M.VEYSİ TUNÇ veysi_tunc@hotmail.com

O HALDE NEREYE GİDİYORSUNUZ?

15 Kasım 2016 Salı 07:41

Hayat yolunun zorunlu yolcularıyız.Bu zorlu ve zorunlu yolculukta yolumuzu, yönümüzü ve yöntemimizi belirleyen hayat ve hidayet kaynağı olan kitabımızda Rabbimiz:’’ O halde nereye gidiyorsunuz?’’ diyerek her daim istikamet ve istikrar üzere kalabilmemiz için bizlere çok kesin ve keskin bir soru yöneltiyor.

Öyle bir soru ki inananların gündemleştirmesi ve güncelleştirmesi gereken uyarı levhası… Tercihlerimizi, taleplerimizi şekillendiren zor bir sual… İstikameti bulmak ve istikamette kalmak için içsel motivasyon kaynağı olacak bir ayet…  Vahyin sorgulatıcı bakış açısını yansıtan ikaz…

Hakikaten samimiyetle önce kendimize sonra birbirimize soralım:’’Nereye gidiyor(sun)uz?’’

Yaşantımızdan çehremize ve çevremize iyilik, adalet, doğruluk, edep mi taşıyor; yoksa kötülük, zulüm ve cahillik mi?

Bizim ilgi alanımızda, yaşam algımızda, toplumsal anlayışımızda Hz Âdem misali hangi ‘’yasak ağaçlar’’ var? Aklımız ve ayaklarımız bizleri nerelere sürüklüyor?

Hayat mücadelesinde karşılaşacağımız şer odaklara tavır alabiliyor muyuz ve şeytani tekliflere tepki gösterebiliyor muyuz?

Hani nefsimizden, şerden ve şeytandan Allah’a sığınıyorduk? Peki, bu şeytani yanlışlar ve yasaklara yönelişler ne demek oluyor? Birey ve toplum olarak adım adım nereye kayıyoruz?

Müslümanlar olarak bir savrulma, sıyrılma ve sıvışma hali yaşıyoruz. Bu durum önce kalpte başlar, sonra yaşama yansır. Tavizler, çelişkiler birbirini kovalar. Kendi İslami ilke ve değerlerimizden kopan hatta bunlara yabancılaşan bu kesim, İslam’ı temsil edemez. Şunu da unutmayalım: İstikamette sebat etmek, istikameti bulmaktan daha zordur.

‘’Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman Allah ve Resulüne icabet edin…’’ilahi emri karşısında hayatın anlaşılması ve daha anlamlı hale gelmesini sağlayacak düsturlar belli iken bizler, kime ve neye itaat ediyoruz? Kemalizmin dayatmacılığını, kapitalist sistemi, felsefik hurafeleri, demokratik dümenleri, yozlaşan değerleri, çıkar ve konforu,  hayatın merkezine alan anlayış Rabbimizin ve Resulünün işaret ettiği hedeflerle bağdaşabilir mi? Hayat modelimizi, yaşam tarzımızı kimler, nasıl belirledi? Allah’tan gelen hayatın tasarruf hakkını kimlere bıraktık? Zamanın ve mekânın sahibi olan Rahman’a rağmen sürdürülen bu hayat sapmanın ve sapıtmanın temel nedenidir.

‘’Allah yolunda ayağı tozlanan kimseye cehennem ateşi dokunmaz.’’ diyen Nebi’nin müjde dolu yoluna tabi ve talip olan ne yolda kalır ne de yolunu şaşırır.

Uzun ve karışık olan bu hayat yolu ancak kitapla barışık Nebiyle tanışık yürünürse akıbetimiz de ahiretimiz de hayır olur. Nar da nur da dünya hayatındaki çalışmamızın karşılığı olarak verileceğinden ‘’Nereye gidiyorsunuz?’’ sorusunun cevabını bulma ve sürekli bu bilinçle yaşama vaktidir.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #