Kültürümüzde kız çocuğu olmayan babaya "merhametsiz baba" denir. Merhameti babanın kalbine ılgıt ılgıt sızdıran kız evladıdır. Narindir, nazendedir, kibardır, nahiftir; tek kelimeyle her güzelliğin kendisinde toplandığı çok kıymetli bir cevherdir... 

Kızlarımız cevher olunca konumları elbette en güzel yerde, en korunaklı mekanda olurlar. Her yuvanın baş taçlarıdır onlar.

Kızlarımız birer anne adayıdır. Cennetin ayakları altına serilen mübarek insanlar...

Cevherdir kızlarımız. Bu cevher korunduğu müddetçe gelecek her nesil paha biçilmez değerde olur. Adem babamız Havva annemizle ancak buldu kemalatı mesela.

Bu cevherler değil mi peygamber doğuranlar.

Bu cevherler değil mi peygambere eş olanlar. 

Bu cevherler değil mi peygambere kız evladı olanlar. 

Amineler, Haticeler ve Aişeler ile Fatıma, Ümmügülsüm ve Zeynepler.

İffet abidesi Meryemler,

Firavun'a sabreden Asiyeler ...

Birer cevher olsun diye isim veririz kızlarımıza cevher anne isimlerinden. 

Üç kız çocuğu olup da onları Allah'ın emirleri doğrultusunda yetiştiren anne babaya cennet vacip olur diye buyuran peygamberimiz, onları diri diri toprağa gömen cahiliye adetini toprağa gömmüştür.

Batının, bu cevherlerimizin insan olup olmama noktasında tartışıp ne oldukları hususunda anlaşamadıkları bir zaman diliminde kızı Fatıma anamız her oturduğu meclise girdiğinde cihanşümul son peygamberin ayağa kalkarak en büyük saygıyı göstermesiyle cahili karanlığın iğrençliklerini tarihe gömmüştür.

Her doğan islam fıtratı üzere doğar. Bu gerçek, her insanın bir cevher olduğunu gösterir. Daha sonra anne babası sahip olduğu cevherini kalitesinden düşürdüğünü yine cihanşümul peygamber bize bildirmektedir.

Kız olsun erkek olsun, sahip olduğumuz cevherleri asli vasıflarını muhafaza edecek şekilde yetiştirmek her anne babanın birinci vazifesidir. Onları en doğru biçimde ve en doğru bilgilerle eğitip hayata hazırlamak yapılacak işlerin en mühimidir.

Onların bedenen sağlıklı olması için gösterdiğimiz itinayı ruhları için de göstermeliyiz.  Cevherlerimiz işte o zaman korunmuş olur.

Madem 11 Ekim kız çocuklarının günü olarak kabul edilmiş, biz de bu gün bahanesiyle bu değerlerimiz üzerine bir fikir teatisinde bulunalım.

İnsanın eğitimin sekiz aşamadan ibaret olduğunu bunun beş aşamasının daha dünyaya gelmeden sona erdiğini, geriye kalan üç aşamasının ise doğumla başlayıp ölünceye kadar devam ettiğini konunun uzmanı bilim adamlarından öğreniyoruz. 

Demek oluyor ki Allah'ın rızasına uygun bir neslin yetişmesi evlenen çiftlerin evliliğe karar verdikleri andan itibaren başlayan bir sürecin neticesinde gerçekleşiyor.

Bu manada evlilikteki ilk adım önem arz etmektedir.

Evliliğin kader olup olmadığı hususunu bir tarafa bırakıp meseleyi irademiz bağlamında ele aldığımızda bu konudaki sorumluluğun ne kadar büyük ve önemli olduğunu yine cihanşümul peygamberden öğreniyoruz;
“Kadın dört sebepten biri için alınır:
 Malı,
 soyu,
 güzelliği ve
 dindarlığı. Sen (diğerlerini geç), dindar olanı seç. (Aksi halde) sıkıntıya düşersin.” 

Cevherleri cevher kılan asıl nüve ise imandır.

İman; iffetin, edebin, adabın velhasıl en büyük ve en yüce şerefin kaynağıdır. Bu kaynaktan kana kana içen her cevher, insanlığın göz bebeğidir. 

