Yine olması gereken gibi bir seçim yapamıyoruz. İç ve dış tahriklerle olay doğal mecrasından çıktı. Bu ülke hangi konuda rahat bırakıldı ki seçim sürecini kendi inisiyatifi ile götürsün ve halkının hür iradesi sandıktan çıkarak yönetimine yansısın. Olması gereken en tabii vakıayı dahi bu necip millete çok görenlere elbet bir gün bunun hesabı sorulur, diye inanarak teselli bulmaya çalışıyoruz.
Manipüle edilen seçim süreci, geçtiğimiz hafta yeniden alevlendirilmeye çalışılan tarihte ender görülen bir Vandalizm örneği olan Gezi Vakıası’nı tamamlama gayretine dönüştü. Tecessüm eden Gezi Ruhu’nun temsili HDP’ye ihale edildi. Olayların Vandalizm’e dönüşmesinde öncü rolü bulunan Sırrı Süreyya Önder ve diğer PKK kadroları “Önder” dedikleri APO’yu by-pas ettiler. O günlerde Gezi’de darbe mekaniği var diyerek etkileyebildiği insanları olayın dışına çekmeye çalışan Öcalan’a karşılık bu gün eş başkan komedisinin dişi temsilcisi Yüksekdağ HDP, Gezi Ruhu’nun devamıdır diyebilyor.
Bir örnek olsun diye yıllardır kendi rotasında inatla mücadele eden Doğu Perinçek’in Hakkâri’de yaşadıklarını anlatabiliriz. Seçim çalışmalarında Hakkâri’de miting yapan Perinçek’i dinleyenlerin sayısı ancak 100 kişiydi. Şaşkınlığını henüz atamayan Vatan Partisi Lideri bir şok daha yedi. Vatan Partisi’nin Hakkâri birinci sıra adayı partisinden istifa ederek HDP’ye geçti.
Ulusal Kanal'da "istifa" olayını değerlendiren Perinçek, "Hemen oradaki arkadaşlarımla haberleştim, telefonlaştım. Kafasına tabancayı dayayıp istifa ettiriyorlar. O mitingde Namık Ereli arkadaşımız çıktı gümbür gümbür, çok güzel bir konuşma yaptı. Yüz kişi olduğunu gördü ve o konuşmayı yaptı. İstifa edecek biri o konuşmayı yapar mı? Namık kardeşimiz bize şunu söyledi: 'Burada bir kişiyle de olsa miting yapacağız.' Ben arkadaşlardan öğrendim kafasına silahı dayıyorlar ve istifa edeceksin diyorlar. Zaten Namık kardeşimiz 15 gündür bunları bize anlatıyordu. PKK'lılar ona "seni halk mahkemesinde yargılayacağız" diyordu.
Perinçek’in bu iddialarını görmezden gelmek seçime ve seçmene ihanetin daniskasıdır.
Halen içinde debelendiğimiz seçim ortamında muhalefetin sık sık dile getirdiği iktidar partisi hile yapacak, sonuçlarla bilgisayar ortamında oynayacaklar ithamının amacı bu hadiseyle belli olmuş oluyor. PKK kadroları Kürt vatandaşlarımızın yaşadığı şehirlerde şebeke halinde işbaşındalar. Gündüz diğer siyasi partilerin seçim çalışmasına izin veriyorlar. Gün battığında kayda alınan vatandaşların kapısı çalınıyor ve sizi takip ediyoruz, HDP’ye oy vermezseniz canınızla ödersiniz denilerek tehditler yağdırıyorlar.
Tehdit içerikli notlar kapılara yapıştırılıyor. Vatan Partisi Hakkâri adayına yaptıklarını bir kere daha düşünelim. Adam sosyalist olmasına rağmen kafasına silah dayatılıyor. Söz konusu Müslüman ise silahı çekip vuruyorlar.
Şu Altan Tan, Hüda Kaya ve benzerlerinin hiç mi vicdanı yok?
Allah yeni bir Vandal kalkışmasından bu ülkeyi ve halkını korusun.
Kelimeler: gezi seçim pkk hdp hile Vandalizm