Evet, Cemre’lerden bahsediyorum. Son Cemre’de 6 Mart’ta toprağa düştü. Anadolu’muzda Cemre, doğanın uyanışı ve canlanması anlamına geliyor.
Şubat ayının üçüncü haftasından itibaren birer hafta arayla havaya, suya, toprağa düştüğüne inanılıyor. Niye bu konuya girdik ki şimdi?
Son Cemre düşeli hayli vakit geçmişken, Rusya Ukrayna’ya girmişken, Suriye’de hala insanlar çadırlarda üşürken, Afrika açken ve sarışın mavi gözlü diye insanlar ayrılırken Cemre konusuna girmenin ne önemi olabilir ki? Başlayalım öyleyse….
1. BÖLÜM
Bu Cemre soluduğumuz havaya düşer, biz onu içimize çekeriz. Sonra suya düşer biz onu kana kana içeriz. Ve Cemre toprağa düşer biz de ondan bitenleri yeriz, ekeriz biçeriz.
Aslı toprak olan insan neden, aldığı nefese, içtiği suya ve bastığı toprağa kadar gelen bu Cemrelere uzak?
Bizim içimiz neden ısınmıyor? Neden ruhumuzu kara kalabalıklar içinde sahte gülücüklerle, anlamsız koşuşturmacalarla karanlığa gömdük?
Ne zaman düşecek kalbimize Cemre? Büyük küçüğü sevmez oldu, küçük büyüğü saymaz oldu, kadına şiddet düşküne eziyet eder olduk. Okullarda akran şiddeti, güçlünün zayıfı ezdiği, merhamet denen duygunun gittikçe azaldığı zamanlardan geçiyoruz.
Börtü böceğin kuytulardan çıkması gibi, ağaçların baharı müjdeleyen çiçeklerinin açması gibi izin vermeliyiz bizde Cemrelerin kalbimize düşmesine. İzin verelim bizim de kalbimize baharı müjdelesin Cemre.
Hem biz müjdecileri severiz. Isınsın içimiz. Buz tuttu kalbimiz. Bir ihtiyarın buruşuk ellerine dokunmalıyım. Kaskatı oldu kinimden, nefretimden, öfkemden, hasedimden kalbim.
Bir çocuğun pamuk saçlarını okşamalıyım. Gözlerim unuttu muhabbeti. Artık şefkatle bakmalıyım.
Kulaklarım kelimelere yabancılaştı. Bilmediğim bir dili konuşuyorum artık. Hikmetli sözler duymalıyım.
İzin vermeliyim ona. Ben izin vermesem Cemre düşmeyecek kalbime. Sen izin vermezsen kalbine Cemre düşmeyecek. Ve dünya çekilmez hale gelecek, kirlenecek.
Hadi izin ver kalbine düşsün Cemre. Siyaha , beyaza, sarışın ve mavi gözlüye, Ukrayna’ya, Suriye’ye sonra yine kalbine….
2. BÖLÜM
Bir Cemre’den iki yazı çıktı. Oysa çocuklarımız Cemre’yi isim zannediyor olsa gerek? Anadolu’muzda kaybolmaya yüz tutmuş onlarca yüzlerce kültürel hazinemizden sadece bir tanesi Cemre. Yaşlılarımızla birer birer ölen zenginliklerimizden bir tanesi.
Bizi “BİZ” yapan değerlerimiz olmazsa “BİZ” olmayız. Başka bir şey oluruz. Herhangi bir şey olmaya, dünya vatandaşı olmaya niyetimiz yoktur.
Milli benliğimizi, milli kültürümüzü korumalı, yaşatmalı ve gelecek nesillere aktarmalıyız. Eğitim sistemimizde buna göre düzenlemeler yapmalı, aileler bunun yaşatılmasının gerekliliğine inanarak ısrarla geleneklerimizi yaşatmalıdır.
Ezikliğe düşmeden, ezilmeden ve utanmadan. Geçmişten kopmadan geleceğe yürümek sizi modern hayattan koparmaz, aksine uygar dünyayı değerlerimize uygun olarak inşa etmeye imkân verir.
Zemheri, Kırkikindi Yağmurları, Güz, Hıdırellez, Erbain, Kocakarı Soğukları, Budama Zamanı, Reçel Zamanı. Birbiriyle ilgisi olmayan ama bizim kelimelerimiz. Unutulmasın yaşasın.
Çocuğunuza isim: CEMRE