FARUK ÇAĞLAR yufazeze@gmail.com

UMUDUM ORTA YAŞLILARDA VE İHTİYARLARDA

19 Aralık 2021 Pazar 19:28

Şaşırdınız mı? Umut hep gençlerde olurdu hani? Ondan yani şaşırdınız mı diye sormam. Ezber bozmaya devam edelim biz.

Tüm sorumluluğu ve yükü çocuklara ve gençlere yükleyelim demek de ne demek? Bir de geleceğin beklentisi altında kalıp ezilsin kuzucuklar.

İroni yaptığımı sanıyorsanız yanıldınız. Biz üzerimize düşeni yaptık mı ki geleceği kurtarma görevini çocuklara verelim? Hem bu görev dağılımını kim yaptı böyle? Biz bugünü yaşayalım (ya da çarçur edelim) yarına Allah Kerim. Pek te adil değil gibi. 

“Çocuklar, gençler bizden öncekiler de geleceği inşa etme, kurtarma sorumluluğunu bize verdi. Biz de aynı şekilde size devrediyoruz.” mu diyeceğiz.

Çocuklarımıza çocukluklarını, gençlere ise hak ettikleri gençliği yaşatmadan onlara yüklediğimiz tüm sorumluluk, yaşatamadığımız tüm güzel günlerin günahı boynumuza olsun. Daha ne kadar bekleyeceğiz büyümemizi?

Almaktan korktuğumuz sorumluluğu bom boş bir hamasetle çocuklara yükleyecek kadar ergeniz sanırım. Belki de büyüklerimizin bize verdiği görevi şimdi yapacağız. Anneler anne, babalar baba, dedeler dede ve nineler nine gibi olsun artık.

Her şeyden önce çocuklara gençlere gelecek nasıl kurtarılır ve inşa ediliri göstermeliyiz. ( öğretmeliyiz demedim bak, hemen ohhh be deyip rahatlamayın).

Bir paradigma değişikliğine ihtiyaç var. Ama nereden başlamalı?

Bunu yapmanın en güzel en etkili yolu, en güçlü en başarılı ve en mutlu olduğumuz zamanları hatırlatıp onlara güven duygusu vermek.

İdeolojik bir hamaset aşılamak değil demek istediğim. Yani biz bunu yaptık yeniden yapabiliriz demek, mutlu güçlü ve üretkendik bir zamanlar. (Bu üç kelime aslında giriş gelişme ve sonuç. Ayrıntısını başka bir yazıda vermek istiyorum şimdilik yazının cümlesi olarak kalsın.). Sonra da çağın gereklerine uygun ve köklerden kopmadan geleceğe yürümek. Düş önüme demeden en öne geçerek yürümek.

Sıkıldınız mı? İyi o zaman. Üstünüze alındınız demek ve aklınıza sorumluluğun sizde olduğu geldi. Zaten bilinç altınızda yatıp duruyor o.

Yazı etkisini göstermeye başladı demek ki. Yalandan yaşamayı bırakalım sayın kadınlar ve erkekler. Mızmızlanmak şikâyet etmek zamanı değil şimdi dedeler ve nineler.

Çocuklar çocukluklarını yaşamalı, bizler ise sorumluluklarımızın gereğini yerine getirmeliyiz. Yok öyle “Geleceği kurtarmak gibi kutsal bir göreviniz var daha ne istiyorsunuz” demek.

Aciz insan şikâyet edermiş. Önümüze yığdığımız mazeret duvarlarını yıkalım hele.

Büyüklerimizin bize yüklediği geleceği kurtarma görevinin altında ezilmeyi de bırakalım. Daha önce yaptık bir kere daha yaparız deyip iyi örnekleri bir bir sayalım çocuklara ve gençlere.

Milli mücadele diyelim, İstanbul’un Feth’i diyelim, Malazgirt’i, Cezeri’yi, Ahmet Yesevi’yi, Hacı Bektaş-ı Veliyi, Yunus Emre’yi Cahit Arf’ı. Aziz Sancar’ı ve Engin Arık (rahmet olsun ) daha sayacak o kadar isim var ki. Şöyle özgüvenleri gelsin.

Toplayın çocukları bir duyuru yapacağım:

“Gençler rahat olun. Sizin umudunuz bizleriz. O kadar güzel bir gelecek için çalışacağız ki hayranlıkla izleyeceksiniz bizi. Siz rahat olun gençler biz varız artık. O iş bizde. Şimdi gidin oyun oynayın. Koşun. Ve göğe bakın. LAKİN ÖNCE TELEFONLARI İDAREYE BIRAKIN.” (biliyorsunuz kural kuraldır).

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
Mustafa
Kalemine sağlık öğretmenim👍
Ayferi
Kaleminize sağlık. Çok güzel dile getirmişsiniz.beni hep rahatsız etmiştir büyüklerin her yaptığını sorgulamadan gençlere doğru diye sunmalarını.cocugun düşüncelerini hiç önem verilmesini.baba .ve anne istediği gibi çocuğun yanında çocuğunu yasakladığı şeyleri yapar ama çocuğun sakin şunu vede şunu yapma der.sizinde çok doğru tesbit etginiz gibi biz yetişkinler ilk önce kendimizi eğitmeliyiz sorumluluk almalıyız.tebrik ediyorum çok doğru bir bakış açısı sevgiler selamlar