlığına göre destek sağlanacak.

Buna göre;

a) 201- 250 kg arasında olanlara 2,5 TL/kg,

b) 251- 300 kg arasında  olanlara 3,5 TL/kg,

c) 301 kg ve üzeri olanlara 5 TL/kg,

destekleme ödemesi yapılacak.

Peki fiyat neye göre belirlenecek?

Oluşturulacak komisyonlar tarafından aylık maliyetler hesaplanacak.

Belirlenen maliyete göre çiftçi refahı gözetilerek alım fiyatları güncellenecek.

Alım ve fiyat garantisi verilen üreticiler, 5 yıllık üretim planlaması yapabilecek. Böylelikle besiciler kazancını teminat altına alacak.

ESK tarafından alım garantisi verilen üreticiler, Kurumla imzaladığı besicilik sözleşmesinden herhangi bir hak kaybı yaşamadan tek taraflı çekilebilecek.

Kırmızı et piyasasının arz talep durumuna göre, üreticilere erken ya da geç kesim primleri verilebilecek.

Eğitim yayım çalışması anlamında da bir katkı sunacak bu proje. Sözleşmeli besicilik modeli ile hayvan sağlığı, refahı ve beslenmesi konularında üreticilere çiftliklerinde eğitim verilecek.

Kayıt sistemleri oluşturularak hayvanın besi süreçleri, alım ve kesim takvimleri sistem üzerinden izlenecek.

Sürdürülebilir, hijyenik, sağlıklı ve kaliteli kırmızı et üretimi ile hem üretici hem tüketici korunacak.

Uygulama kapsamında yapılacak ödemeler için gerekli kaynak Tarım ve Orman Bakanlığının tarımsal destekleme bütçesinden sağlanacak.

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, kırsalın yeniden ayağa kaldırılmasının, kırsalda üretimin canlandırılmasının ve artırılmasının yegâne yolunun kırsal kalkınmadan geçtiğini bildirdi.

Bunu bir vizyon olarak ortaya koyduklarını vurguluyor sayın bakan, birtakım destekler yoluyla bu tür sözleşmeli üretim modellerini cazip hale getirmeyi arzuladıklarını belirtiyor. Üretim kaynaklarımızdan en üst seviyede faydalanma irademizi, sürdürülebilirlik ilkesinden taviz vermeden ortaya koymuş durumdayız.

Besicilik gibi stratejik önceliği haiz sektörlerimizde gıda güvenliği milli bir meseledir. Gıda güvenliğinin ise tedarik ve ekonomik erişim olmak üzere iki temel ayağı bulunmaktadır." diyor.

Sözleşmeli üretim modeli, ülkenin ihtiyacı olan ürünlerin, ihtiyaç miktarı kadar üretilmesine imkân sağlayacak bir çalışmadır.

Bu proje, sürdürülebilir besicilik için üreticinin emeğine sahip çıkmak, üreticiyi korumak hem de tüketiciye makul fiyattan ürün temin etmek için çok önemli bir çalışma. Sözleşmeli besicilik örnek bir üretim modeli olacak, ben bu projeden ümit varım.  Planlı üretim ile hem besicimiz hem de tüketicimiz kazanacak ve dolayısıyla da ülkemiz  kazanacak...

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #