Malum markaların dondurma diye bilinen ürünlerine çocuklarım bağımlı olmuştu. Biz de aynı durumdaydık. Diğer ürünleri, özellikle gerçek dondurmaları yiyemiyorduk.

Gazze dolayısıyla yapılan boykot nedeniyle malum markaları almadık. Bizim diye bildiğimiz hazır dondurma kılıklı markaları da almadık.

Gıda Dedektifinin uyarmasıyla o malum markaların içindekiler kısmını okumaya başladım. Şurup koymuşlar bol bol. Yapay aromalar, palm yağı, katkı maddeleri dolu ürünler. Dondurmanın temel ürünü olan süt, şeker ve salep hiç birinde yok.

Biz o malum markaları tüketmedik ama çocukların canı dondurma çekiyor. Hakiki Maraş dondurması satan bir yerden yarım kilo kadar dondurma aldım. Sonra AOÇ (Atatürk Orman Çiftliği) dondurmalarını aldım.

Çocuklar o malum markaların tatlarını unuttuğundan üzerinde dondurma yazan bu ürünleri sevdiler. Hatta bana o Maraş dondurmasında sipariş vermeye başladılar. Maraş dondurmasını eve ilk getirdiğimde, alıştıkları gibi kaşıkla almaya çalışmışlar. Kaşık yamulmuştu. Beni çağırdılar, biz bunu kutusundan çıkarıp kasemize koyamıyoruz dediler.

Ben bıçağı aldım, yavaş yavaş kestim, kaselerine koydum. Çok şaşırdılar. Dedim Maraş dondurması bıçakla kesilir, kaşıkla değil.

Sonra işe gidip gelirken yol üstünde 1965 yılından beri dondurma yapıp satan bir dondurmacı tanıdım. Adam dondurmasının çok sevildiğini söyledi. Bende denemek için yarım kilo aldım. Aslında bir kilo almayı düşünmüştüm fiyatını duyunca yarım kilo aldım.

Neyse, dondurmayı alıp eve geldim. Çocuklar dondurmaya bayıldılar. Baba bu dondurma çok güzelmiş, bize sürekli getir dediler.

Bakkallarda, marketlerde dondurma diye satılan ama ne olduğu bilinmeyen ürünleri bıraktıktan sonra çocukların damak tadı düzeldi. Yediklerinin gerçek tadını almaya başladılar. Tereyağlı gıda tüketmeyen bir çocuğum, boykot sonrasında tereyağına da alıştı.

Demem o ki, gıda diye satılan ürünlerin çoğu artık gıda değil. Bunu bildikleri için eskiden dondurma dediklerine artık dondurma bile demiyorlar. Bisküvi bisküvi değil, çikolata çikolata değil. İnanılmaz katkı maddeleri var.

Gıda Dedektifi bizi uyandırdı. Üzerinde çilek resmi olup, çilekli diye satılan yiyecek ve içeceklerde gram çilek yok. Aroması bile yapay... Şeftali nektarı kalmadı piyasada, hepsi şeftalili içecek oldu. Bol miktarda şeker harici tatlandırıcı, aroma vb. konuyor.

Batı'da çoğu üründe kullanılması yasak, bizde her üründe palm yağı var. Gıda uzmanı değilim. Ama çocuklarımın dondurma tecrübesini gördüm. Doğal olana alışan çocuklar doğal beslenmeye de uyum sağlıyor. Artık nektar altında içecek sokmuyorum evime. İçinde şeker değil şurup varsa o içecekleri de almıyorum.

Çocukları yapay gıdalara alıştırırsanız öyle gider. Doğal olana alıştırmaya bakın. Bisküvi ve çikolatanın bisküvi ve çikolata olduğu hazır gıdalar daha pahalı ama değiyor. Bir defa az alıyorsunuz, az tüketiyorlar. Benim çocuklar doğal olana alışmaya başladı. Siz de deneyin siz de değişimi göreceksiniz.