Temeli sağlam aileler güçlü nesillerin kaynağıdır.  Alparslanlar, Osman Gaziler, Fatihler, Yavuzlar, Kanuniler ve Abdülhamidler bu nesillerdendir. Haymenalaradır bunları doğuran. Sonra Nene Hatunlar olur vatan savunmasında...

‘Erkek sel, kadın kumdur’ derken bereketin adı olmakta cevherlerimiz. 

Yuvayı yapan dişi kuştur. 

Anne babamdan kime iyilikte bulunayım sorusuna cihanşümul peygamber üç kez art arda anne derken değer vurgusu yine cevher kızlarımızaydı.

Biz eşlerimize hanım derken, cevherimize verdiğimiz kıymete binaen  ‘hanlar hanı’ manasına kullanmışız.

Bir yastıkta kocamanın temelinde de koca aileler, koca devletler yatar.

Anne babanın cennet kapısı güzide cevherlerimiz imanlı olmalı ki fıtratları üzere kalakalsınlar. 

Allah’ın emrini bilmeli.

İlim irfan ehli olmalı. 

Bilmem nasıl yetişirdi sonra Rabia el- Adeviyeler?

Öyle bir zamandan geçiyoruz ki özgürlük adına dayatılan safsatalarla cevherlerimiz birer şehvet kurbanı haline getirilmek isteniyor.

Çünkü biliyorlar ki güçlü devletin temelini sağlam aileler oluşturur ve bu ailelerin temelini de sağlam ve dirayetli anneler oluşturur. 

Dirayetli anneler iffetine halel getirmeyen cevherlerin eseridir.

Göz bebeği cevherlerimiz, en kıymetli varlıklarımızdır. Baş tacımızdır. Onların güçlü olması sosyal dokumuzun sağlam olması demektir.

Bu hususun devlet politikası olması gerekir.

Bunun için eğitimin cevherlerimizin yapısına uygun ortam ve şartlarda olması elzemdir. 

Yeri gelmişken şunu da ifade edelim ki batının bir eseri olmasına rağmen batılıların bile vazgeçmeye çalıştığı karma eğitim ucubesinden bir an önce kurtulmak gerekir.

Batının bunun haricinde daha nice hilelerinin olduğunu bilmek gerekir. 

Bunun için fiyoruz ki;

Batının değer yargılarına göre değil kendi kültürümüzün değer yargılarına göre yetişen, 

Batı değerlerinin dayattığı flörtü değil, karşı cinsi gördüğü zaman edep ve hayasından yüzü al al olan,

Batının eğlence unsuru olmayı değil, ailenin temel unusury olduğu bilincini kendine şiar edinen,

Batının şeytani tuzakları gereği özgürlük adına kafasının estiğini değil, anne babasını dinleyerek kendisine yön veren,

Batının şehvete meze edilişini benimseyen değil, evlendiğinde mahrermi haricindeki tüm erkekleri ölü gibi gören,

Batının yalanlarına kapılıp ekonomik özgürlük adına patronlara vazifesi gereği hizmette köleliği değil, evinde eşine hizmeti şeref addeden,

Batının, para kazanmada meşrulaştırdığı her gayrı meşur yolu değil, İslam'ın kendisine sunduğu şerefi baş tacı eden

Cevherler istiyoruz.

Cevherlerimizi fıtratlarına uygun yetiştirip, kötü niyetli insanların tuzaklarına düşmesine asla izin verilmemeli. 

Cihanşümul peygamberimiz buyurur ki; “Allah sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir." “Sizin hayırlınız, eşine hayırlı olandır. Ben de eşime karşı sizin en hayırlınızım. Kadınlara ancak iyi insanlar iyi davranır; onlara karşı ancak kötü kişiler, ihanet eder.”

Herkes kız çocuğunu diri diri toprağa gömerken, kızını omzuna alıp Mekke sokaklarında dolaşan tek insandır Hz. Muhammed (sav).

Kur'an ve Sünnet-i seniye üzere yetiştirelim cevherlerimizi ki cevherlerimizin sayısı arttsın.

Cevherlerimizin değeri bir günle sınırlı olmadı ve olamaz da...

Mustafa Salim
11 Ekim 2024, Ankara