MAHİR KILIÇOĞLU mahirkilicoglu@hotmail.com

ÇOK ŞÜKÜR BİTTİ

01 Ocak 2017 Pazar 00:21

Televizyonlarda her yeni yılda, Batılıların Noel (Christmas) dedikleri günle, yılbaşı bizde hep karıştırılır. Bunda televizyonların bu zamanlarda yayınladıkları Noel temalı filmlerin etkisi büyük. Noel geçti, şimdi kutlanılan yeni yıl. Gelen yılı kendi adetlerince eğlenerek yaşıyor Batılılar. Bizdekiler sanki yeni yıl âdetiymiş gibi hindi kesiyorlar. Hindi Noel adeti. Noel Baba yeni yılda hediye dağıtmaz. 25 Aralık günü yaşanan Noel bayramının simgesidir Noel Baba. 

Hıristiyanlar 25 Aralık'ı Hz. İsa'nın doğum günü olarak kutluyor. Ancak bu tarih Katolikler için geçerli. Ortodokslar Ocak ayında kutluyor. Ermeni ve Rumlar 6 Ocak'ta kutluyor, bazı Hıristiyan gruplar 7 Ocak'ta bayram yapıyor.

İçinde Yılbaşı olduğu için Noel tatilini bizimkiler yeni yıl bayramı sanıyor. Aslında bu Noel'in 21 Aralık'ta yaşanan gün dönümüyle sıkı bir ilişkisi var ve 6 Ocak’taki İsa’nın doğum günü bir pagan geleneği nedeniyle sonradan 25 Aralık tarihine taşındığı belirtiliyor.

Ülkemizde İnsanların bir kısmı yeni yılı kutluyor. Diğer yandan yeni yılı hiç kutlamayan, bunu günah kabul eden insanlarda var. Bu durum televizyonlara da yansımış durumda. Bazı kanallar yılbaşını son derece ciddi hazırlıklarla kutluyorken, bazıları ya hiç kutlamıyor ya da cılız yılbaşı programları ile kutluyor.

Yılbaşı kutlanır-kutlanmaz, caizdir-değildir meselesi tartışıla dursun, 2016 yılının herkes için unutulmayacak bir yıl olduğu, bir milat olduğu artık herkesin malumu. 2016 yılı için, yılın son ayında “Bi git ya! 2016 bi git ya!” demişti bir arkadaşım sosyal medya hesabında. Bu serzeniş, yaşadıklarımızın özetiydi aslında.

15 Temmuz darbe teşebbüsü ile başlayan sancılı süreçler, olağanüstü hal ilanı, her gün bir yenisi düzenlenen FETÖ operasyonları, Türk ordusunun Suriye’ye operasyonu, PKK terörü ile mücadele, yılın başından başlayan ve devam eden; şehirlerimizde patlayan bombalar ve kaybedilen hayatlar…

FETÖ mensubu olduğu gerekçesiyle kamu görevinden ihraç edilen memurlar, açığa açılmış olup hakkında verilecek kararı bekleyenler çok konuşulan konular oldu. Ülkemizin ardı ardına yaşadığı saldırılara ekonomik saldırıda eklendi. Dengeleri değiştirme üzerine yapılan Rus büyükelçisi Andrey Karlov’a hain suikast sadece elçinin öldürülmesi noktasında başarıya ulaştı ancak hainler istediklerini kaosu oluşturamadılar. Yılın son gününü yaşarken gelen siber saldırı haberleri 2016 yılında yaşadığımız zorlukların son halkası oldu.

Güzel şeylerde oldu, iyi şeylerde yaşandı. Hükümetimizin başlattığı büyük yatırımlardan Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya tüneli açıldı. Asya ve Avrupa denizin altından geçen tünelle birbirine bağlandı. Anayasa değişikliği konusunda atılan adımlarla Türkiye 2017 yılında anayasal olarak başkanlığa geçmeyi kendine hedef olarak seçti. Meclisimiz bu konuda harıl harıl çalışıyor, muhtemelen 2017’nin ilk haftalarında düzenleme meclisten geçer ve halk oylamasına sunulur.

2016 yılında eğitim anlamında sancılarımız devam etti. AK Parti hükümetlerinin en çok yatırım yaptığı ancak istendik başarıyı yakalayamadığı konunun eğitim olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni, eski sistemin felsefi ve uygulama olarak hala devam ediyor olması. Eğitimde yapılacak değişiklikler ciddi ve kararlı duruşlar gerektiriyor. 2017 yılında yapılacak Anayasa değişikliği sonunda eğitimde köklü değişikliklerin temellerinin atılacağını umut ediyorum.

2016 yılında en çok tartışılan konulardan biri kamu personel rejimi oldu. Hükümet bu konuda değişikliklerin yapılacağının sinyalini uzun zamandır veriyor. 20. yüzyılın şartlarında düzenlenmiş memur yasalarıyla 21. yüzyılı geçiremeyeceğimiz kesinleşti. Bu nedenle 2017 Anayasa değişiklikleri sonrasında kamu personel rejiminin değişmesi de gündeme gelebilir.

Suriye’de devam eden savaş, Türkiye’nin 24 Ağustos 2016 tarihinde başlattığı Fırat Kalkanı operasyonu ile yeni bir boyut kazandı. El-Bab’ın alınmasıyla birlikte Türkiye’nin Suriye konusunda başat aktörlerden biri olduğu netlik kazandı. 2016 yılının son günlerinde gelen ateşkes haberleri, çözüm ve kalıcı barış konusunda 2017 yılına ümitli girmemize neden oldu.

2016 yılı çok sancılı, acılarla dolu geçti. Bu yılın bizim açımızdan en büyük kazanımı, toplumun bütün kesimlerinin birlik ve bütünlük açısından dünyaya aynı görüntüyü ve aynı manzarayı vermesidir. 15 Temmuz’da gösterilen kahramanlıklar, Kasım ayındaki doların yükselişi karşısında milletimizin aldığı tutum övünç duyulacak konular. Bunlardan da öte, Halep’te yaşanan insanlık dramına gösterilen tepki, başlatılan yardım kampanyaları, barış ve çözüm çağrıları, insanlık vicdanı açısından büyük bir başarıdır.

Hepsinden önemlisi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkemizin birliğinin, beraberliğinin sembolü olması, 15 Temmuz’da darbecilere karşı halkımızın önünde koşması, ekonomik krizde halkımıza önderlik yapması, Suriye konusunda halkımızın sesi ve vicdanı olması bizim açımızdan hamd edilecek şeydir. Allah, bir toplumun hayrını istedimi onlara büyük bir lider gönderirmiş. İşte bizim en büyük şansımız, abartısız ve gösterişsiz olarak söylüyorum ki Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Sancılı 2016 yılı bitti ve 2017 yılına girdik. Hepimiz ve herkes için 2017’nin herkese, hepimize, ülkeleri üzerinde oyunlar oynanan Müslümanlara, tüm insanlara barış, mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum.

Mahir KILIÇOĞLU

mahirkilicoglu@hotmail.com

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #