Bayramlar; geçmişin sevinç, neşe ve huzur dolu zaman kesitinin her yılki dönümlerinde kutlanarak tazelenen hatıraların günümüzde tecessüm olunmuş halinin coşkulu anlarıdır.

Kurban Bayramı da bu manada Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in Allah yolunda nefse karşı verdikleri mücadelenin tekrarlanan hatırasıdır biz Allah’ın inanan kulları için.

İman ve teslimiyette nasıl bir davranışta bulunabileceğimizin inceliklerinden oluşan insanlığın muhteşem  hatırasını tekrar yaşamanın şuurunda olabilmeyi başarıyorsak Kurban Bayramını ifa ediyoruz demektir.

Bu manada inananların Rablerine kullukta, teslimiyetin bir adı olmakta Kurban Bayramı.

Emre amade olmaklıkta bir yerde İbrahim'in adı iken bu; bir yerde de teslimiyette İsmail olmaktır hak yolunda Kurban Bayramı.

Bugün Gazze'de mazlumdan akan her bir damla kan, kurbiyetidir inanan her yüreğin Rabbi yolunda ve Gazze insanlık adına adanan bir kurban ve orada bir Kurban Bayramı...

Zalimlerin hüküm sürdüğü bir dünyadan mazlumun dirilişine sahne ve hakka yönelişin hüküm süreceği, barışın sel olup akacağı, deryalar dolusu mutluluğun her yanı saracağı yeni bir dünyanın inşaası imanda tecdidin, teslimiyette de samimiyetimizin kalitesi ve devamlılığıyla mümkün olacaktır.

Bu yıl insanlık olarak bir hüznün gölgesinde ikinci bayramımızı ihyaya çalışıyoruz. Bayram coşkusunu bastıran zulmün düşen gölgesi altında nasıl mutlu olunur bilinmez; halbuki bayramlar mutluk günleridir.

Mutluluklar paylaşılarak artar, paylaşılan her hüzünse azalır. Öyleyse hüznün azalması mutluluğun habercisi demektir.

Bir yıl önce ülke olarak 6 Şubat’ta yaşadığımız asrın felaketiyle hüzünlü geçen bayramlarımız; bu yıl ise yaşadığımız hunharca bir katliamın dünyaya düşen gölgesinin  hüznüyle geçmekte.

Dün kurbanlar İsmaillere bedelken bugün Gazzeli İsmailler kurban edilmekte. İnsanlık tarihinin en büyük dramına şahit oluyoruz. O yüzden hüznümüzden yer kalmıyor mutluluklara.

İllaki mutlu olmak gerek yine de...Çünkü bugün Bayram. 

Mutlu olmak hüznün paylaşımıysa ve biz de Gazzelinin uzaktaki yakın kardeşiysek gelin dualarda buluşalım. Kendimizi koyalım bir an Gazzeli İsmailler yerine ve düşünelim, onların inen bombalar altında ne yaşadıklarını; sora da sorgulayalım vicdanlarımızı bugüne kadar ne yaptık diye...
 
Bayramlarda akrabalar başta olmak üzere ziyaret edilen büyüklerin memnuniyetinden tutun da yolunu bekleyen hastaların ziyaretçilerine dönük bakışlarındaki minnettarlığın, hüzünlerin buharlaşmasını salık kılan birer güneş hüzmesi gibi olduğunu bilmeyenimiz yoktur.

Merhamet etmeyene merhamet olunmaz düsturumuz gereği, yanında olduğumuzu hissettirerek Gazzeli mazlumlardan yana tavrımız net olmalı. Onların derdi derdimiz olmalı. 

Atılan bombaların kavurucu ateşinde biz kardeşlerinin ilgisi İbrahimlerin atıldığı ateşi soğutma yolunda karıncanın taşıdığı su misali bir damlacık da olsa beklentilerini karşılıksız bırakmayalım. 

Gazzeli kardeşlerimiz, ümmet adına bu davanın çilesini omuzlamış olmaktan gururlandıklarını bütün dünyaya haykırarak gösterdiler ve hala da gösteriyorlar.  Sahabede ancak görülebilen bir imanla mücadele edişlerine şahidiz kardeşlerimizin. Bu imani mücadelelerinin nice imansızın hidayetine vesile oluşları da inkârı kabil olmayan bir gerçektir. Kadere rızaları, rızay-ı Bari’ye uygun tevekkül anlayışları, bayrama girercesine şehadete erişmedeki şevk ve heyecanları onları dimdik ayakta tutsa da asıl onları yaralayan ümmetin biganeliği olmaktadır. Hüzünlerinin yok başka bir sebebi...

Gazzeli İsmaillerimizi hüzünlendiren kafirin şenaati değildir. Bunlara karşı cephe oluşturmayan ümmetin vurdum duymazlığıdır. Küfrün yalanlarına kanan müslümanın safdilliğidir. Fasıkın getirdiği haberi araştırmadan kabul eden Müslümanın aymazlığıdır. Hala cahiliye asabiyeti içinde olan Müslümanın cehaletidir. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın fikrinde olan insanlığın gafletidir. Batılıca Hamas’a höykürendir.

Gelin bu davaya canlarını kurban eden Gazzeli İsmaillerimizin Kurban Bayramını onları sevindirecek şekilde kutlayalım.

Kafirleri dost edinmeyelim. Kafirlerin her dediğine inanmayalım. Mallarını boykot edelim. Zalimliklerini her dem dile getirelim. Yılmadan, usanmadan sokak sokak nümayişlerde bulunalım. Onların açlıklarını düşünüp tok yatmayalım. Kardeşlerimizin aleyhine olan hiçbir girişime izin vermeyelim. El, dil ve kalben buğz araçlarımızı yerinde ve zamanında kullanalım. Dünyanın neresinde olursak olalım onlarla birlikte atan bir kalbimizin olduğunu hissettirelim ve ilan edelim. 

Bu yılki bayram kutlamamız, batıla meydan okuyarak hak dava uğruna kurban olan Gazzeli İsmaillerimiz için olsun. 

Kurban Bayramınız kutlu olsun ey Filistin, bağrı yanık ey Gazze, kan gölüne çevrilmiş ey Refah...

Anladık ki tüm dünya Siyonizme köle bir senmişsin özgür olan.

Gerçek bayram, Siyonizmin sende öldüğü gündür ey Gazzem...

Mustafa Salim
15 Haziran 2024 Ankara