‘En İyi Türk Ölü Türktür’ sözü Kıbrıs Rum kesiminde çocuklara anaokullarından üniversiteye kadar okutulan, anlatılan bir sözdür. Bu söz ayrıca bizdeki ‘Her Türk Asker Doğar’ şeklinde uygun adımda askerlere söyletilen bir sözdü. Sözdü diyorum, 2008 yılında yasaklanıncaya kadar Rum askerlere ‘En İyi Türk Ölü Türktür’ söyletiliyormuş.
Bu anlayışı, bu sözü tekrar, bu sözün eğitimi ve askerlerin uygun adımda tekrarlaması hala devam ediyor. Nisan 2016’da bir Yunan vali yardımcısı Yunan Komandolarının tekrar ettiği ‘En İyi Türk Ölü Türktür’ sloganına katıldığını açıkladı.
Rauf Denktaş bu sözü Rum bürokrat arkadaşıyla birlikte arabayla giderken, anaokuluna giden Rum bürokratın çocuğundan duymuş ilk kez. Ortada daha Kıbrıs Cumhuriyeti yok, ortada daha hiçbir şey yok…
Yıllarca Rum askerlerin göğsünde ‘En İyi Türk Ölü Türktür’ yazısı yazdı. Bu söz sadece Rum’un slogan haline getirdiği bir söz değil. Bu söz, Haçlı seferlerinden beri İslam dünyasını savunmada karşılarında bir tek Türkleri gören ve onlara gücü yetmeyen Batı Emperyalizmin bilinçaltına yerleşmiş bir kinin, öfkenin yansımasıdır. Çünkü Türklere galebe çalmaları hem zor olmuş hem de bedeli çok ağır olmuş.
Sırf bu nedenle Birinci Dünya Savaş’ında düşmanlarını (Türkleri) yendikleri halde kendileri de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar. İstanbul’u işgal eden, Anadolu’yu işgal eden İngilizlerin, Fransızların ve İtalyanların neden uzun süre kalmadıklarını isterseniz araştırın. Karşınıza Birinci Dünya Savaşında savaşmaktan bıkmış Avrupa halklarını bulacaksınız.
Google’da ‘Türk düşmanlığı’ başlığında arama yaparsanız, özellikle Batı milletlerinin damarlarına işlemiş Türk düşmanlığının delillerini görürsünüz. Türk’e duyulan hınç, kin, nefret emin olun Haçlı zihniyetinin bütün oyunlarını, hilelerini Türklerin bozmasından kaynaklanıyor. İslam Dünya’sında çok geniş coğrafyalara yayılmış olan Şia’nın Müslümanlar üzerindeki hâkimiyetini bozan da Türklerdir.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında, Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurmak isteyen Ermenilerin tek yaptığı Müslüman Türkleri katletmekti. Onlar için de ‘En İyi Türk Ölü Türk’tü.’ Balkan savaşlarında Bulgarlar ve diğer milletler Türkleri katlederken de düşündükleri tek şey ‘En İyi Türk Ölü Türktür’ anlayışıydı.
Şimdi ülkemizde patlatılan bombaların, sonu hüsran olacağı kesin bir terör örgütünün tek başına üstesinden gelebileceği bir iş olmadığını bütün terör uzmanları söylüyor. Bin yıldır yenemedikleri, yok edemedikleri, yere seremedikleri, yıkılsa bile her seferinde yeniden ayağa kalkan Türk’ü bu kez yok etmek için vekâlet savaşları veriliyor. Başka ülkeleri, başka milletleri başarıyla adam ettikleri terör yöntemleriyle Türk’ü de adam etmeye çalışıyorlar.
Her hamleleri bizi öldürmek için, her hamleleri bizim biraz daha ölmemiz için yapıyorlar. Kendi kendine imha olacak hale gelmemiz için uğraşıyorlar. Çünkü bizi yok etmeye çalışan kendi yok oluşunu da hazırlamış oluyor; tarih hep bunu gösteriyor. Bu nedenle bizim ölümlerimizde, felaketlerimizde, birbirimize düşmemizde, terörize olmamızda büyük haz duyarak, kıs kıs gülerek, bazen kayıtsız kalarak, bazen kendimizi savunmamızı bile çeşitli uydurma bahanelerle durdurmaya çalışarak karşılıyorlar.
Bu anlayışı o kadar büyük bir kampanya halinde işliyor ve anlatıyorlar ki, Batı’da ve onların sömürgelerinde Türk düşmanlığı üzerine yazılmış on binlerce kitap var. Google’da bunların örneklerini rahatlıkla bulabilirsiniz. Wikipedia’da Türk Düşmanlığı diye ayrı bir madde var. Her yalanı ustalıkla, gerçekmiş gibi gösteren bu zihniyet pek çok toplumda kollektif olarak işleniyor ve geleceğe taşınıyor.
Arap ülkelerini kendileri sömürdükleri, bu ülkelerin kaynaklarını Batı’ya aktardıkları halde, Arapları; “Türkler sizi sömürdü” diye kandırdılar. Onların eğitim programlarına bunu koydular, eğitim dillerini Avrupa dillerinden biri yaptıkları halde, zihinlere asıl sömürgecinin Osmanlı olduğunu işleyerek onları uyuşturdular. Araplar hala bu uyuşturucunun etkisi altında (Bizde Araplar bize ihanet etti uyuşturucusunun etkisi altındayız. Burada sadece Arapları suçlu görmek yanlış olur; önemli olan oyunu görmek.), yoksa Batı emperyalizmine karşı kollektif hareketleri daha kolay ve rahat oluşturur, bugün dünya meselelerinin en önemli çözümü olacak İslam Birliğinin temellerini çoktan atmış olurduk.
Bizler bu ülke için, bu ülkenin vatan olması için bin yıldır ölüyoruz. Bir bin yıl daha ölürüz sorun değil. Ancak artık, bu ülke için, bu vatan için yaşamamız gerek. Öle öle, her karışını kanımızla suladığımız ülkeyi vatan eyledik. Her karışını kanımızla suladığımız vatanımızı şimdi de mürekkebimizle, alın terimizle kalkındırmalı, güçlendirmeli ve zengin hale getirmeliyiz. Sadece bu ülke ve vatan için değil, dünya barışı ve dünyanın yeninden huzura kavuşması için yaşayan Türk olmamız gerekiyor.
Mahir KILIÇOĞLU
mahirkilicoglu@hotmail.com