FARUK ÇAĞLAR yufazeze@gmail.com

CAMDAKİ KIZ – KURTLAR VADİSİ VS CHİCAGO P.D

28 Kasım 2022 Pazartesi 06:00

Başlıktan da anlayacağınız gibi yazımızın konusu televizyon dizileri. Çok fazla dizi izleyen biri değilim. Fakat yeri geldiğinde ve dikkatimi çektiğinde takip ettiğim diziler de olmadı değil. Konumuz herkesi televizyon karşısına kilitleyen, tüm ailenin en güzel vakitlerini tam da herkesin bir arada olduğu zamanda en az üç saat ekran karşısında hipnotize olmuşçasına esir alan Türk televizyon dizileri.

 Evet yanlış duymadınız en az üç saat. Okuldan eve gelip, yeme içme işini hallettikten sonra daha ödevler bitmeden ya da baştan savma bir şekilde alelade bitirilen ödevlerden hemen sonraya konulan dizilerin bize verdiği zararı yazmak boynumun borcu oldu bana.

Saat tam sekizde (20:00) özetle başlayan, dokuzda (21:00 ) yeni bölüm ile ödüllendirildiğimiz ve yaklaşık otuz yıldır değişmeyen konu ve yetenek düşmanı castingleri olan diziler. Konu demişken zengin kız fakir oğlan klişesi, mahallenin bıçkın delikanlısı ile mahallenin güzel kızı, güney doğulu aşiret insanları, yetim ama gururlu liseli gençler. Bunlar değişmez konular, hem de otuz yıldır değişmeyen…

Kim kurtaracak bizi bu saçmalıklardan? Devlet değil tabi… Yasaklamak yasak çünkü.

Camdaki Kız dizisini hiç izlemedim.  Kurtlar Vadisi’ni ise 2000’li yıllarda popüler olduğu dönemlerde birkaç kez izledim. Hastası değildim yani. Rol icabı ölen bir oyuncunun ardından Konya’da cenaze namazı kılmıştı gençler, o kadar fanatikleri vardı yani. 2004 yılındaki 96. Bölümde dizi altmış üç dakika reklam ise 116 dakika sürmüş. Resmen seyirciye hakaret etmişler. Reklam arası dizi izletmişler.

Bir de tarihi dönem dizileri var. Misyonları gereği destek verdiğim ama kahramanların aşırı abartılması ve tarihsel kırılmaların göz ardı edilmesi nedeniyle verilmek istenen mesajın güvenilirliğini kaybettiren diziler. Kapı dinleme olayı tarihi dizilerde çadır dinlemeye dönüşüyor. Üç dakika olması gereken sahne otuz dakika sürüyor. Al işte saat 00:00 oldu. Ama daha bitmedi. Gelecek bölüm tanıtımı için on beş dakika reklam izleyeceksiniz. Tanıtım işi de şans eseri verilmezse saat oldu mu 00:15. Uykusuzluk var. Ödevler bitmedi. Bazı işler de bitmedi. Çocuk okulda uyuyor nasıl olsa. Ama yapılmayan ödevin bedeli, kaçırılan ders. Motivasyon eksikliği. Öğretmene bile olumsuz yansıyan bir sınıf ortamı.

Bu millete bunu niye yapıyorlar acaba? Bilinçli bir tutum olsa gerek bu. Hiçbir şekilde iyi niyet aramıyorum bu dizi işinde. Niye mi?

En saçma sapan konuların en kontrolsüz biçimde (uzman görüşü almadan, kanuna aykırılığı var mı yok mu diye umursamadan) işlenmesi, en donanımlı araçlara binip asla emniyet kemeri takarken ki görüntülerin olmayışı, araçta telefonla konuşulması, ailelerin hiçbir zaman bir arada yemek yememesi, sigara ve alkolün o kadar olağan bir şeymişçesine tüketilmesi (gayri Müslim ülkelerde bile bu kadar cüretkâr değil), kız erkek ilişkileri, ana- baba ya saygı sevgi, evlada verilen değer. Kontrolsüzlük, çıldırmışlık, başıboşluk. Bin yıllık Anadolu maceramız ve binlerce yıllık tarihimizden hiçbir şey bulamayacağımız tam bir kültür katliamı diziler.

Ben bu işte kasıt ararım arkadaş. İyi niyetli bir tutum değil bu.

Peki ya oyuncular? Ben onlara dizi insanı diyorum. Bakışları, hareketleri, jestleri ve konuşmaları hep aynı. Hiçbir toplumsal sorumluluk projesinde yer almayan, Cihangir, Etiler, Nişantaşı popülasyonu (istisnalar hariç). Sadece birkaç bin kişinin izlediği sinema filmi ve birkaç diziden sonra saman alevi gibi parlayıp sönen, kısa şöhretli adı bile anılmayan sözüm ona oyuncular.

“Öğretmenim sizin diziniz hangisi” diye sormuştu bana öğrenci. Ben de dizim yok demiştim. Aidiyet ve akranları arasında kabullenme sebebi olsa gerek dizi takibi.

Çocukları bundan kurtarmalıyız. Aha bu devletin görevi işte. Dizilerin yayın saati ve görüntülerin kanuna uygunluğuna çok ama çoook sıkı denetim uygulanmalı. Sansür demedik, denetim dedik.

Lütfen sayın anne ve babalar. Size bir değer katmayan, aksine tüm hayatımızı çok kötü bir şekilde etkileyen, bizi biz olmaktan çıkarıp arafta bir yerlere savuran şu dizi rezaletini ailece konuşun. Belki tamamen hayatınızdan çıkaramayabilirsiniz ama azaltın. Çocukların dersi var, projesi var, ödevi var, uykusu var yahu. Sınıfta uyuyor çocuklar.

Peki CHİCAGO P.D. bu yazının neresinde? Bu bir Amerikan polisiye dizisi. Çok muhteşem bir şey değil. Ama istisnasız 40 dk. sürüyor. Her bölümde yani 40 dakikada bir olay çözülüyor. Suçlu yakalanıyor. Hepsi 40 dakika. Bizimkiler gibi birbirlerinin suratına bön bön bakmıyorlar. İşlerini yapıyorlar. Reklamını yapmıyorum. Tavsiye de etmiyorum. Örnekledim sadece. Elin Batılısı halkını korumak adına de-net-li-yor. Biz ise maalesef işin ciddiyetinin farkında değiliz.

Anne babaları Kurtlar Vadisi, Deli Yürek, Kınalı Kar ve Asmalı Konak’la büyüyen neslin, çocuklarını bazı Çukur dizilerden ve pis kirli sakallı nobranlardan korumak için bir şeyler yapması gerekiyor. Hem de hemen.  

Nobran: Davranışı kaba, sert ve gönül kırıcı olan.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #