Malum olduğu üzere 6 Şubatta 11 ilimiz etkileyen asrın felaketi olarak nitelenen bir deprem meydana geldi. Henüz daha deprem şokunu atlatamamışken, depremin 15. gününden itibaren devlet sorumluluğu gereği hemen konut yapımı için, temelleri atıp, inşaatlara başladı. Yapılan tespitler doğrultusunda, deprem bölgesinde 507 bin konut ve 143 bini köy evi olmak üzere 650 bin yeni konut yapılacak.
Bunlardan 319 binini bir yıl içinde teslim ederek, şehirlerimizi ayağa kaldırılacak. Burada bizi ilgilendiren kısım 143 bin köy evi. Peki, bir yıl içinde yapılabilir mi? Bu soruya cevap verebilmek için geçmişi hatırlamak lazım. Daha önce devlet depremden etkilen ve evleri yıkılan ya da yangın sel vs afetlerde evleri yıkılan Van’da, Bingöl'de, Antalya'da, Manavgat'ta, Muğla'da, Kütahya'da, Simav'da İzmir’de bu evleri taahhüt ettiği zamanda yaptı mı? Evet yaptı. 319 bin konut bir yıl içerisinde yapılabilir mi? Biz inşallah yapılacağına inanıyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'in Nurdağı ilçesine bağlı Belpınar köyünde, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Belpınar ve Mesthüyük köyleri ile Kahramanmaraş Türkoğlu Özbek köyünde yapılan köy evlerinin anahtar teslim törenine katıldı.
Buradaki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, akıllı köy evlerinden besi hayvancılığı teşvikine, sera yatırımından üre fabrikası kurulmasına kadar çiftçilere 10 yeni müjde verdi. Erdoğan, “Afet alanlarındaki köy evlerimizde hayatını sürdürecek çiftçilerimize Ziraat Bankamız vasıtasıyla 0 faizli hayvancılık kredileri verecek, hayvan ve yem alımlarını da destekleyeceğiz” dedi.
Bu köy evleri 44 gün gibi çok kısa bir zaman içinde ev sahiplerine teslim edildi. Bu evler "Türkiye Tek Yürek" kampanyası kapsamında, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve AFAD koordinasyonunca yapıldı. Bunu özellikle vurguluyorum genelde deprem ile alakalı toplanan paralarla ilgili olarak aslı astarı olmayan, ipe sapa gelmeyen iddialar ortaya atılır. İş öyle değil. Bu paralar maksadına uygun bir şekilde kullanılmaktadır, hiç kimsenin bir şüphesi olmasın.
Bu konu da bizi ilgilendiren kısım bu toplantıda çifteye verilen 10 yeni müjde ile birlikte 143 bin köy evi ve Akıllı köy olacak. Akıllı köy evi nedir peki? Akıllı Köy; su, gıda, enerji, eğitim ve gelir sorununu kalıcı bir şekilde çözüldüğü bir entegre sistem. Bu proje verimin kalitenin, hijyen vs. arttığı çok önemli bir proje. Fakat bunlardan da önemli sosyal içeriği açısından kıymeti çok büyüktür. Köyden kente göçü engelleyecek, tersine göçü sağlayacak muazzam bir proje. Akıllı köy projesi ile ilgili detayları başka bir yazı/programa bırakarak çiftçiler ile ilgili olarak verilen 10 müjdeyi paylaşmak istiyorum:
- AKILLI KÖY PROJESİ
Akıllı köy projesi; hepsi de özgün mimari eseri olan ahırı, köy konağı, akıllı tahtası, camisi, peyzajıyla akıllı köy evleri. Bu projeyle gelişmiş alt yapısı, internet destekli teknolojisi, yenilenebilir enerjisi, sıfır atık uygulaması sürü yönetim sistemi, entegre meteoroloji yazılımı ve daha pek çok özellikleriyle yeni bir model ortaya konulacak.
- FİNANSMAN DESTEĞİ
Afet alanlarındaki köy evlerimizde hayatını sürdürecek çiftçilerimize Ziraat Bankamız vasıtasıyla 0 faizli hayvancılık kredileri verecek, hayvan ve yem alımını desteklenecek... Ahırlar dolacak, üretim artacak, çiftçilerimizin kazancı yükselecek.
- AKILLI KÖY EVLERİ MODELLERİ
Afet alanları dışındaki bölgelerde buralarda yaşayan gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızdan bu kırsal dönüşümden yararlanmak isteyenlere de el uzatılacak. Buralara gelmek isteyenlere ilk evim kampanyası şartlarıyla akıllı köylerden ev sahibi olabilecekler.
- AKILLI KÖY EVİ SAHİBİ OLMA İMKÂNI
Halen köylerde yaşayan vatandaşlarımızdan mevcut evini yıkıp, bu modele uygun sağlam, güvenli, teknoloji destekli eve kavuşmak isteyenlere de uygun şartlı finansman sağlanacak.
- BÜYÜKBAŞ ARİ DAMIZLIK ÜRETİM MERKEZLERİNİ TEŞVİK
Ülkemizdeki et ve süt fiyatlarının izahı olmayan seviyelere çıkmasına yol açan sıkıntıya çözüm getirecek bir adım atılacak. Kırsal dönüşüm kapsamında 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretim merkezleri haline getirecek teşvikler verilecek.. Böylece bir yandan hayvan varlığımızı yükseltirken, diğer yandan da en az yüzde 30 verim artışı hedefleniyor.
