MAHİR KILIÇOĞLU mahirkilicoglu@hotmail.com

ERHAN AFYONCU VE NÜFUS

23 Mayıs 2025 Cuma 05:00

Erhan Afyoncu’yu yıllardır Haber Türk kanalında Tarihin Arka Odası programında tanıdık ve benimsedik. Bugün MSÜ rektörü olarak görevine devam eden Erhan Hocanın, bir ilim adamına yakışır edayla Türkiye’nin nüfus sorununu kendine dert edindiğini görüyoruz.

Erhan hoca, uzun süredir nüfusa dikkat çektiğini belirtmektedir. O, bu yıl ilk sosyal medya paylaşımıyla nüfus sorununa dikkat çekmişti. 19 Nisan 2025 tarihinde X hesabında “Türkiye nüfus meselesinde bir kâbusa doğru gidiyor” açıklamasıyla konuyu ülke gündemine getirdi.

Erhan hoca, Atatürk döneminde yapılan teşviklerle nüfus hızlı bir şekilde artarken 1967 yılında yapılan bir kanunla nüfus artış hızının kontrol edilmesi planlandığını belirtmektedir. Ona göre Osmanlı İmparatorluğu nüfus konusunda düşmanlarının gerisinde kaldığı için yıkıldı. Erhan hoca, başlangıçta Ruslardan kalabalık olan Osmanlı, Rusların nüfus artışı karşısında yavaş kalarak ordu ve asker sayısı yönünden geriye düştüğünü belirtiyor.

Erhan hoca, sadece soruna dikkat çekmiyor, aynı zamanda çözüm önerileri de sunuyor. Nüfus sorunu bugün sorun olarak görülmeyebilir ancak bu sorunun çözümü sağlanmazsa gelecekte ülkeyi yönetecekler bunun sıkıntısını yaşamakla karşı karşıya kalacak diyor.

Erhan hoca öncelikle dışarıdan nüfus getirilmesini öneriyor. Ona göre yeryüzündeki 200 milyonluk Türk nüfusu, milletimizin gücünü geleceğe taşıyan nedeniyle önemli bir varlıktır. Çeşitli ülkelerde varlığını koruyamayan, dilini ve kültürünü devam ettirememe tehlikesi yaşayan, yok olma eşiğine gelmiş Türk topluluklarının peyderpey ve planlı şekilde Türkiye’ye taşınmasını öneriyor. Tıpkı Ahıska Türkleri gibi Türk gruplarını bulundukları yerlerde varlıklarını sürdüremiyorlarsa Türkiye’ye getirmeyi öneriyor.

Erhan hocanın bu önerisi bana oldukça tuhaf gelmişti. Çünkü bu çözüm taşıma suyla değirmeni döndürmekle eşdeğer bir çözüm. Bir defa esas sorunlara değinmede getirilen bu çözüm sürdürülebilir değildi. Zaten ülkenin nüfus artışının yaşanmasının en büyük nedeni bu önlenemez nüfus hareketliliğidir. Anadolu ve Trakya’ya yeni nüfus taşımanın getireceği de bu hareketliliği durdurmayacak, tam tersi artıracaktır.

Erhan hoca bu konuda da açıklamalar yapmakta ve önerilerde bulunmaktadır. Ona göre ülkelerin geleceğini savaştan daha fazla tehdit eden şey nüfus yaşlanması ve düşüşüdür. Erhan hoca nüfus artışında yavaşlamanın en önemli nedeni olarak sanayileşmenin getirdiği şehirleşme olduğunu belirtiyor.

Erhan hoca 80’li yıllarda genç nüfus %20’lerde iken bugün %14’lere düşmesi 2050 yılında %10’un altına düşmesini doğuracak demektedir. Bunun sonucunda 20 yıl sonra çalışacak genç bulunamayacaktır diye ekliyor.

Erhan hocaya göre nüfusla ilgili problem sadece nüfus artış hızının düşmesi değildir. Nüfusun dağılımı da problem. Genç nüfus şehirlere yığılmış, yaşlı nüfus köylerde ve kasabalarda kalmış. Bu nüfusun planlı şekilde kırsala dağıtılmalı ve birkaç bin nüfuslu kasabalar ve ilçeler oluşturulmalıdır.

Sonuç olarak Erhan Afyoncu Hoca nüfus konusunda adeta haykırıyor. Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi “Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak” diyor. Onun getirdiği çözüm önerileri özetle şöyle sıralanabilir:

  • Kadınların çocuklarına bakımını teşvik etmek, çalışan kadınların çocuk sahibi olmalarını teşvik etmek gerek.
  • 12 yıllık eğitimi 8 yıla indirmek gerek.
  • Üniversite kontenjanları azaltılmalı
  • Nüfus planlı şekilde kırsala dağıtılmalı
  • Üniversiteyle ilişkili olmayan mesleklerin tekrar itibarının kazandırılması gerekiyor.

Aklın yolu birdir. Eğitimin nasıl toplumsal sorunları beslediğini biz yıllar önce yazmıştık. Bugün nüfus meselesinin de artık eğitimle ilişkili olduğu fark edildi. Geç kalmadan tedbirler alınmalı, geç kalmadan çözümler bulunmalıdır.

Türkiye gelişen ve büyüyen bir ülke. Artık büyükşehirlerin yeni sanayi sitelerine ihtiyacı yok. Teknolojinin ve ulaşım imkanlarının alabildiğine rahatladığı günümüzde Aksaray Ağaçören ilçesiyle, Ürgüp’e bağlı Mustafapaşa beldesi neden nüfuslarına birkaç bin kişi ekleyemesin. Bunlar gibi pek çok il, ilçe, belde ve köyler planlı çalışma ile hem kalkınmanın Anadolu’ya yayılmasına hem de şehirleşmenin doğal şekilde işlemesine neden olur.

Bunları yaparken özellikle yatay mimari şartı koşulmalı. Çünkü bizzat dikey yapılaşma nüfusun tehlikeli şekilde azalmasının en önemli sebeplerinden biridir.

Kaynaklar:

Bu yazı için kaynak olarak kullanılan Erhan Afyoncu konuşmaları ve yazıları

https://www.youtube.com/watch?v=Dbprm2JA5Gk

https://www.youtube.com/watch?v=b9JLTkSBe4U&t=3720s

https://www.youtube.com/watch?v=nHN3MYanKEs

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/erhan-afyoncu/2024/02/11/osmanli-imparatorlugu-nufusu-artmayinca-cokmustu

https://x.com/eafyoncu/status/1913657121834762690?s=08

 

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
Bir anne
Ne olursa olsun, sorunun tek çözümü kırsal alana dönmek. Çocukları geniş alanlarda, dağ tepe koşarak mutlu çocuk olarak yetiştirmek. Anne ve baba olacak kişiler koca koca binalara sıkışmış, mutsuz bir şekilde yaşarken, evleri ne kadar lüks olursa olsun, çalıştıkları ve geçim kaygıları yüzünden o evleri sadece otel olarak kullanırken, birbirlerine eş bile zor olurken, anne-baba olmaya nasıl cesaret etsinler.