MUSTAFA SALİM salimhoca@hotmail.com

BANA BAKAN ATATÜRK’Ü GÖRÜR

16 Kasım 2025 Pazar 19:53

Altı gün önce “On Kasım”dı. O günü yas günü olarak kabul edenlerin bir kısmı bir kaşık suda fırtına koparmaya çalışırken bir kısmı da mevlid-i şerif okutmanın derdine düştü. Fırtına koparmak  isteyenler bunu her yıl yaparlar da mevlide yeltenmelerine ilk kez şahid olduk bu sene… Laiklikte mevlidin yeri var mı diye sorsan, keyfinlerince o kriteri de delecek bir sürü insan çıkar kaşımıza. Bu konuda çok şey yazılıp çizildi. Bence üzerinde durulması gereken asıl mesele Atatürk’ü çıkarları için kullanan kesimin yapıp ettiklerini masaya yatırmak olmalı. Ne demek istediğimin anlaşılması için şöyle bir örnek vereyim:

Şu asrın hırsızlık unvanını alan en büyük şehrimizin belediyesinin başındaki adam yok mu, tıkalı olduğu yerden ne dese iyi? “Bana bakan Atatürk’ü görür” demiş. Ağlar mısın, güler misin? Biri kapak olacak bir cevap vermiş aslında: “Ben Napolyon’um diyen akıl hastalarını gördüm ama…”diye uzun uzun konuşmak yerine sözünü bu kadarcık söylemiş. Arife tarif gerekmez diye düşünmüş herhalde. Laf anlamayana davul zurna çalsan ki ne yazar…

“Bana bakan Atarük’ü görür” sözünün “Bana bakan” kısmını ele alalım.

Sana bakınca ne görüyorum:

Hapse giren bir adam. Hapis deyip geçmemek lazım. Kişi oraya kahramanlığından girmemişse bu yediği bir halttan dolayıdır. Bunun kahramanlık gibi değerleri olmadığını herkes bilir. Geriye kalan tek şık kalıyor; o da ne haltlar yediğidir.

Mesele de bu haltlar zaten. Neler yok ki…

Dört bin sayfaya yakın bir iddianneme var.

Hırsızlık var. Rüşvet var. Yolsuzluk var.

Casusluk var. Casusluk deyip geçmeyelim. İstanbulluların tüm bilgileri dış istihbaratlara servis edilmiş. Kimlerle işbirliği yapmış, kimlerle?

İngiltere istihbarat Servisi MI6’nın önceki başkanı Richard Moore ve eski başkanı Allen Sir Mark.

ABD İstihbarat Servisi CIA’nın eski başkanı Aaron Barr ile eski diraktörü Jami Miscik.

Bu isimler bile başlı başına suç teşkili için yeter de artar bile.

Diploma sahtekârlığını saymıyoruz. Millete vadettiği hizmetleri yerine getirmediği yalanlarını kulak ardı ediyoruz. Fakat casusluk asla kabul edilir bir durum değildir. Kelleyi omuzdan koparmayı gerektiren bir suçtur.

Gazeteci Hacı Yakışıklı’nın tespiti kayda değer. “İ.Oğlu, Cumhurbaşkanı adayı olduğu için yolsuzluk operasyonu yapılmadı. Operasyon yapılacağını bildikleri için Cumhurbaşkanı Adayı yaparak koruma kalkanı oluşturmak istediler.” Bu adam hakkında olup biteni özetleyen bir cümle.

Demek oluyor ki bu isim, Türkiye için proje bir isimdi. FETÖ ve PKK’nın arkasında kimler varsa bunu piyasaya sürenler de onlar. Haliyle bu adamın arkasında çok büyük güçler var. Türkiye’yi durdurma planlarını bu adam üzerinden yapacaklardı. Yoksa bu kadar suçu normal bir insan işleyemezdi. Türkiye’de belli marjinal bir kesim bu adamı ayıklamanın derdinde.