- AİLE TİPİ İŞLETMELERE HAYVANCILIK DESTEĞİ
Sözleşmeli üretim modeli ile aile tipi işletmelerde büyükbaş ve besi hayvancılığını destekleyerek her haneye en az 1 asgari ücret garantisi verilecek.
- SULAMA ALTYAZPISI GÜÇLENDİRİLECEK
Tarımsal üretimde basınçlı sulama alt yapısını güçlendirerek daha çok rekolte ve gelir elde edilmesini sağlanacak. Sulama sistemlerinde, borulu sisteme geçilerek su tasarrufu %32 den % 50 ye çıkarılacak. Böylece 6 milyar metreküp su tasarrufu sağlanacak. 11 milyon sulanabilir alan 7 milyar tl net zirai gelir artışı ve 990 bin kişiye istihdam sağlanacak.Ayrıca üreticilerimizin bireysel basınçlı sulama sistemlerine yüzde 50 hibe desteği verilmeye devam edecek.
- SÖZLEŞMELİ ÜRETİMİ YAYGINLAŞTIRILACAK
Sözleşmeli üretimi yaygınlaştırarak, hem üreticimizin gelirini garanti altına alacak hem arz güvenliğini temin edecek hem de gıdadaki fiyat dalgalanmalarının önüne geçilecek. Sözleşmeli üretimin yaygınlaşmasıyla, tarımsal üretimde planlamaya önemli katkı sağlayacak. Çiftçilerimiz hasat döneminde pazarlama sorunu yaşamayacak. Tarıma dayalı ham madde ihtiyacı olan sanayicimiz istediği miktar ve kalitede ham maddeye erişim sağlayacak. Fiyat dalgalanmalarının önüne geçilerek, tarım ve gıda piyasalarında istikrar sağlayacak.
- TARIMA DAYALI İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİN SAYISI ARTIRILACAK.
Jeotermal organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere sebze ve meyve yetiştirme amaçlı sera yatırımlarındaki desteği artırılacak Jeotermal enerji potansiyeli yönünden Avrupa'da 1., dünyada ise 7. sıradayız. Bugün itibarıyla 57 olan TDİOSB'lerin, jeotermal kaynaklarımızı kullandığımız gibi rüzgâr, güneş ve biokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarımızı kullanarak sayılarını artıracak. Bu kapsamda, önümüzdeki 5 yılda TDİOSB sayımızı 100'e çıkararak ilave 5 milyon ton sebze üretilecek. 200 bin kişiye ilave istihdam sağlanacak.
- KARADENİZ GAZI İLE ÜRE GÜBRE ÜRETİMİ
Tarımsal üretimin en büyük girdi olarak üre gibi azotlu gübrelerdeki dışa bağımlılığımızı azaltacak önemli bir projeyi devreye alınacak. Karadeniz’den çıkartılan gaz ile gübre üretimine başlanacak.
Karadeniz'den çıkan doğal gaz ile Filyos Endüstri Bölgesi'nde 1 milyon 855 bin ton kapasiteli gübre fabrikaları kurulacak, "Sabit yatım tutarı 31,5 milyar lira olan ve 4 yılda tamamlanacak bu yatırımla, ülkenin gübre tüketiminin üçte biri karşılanarak, en büyük tarımsal girdide dışa bağımlılık önemli ölçüde azalacak. Fabrikada 581 bin ton üre,660 bin ton amonyum sülfat,60 bin ton potasyum nitrat gübresi üretilecek. Ülkemizde yıllık ortalama 6 milyon ton gübre tüketilmekte olup bugünkü fiyatlarla maliyeti yaklaşık 60 milyar liradır. İşte bu fabrika sayesinde en büyük girdi olan gübre girdisi maliyeti düşecek.
Ocak ayı içinde de başka müjdeler çiftçileri verilmişti Orada İlk olarak Çiftçi Destek Kredisi uygulamaya başlanmıştı. Kişi başına 250 bin liraya kadar verilecek bu kredinin vade süresi 36 aya kadar olacak.
Diğer bir müjdemiz Tarımsal KOBİ Kredisi idi. Kredimizin üst limiti 15 milyon lira. Yatırım kredilerinde 10 yıla, işletme kredilerinde 24 aya kadar vade uygulanabilecekti. Süt ve süt ürünleri, meyve ve sebze kurutma dondurma, meyve suyu, salça, turşu, konserve, pekmez, organ pek çok başlıktaki işletme faaliyetinde bu kredi kullanılabilecek.
Başka müjde başlığı ise Tarım Borç Transferi Kredisi. Üst limiti 5 milyon lira olacak bu kredinin vadesi 60 aydır. Önümüzdeki günlerde Ziraat Bankamız yanında Ziraat Katılım'ın da düşük maliyetli finansman sağlamasını temin edecek düzenlemeleri hayata geçirilecek.
Genç ve Kadın Çiftçi kredi limitlerini 500 bin liradan 1 milyon liraya çıkarılacak.