ADİL GÜLMEZ umradil@gmail.com

EĞİTİM ÜZERİNDEN CINGAR ÇIKARMAK

17 Mart 2015 Salı 23:42

Son günlerde özellikle bazı bayan eğitimcilere karşı kimi sendikaların önderlik ettiği bir linç kampanyasının yürütüldüğüne şahit oluyoruz. Meselenin arka planını araştırdığımızda bayan öğretmenlerin dindar kimlikli olduklarından dolayı bu suçlamalara maruz kaldıklarını, onları suçlayanların da Sosyalist-Kemalist bir dünya görüşüne sahip eğitimcilerin mensup oldukları sendikalara üye olduklarını görüyoruz.

Mesela Müdür Yardımcısı Filiz G. Hanım. Bakınız onun özelinde neler olmuş: Antalya’da Varsak Lisesi’nden Kepez Atatürk Anadolu Lisesi’ne atanan müdür yardımcısı Filiz G. 9 Şubat Pazartesi günü okuldaki 31 sınıf başkanıyla toplantı yaptı. Sınıf başkanlarının öğretmenlerine anlattığına göre müdür yardımcısı G. “Bu okulda kızlar mini etek giyiyor, tayt giyiyor, okul kıyafeti giymiyor. Bu tacize açık bir durum. Böyle giyerlerse tacizi hak ediyorlar. Okulda erkek öğrencilerden bir tim kuracağım. Erkekler mini etek giyen kızları önce uyaracak. Eğer devam ederlerse taciz yapılacak. Taciz edilip rahatsız olacaklarından düzgün giyinmeye başlayacaklar” dedi.

Olayı medyaya aktaran yukarıda zikrettiğim sendikalardan birisinin üyesi. Mezkur öğretmen, Öğretmenler Kurulu’nda yazman olarak seçilmiş ve Filiz G. İle tartışmış. Kurulda tuttuğu notları üye olduğu sendikaya ulaştırmış, onlar da medyaya servis edip vaveyla çıkarmışlar. Sonuç Filiz G. Başka bir okula gönderilirken gürültü çıkaranların kimliği ve amaçları mercek altında.

Diğer bir olay ise geçen hafta meydana geldi. Bu sefer yer Tokat. Olay şu: Yeşilırmak Mahallesi’nde bulunan Halil Rıfat Paşa Ortaokulu’nda evvel ki pazartesi günü, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni L.Y.İ. yedinci sınıf öğrencilerinin seçmeli Kuran- ı Kerim dersine girdi. Öğretmen L.Y.İ.  iddiaya göre sınıfta bulunan toplam 17 kız ve erkek öğrencinin ders sırasında kendi aralarında konuşmasına kızarak, "Zaten başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de mubah kötülük de mubah" dedi. Ardından, Tarsus’ta öldürülen Özgecan Aslan için kentte düzenlenen eyleme katılan öğrencilere de iddiaya göre "Siz koşarak eyleme gittiniz. O toprağın altında, Fatiha okudunuz mu? Siz de Özgecan gibi olursunuz" ifadelerini kullandı.
Olay yine Sosyalist Sendikanın bir provakasyonu. Ne sebeple olduğu bilinmmez bazı veliler bu kışkırtmaya alet olmuş durumdalar. Sendikaların teşviki ile suç duyurusu yapılmış.
Bühtan altında bırakılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Lale Yıldız İleri kendisine iftira atanların insanlık haysiyeti ve onurunu kırdıklarını söyleyerek şöyle dedi: Neresinden bakılırsa bakılsın insanın kanını donduracak bu cümleleri söylediğim iftirası ile insanlık hassasiyetim ve onurum derinden zedelenmiştir. Hem öğretmenlik eğitimi hem de dini formasyon almış bir kişi olarak benim, Tarsus’taki o menfur Özgecan cinayetini gerçekleştirenlerle aynı düşünce yapısında olduğum varsayılarak yapılan yorumlar en hafif tabiriyle haksızlıktır, vicdansızlıktır."
Diğer taraftan Öğretmen Lale Yıldız İleri’nin de okulu değiştirildi.

Üçüncü örneğimizin kahramanı bir erkek yazar. Kendisini daha çok Cüneyt Suavi müstearıyla tanıdık. Gerçek ismi Şükrü Şumnu ve bir üniversitede profesör. Erdal Öz’ün öğretmenleri aşağılayan, onların onurlarını hiçe sayan ahlaksız ifadelerini içeren “Babam Resim Yaptı” kitabının okullara sokulup öğrencilere dağıtılmasını görmeyenler Müslüman Kimliğinden dolayı Cüneyt Suavi’yi linç etme kampanyasına kalkıştılar. Çıkarılan gürültüden Bakanlık o kadar etkilendi ki değerli yazarımızın kitabı hemen toplatıldı. Oysa kitapta bana göre çocukların zihin dünyasına ters hiçbir şey yoktu.

İstanbul Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Esenler Belediyesi tarafından gerçekleştirilen etkinlikle 4. sınıf öğrencilerine dağıtılan ancak içeriğindeki uygunsuz ifadeler nedeniyle Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın talimatıyla toplatılması kararı alınan “Çiçek Bahçesi” kitabının yazarı Prof. Dr. Şükrü Şumnu, tepkilerin kendisini üzmediğini belirtti. Kitaplarını Cüneyd Suavi müstear ismiyle kaleme alan Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şumnu, “Gelen tepkilere hiç bakmadım çünkü ben kendimden emin olduktan sonra bu tür şeyler hiç enterese etmiyor. Beni bilen bilir, bilmeyen için de hiç kafamı yormam. Kendimi üzmem. 15-20 yıl önce hayvanlara yazdığım şeyi insanlara adapte ediyorlar” dedi.
Aslında yapılmak istenen şu:

Türkiye hızla seçim sathı mailine yaklaşıyor. Bazıları bu süreci sancılı geçirtmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Eğitim camiasında suçlanan eğitimcilerin dindar olması, dolayısı ile bunun Ak Parti’yi sıkıştıracak bir argümana dönüştürülmek istenmesi gözlerden kaçmıyor. Zaten her iki sendikanın hangi siyasi partiye hizmet ettikleri açıkça biliniyor.

Meslektaşlarımız böyle durumlarda tepki vermede gecikiyorlar. Bazı arkadaşlar bana ulaşarak Hocam bu sözleri söylemiş olamaz mı, diye kararsızlık gösteriyorlar. Bu doğru bir davranış değil. Eğilmeden, bükülmeden anında sert tepkimizi ortaya koymalıyız.

Haftaya güzel haberlerle buluşmak dileğiyle…

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #