Bugün işten çıkışta polis yol kontrolü yapıyordu. 7-8 özel otomobille beraber benimkini de durdurdu. Çocuklarla birlikte araçtayım, aynadan baktım herkes ruhsat ve ehliyeti alıp polisin yanına gidiyor.
Ben de ehliyetimi ve ruhsatımı vermek için araçtan indim. Polisin yanına gittim. Üzerindeki polis kıyafetlerinde başka kendisini soğuktan koruyan hiç bir şeyi yoktu. Ne eldiveni, ne beresi var, bir parka giymiş o kadar.
Hava ayaz, kar soğuğu yüzümüze yüzümüze çarpıyor. Ehliyeti ve ruhsatı verdim, beklemeye başladım. Siz soğukta beklemeyin, arabanıza gidin dedi.
Bir elinde telefon, diğer elinde ruhsat ve ehliyetler hem telefonla konuşuyor, GBT kontrolü yapıyor, hem de her geleni soğuk diye arabasına gönderiyor.
Kendisi üşüdüğü halde, görevini yerine getiriyor. Her gün evimize gelirken yol kontrolü yapan polislerimizi ve jandarmalarımızı görüyoruz.
Bizleri korumak için yaz demeden, kış demeden, Ankara'nın ayazında titreye titreye, zor şartlarda görev yapıyorlar. Geçenlerde fırtına vardı, polis ve jandarma berelerle her tarafını sarmış, nöbetleşe yol kontrolü yapıyordu. Nöbeti bitenler ateşin başında ısınmaya çalışıyorlardı...
Bizim orda köpeği bağlasan kalmaz dedikleri bir soğuk var Ankara'da. İnsanın iliklerine işliyor. Doğuda, kara bata çıka görev yapan askerlerimiz, polislerimiz ekranlara yansıyor. Ankara'da, Türkiye'nin başka başka yerlerinde, hainlere karşı ülkemizi, bizleri bu soğukta, kışta, kıyamette korumak için askerimiz ve polisimiz çalışıyor.
Rabbim yardımcıları olsun. Rabbim hainlerin onlara kurduğu bütün tuzakları bozsun. Polisimizin, askerimizin rabbim işlerini kolaylaştırsın....
Mahir KILIÇOĞLU
mahirkilicoglu@hotmail.com