 “Bana bakan Atatürk’ü görür” sözünün ikinci kısmına göre de bu adam Atatürk’e;

Hırsız demiş oluyor. Yaptığı tüm haltları onun da yaptığını iddia etmiş oluyor. Hatta kendisini casuslukla töhmet altına almış oluyor. Atatürk Osmanlı’yı İngilizlere sattı mı diyeceğiz? Bu milleti kandırdı mı diyeceğiz? Aykırı unsurlarla işbirliği yaptı mı diyeceğiz? İ.Oğlu’nun bir kış günü İstanbul’da tüm yollar kapalıyken İngiltere Büyükelçisiyle rakılı balık keyfini unutmuş değiliz.

Kemalistler nerede?

Neden bu adama gereken cevabı vermiyorlar? Hak ettiği cezayı alması için neden dava açmıyorlar?

Yapmazlar ki...

Mustafa Kemal’in askerlerine “İt Sürüsü” diye hakaret eden DEM PARTİ’li Sırrı Sakık’a cevap bile veremediler. Hatta onun Meclise milletvekili olarak girmesine bile yardım ettiler.  

Yapamazlar;

Çünkü bunu seçip bu milletin başına bela eden kendileri...

Yapamazlar;

Çünkü bu bir onur meselesi...

Adam tüm pisliklerini Atatürk maskesi ile kapatmanın derdinde.

En çok da Özdil denen adama bu konuyu savunmak düşmez mi? Adam bu konuda kitap yazan birisi. Yani bu konunun uzmanı. Kemalistlerin sırtından çok para kazandı... Biri çıkıp Özdil'e çıkar dilini de karşı çık adama demesi gerekir. Senin o dilinden çıkana ne paralar ödedik diye savunmasını yapması için bunu dillerine pelesenk yaparak hiç düşürmemeleri gerekir.

On Kasım’da mevlid okumakla uğraşmasınlar. Hakaret edenin önünü kessinler. Mevlid okutmak ya da okumak, bir inanç meselesi. Maksat sevapsa bunu verecek Allahü tealadır. Kabul edilir mi edilmez mi Rabbimin bileceği bir husus. Fakat hakaret meselesi böyle değil. Atatürk yaşasaydı hakkını korur, hesabı sorardı. Öldüğüne göre bu iş “Mustafa Kemali’in askerleriyiz” diyenlere düşer. Seviyorlarsa bu kuru lafla olmaz. Lafla peynir gemisi yürümez. Bir bedel ödemek gerekir.

Fakat kime diyoruz...

Al birini vur ötekisine...

Bu Kemalistler yok mu!

Hatırasına zerre kadar saygıları yok aslında. Eğer saygıları olaydı ne alenen hakaretine tahammül ederlerdi, ne de bir mevlid ve de fatiha okutulmasını isterlerdi...

İ.Oğlu resmen hakaret ediyor Atatürk'e, kimseden ses yok.

Bunların kafası hoş olsa gerek. Yoksa dünyanın en aptalının dahi anlayacağı bu sözün ne hakaretler içerdiğini niye anlamasınlar?

Bu sözüyle adam yaptığı bütün pislikleri Atatürk'e de bulaştırmış oluyor.

Yaptığı pisliklerle alakalı iddianame üç bin sayfayı geçti. Her şey ispatlı. Yalan yok hilaf yok. Ne siyasi bir rekabet dürtüsü bu, ne de ideolojik bir linçten kaynaklanıyor. Sadece dumura uğramamış ortak bir aklın kabul etmeyeceği kabahatler sebebiyledir. İddianamede her şey hukuka uygun. Ya değilse bunun arkasındaki karanlık dünya adamını savunmaz mıydı? Uluslararası hukuku harekete geçirmez miydi?

Neden suspuslar? Çünkü adamın pislikleri kendisini ele veriyor. Odanın ortasına yaptığı dışkının üstünü örttüğü peçete onu gizlese de yayılmasına mani olamayacakları derecede kokusu misali bir gerçek gibi kendisini ele veren binlerce pisliği var adamın. Karanlık dünya o yüzden sessiz ve sedasız suskunca beklemede.

Kim kime dumduma...

Bir taraftan iktidarın tüm icraatlarını karalayan fakat kara lekelerini aklaştırmaya çalışan kara bir zihniyetle iç içeyiz.

Son çekirge de avucumuzda artık.

Rabbimin hesapları tüm hesapların üstündedir.

Kaderin de üzerinde bir kader vardır.

Mustafa SALİM

16 Kasım 2025 ANKARA

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
Mesut hoca
Yorumunuz onay bekliyor ...