Daha önceki yazımda köyde büyüdüğümü, hayvanlarla iç içe bir hayatım olduğunu yazmıştım. Bu yazıda köpeklerden sakınmayı öğrendiğimizi yazmıştım. Yazının linki aşağıda, geçmiş yazılardan “Korkmak mı, Sakınmak mı” yazımızı okuyabilirsiniz.
Biz köyde köpeklerden korkmayı değil, sakınmayı öğrenmiştik. Bize büyüklerimiz bunu öğretmişti. Bugün şehirlerde, sokak köpeklerinin her yeri sardığı günümüzde bize öğretilen köpekten “Sakınmanın” ne kadar değerli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
Köy yerinde birinin evinin önünde köpek varsa, oraya gittiğimizde köpek bağlı bile olsa gardımızı alırdık. Köpek bu, sizi tanısa da, tehdit olarak algıladığı anda saldırıya geçebilir. Köpek sahibine olan sadakatini göstermek için bile size havlayabilir. Dolayısıyla köpek sahipli de olsa, sahipsiz de olsa sakınılacak şeydi.
Her gün kapısının önünden geçtiğimiz komşu, köpeğini hep serbest bırakırdı. Köy yerinde zaten köpekler kolay kolay bağlanmaz, serbest gezer. Ancak bu köpek gelene geçene saldırırdı. Pis bir bakışı vardı, sinsi sinsi geçeni gözetler, havlamadan zayıf anını kollayıp, arkadan saldırırdı. Köyde kardeşim dâhil kaç çocuğu ısırmıştı. Üstelik köpek köy okuluna giden yolun tam üzerindeydi. O köpek ölene kadar köyün çocukları neler çekti bir bilseniz…
Sevdiğiniz köpeği evinize alırsınız. Köy yerinde evlerin önü genelde uygundur. Hele hayvancılıkla meşgul olanlar mutlaka köpek besler. Gelin görün ki her köpek bir değil. Kendi elinizde büyümüş, yemeğini ve suyunu eksik etmediğiniz, hatta korusun diye emanet ettiğiniz köpeğin bir gün tavuklarınıza zarar verdiğini görebilirsiniz. Biz bunu yaşadık. Elimizde büyüyen ve çok sevdiğimiz köpeğimizin tavukların yumurtalarını çalıp yediğini gördüğümüzde şok yaşamıştık. Öldürmedik ama bir daha da evimize sokmadık.
Eğer bir köyde köpekler varsa, orada değneksiz gezilmez. İşte biz köy yerinde bunu öğrenmiştik. Şimdi şehirlerdeyiz, köpek konusunda bu kadar yaşantısı olan, köpekten korkmayan ben dahi sürü halinde köpek gördüm mü ürkerim. Çünkü köpek köpekten güç alır. Çünkü köpekler sürü halindeyse artık orada vahşi yaşam başlamıştır.
Köy yerinde, köpeklerin nüfusları kontrol altındaydı. O nedenle sürüyle köpek gezmesi nadir olurdu. Bugün köpek nüfusu kontrolden çıkmış. Sahipsiz köpekler nedeniyle şehirlerin sokakları, caddeleri, çocuk parkları, çarşıları hatta okul bahçeleri bile köpek işgali altında.
Köpeklerden korkmayı değil, sakınmayı öğrenmiş biri olarak bugün köpek nüfusunun artışını gördükçe dehşete kapılıyorum. Çünkü normalde ehlileştirilmiş köpeğin bile doğası gereği evi, sahibini, sahibinin mallarını korumasını, ele, yabancıya dişini göstermesi, havlaması beklenir. Yani ehlileştirilen köpeğin rolü doğasından gayrı bir şey değil. Doğası havlamak, dişini göstermek ve ısırmak olan köpeklerin sürü halinde dolaşması onların vahşileştiğini gösterir. Bu artık sadece çocuklar ve kadınlar için değil, şehirde yaşayan herkes için tehdittir.
Köpek rastgele yere kakasını bırakır, her yere çişini yapar. Köy yerinde köpek sayısı kontrol altında olduğundan ve her taraf toprak olduğundan bunlar doğaya karışır, hastalık tehdidi oluşturmazdı. Ancak şehirlerde korkunç hastalık kaynağı olma tehlikesi saçan köpekler bir de kontrolsüz artan nüfuslarıyla katlanarak artan tehdide dönüştü.
Her köpek bir değil ve iyi köpek gerçekten kolay bulunmaz. Dolayısıyla köpeklerin çoğu vasattır, beslenmez, sahiplenilmez. Bugün bütün köpekleri aynı derecede masum ve korunmaya değer görenler, köpeklerle ilgili pek çok tehdit içeren gerçekleri ya toplumdan gizliyorlar ya da görmezden geliyorlar.
Köpekler, özellikle köpekler diyorum. Çünkü sokakta yaşayan her hayvan köpek kadar tehdit oluşturmaz. Özellikle kediler, fare ve kuş popülasyonu için ve bazı böcek türleri popülasyonu için kontrol edici fonksiyon icra ederler. Köpeklerin, fare ve kuş popülasyonunu baskılayıcı rol icra eden kedileri yok etmesinden başka işlevi yok. Dolayısıyla tehdit tek bir yönden değil. Köpekler, kedi popülasyonunu baskılayarak da tehdit oluştururlar.
Artık eşik aşıldı. Köpekler vahşileşti, şehirlerin sokaklarında, parklarında, her yerinde vahşi yaşam koşullarına neden oldu. Artık köpekperestleri bile tehdit eden unsurlara dönüştü köpekler. Görüntüler geliyor, sevdiği köpek tarafından ısırılan insanlar aşamasına geçtik. Çünkü ben yaşadığım köyden de bilirim, köpekler kendilerini sevenlere onları ısırarak karşılık verir. Gerçi gerçek bir ısırma değil bu ısırık ama olsun, insanın tenine köpeği dişinin değmesi, ürkmek için yeterli.
Dedim ya, köyde büyüdüm, köpeklerden korkmayı değil, sakınmayı öğrendim diye. İşte kendisini seven insanı ısıran köpek videosunu gördüğümde ürktüm. Bu köpeğin sevgiye karşılık gösterdiği sevgi göstergesi değil, açık ve net bir vahşi ısırma teşebbüsüdür. Yani eşik çoktan aşılmış.
Bir daha söylüyorum, bir daha yazıyorum, SOKAK KÖPEKLERİ VAHŞİLEŞTİLER ARTIK. Nüfusu artan köpekler, açık tehdit haline geldi. Zaten her köpek sahiplenilmez. Zaten her köpek sahibine hizmet etmez. Zaten köpek sahiplenilse bile asli işlevi için sahiplenilir, havlaması, dişlerini göstermesi ve ısırması için. Siz özel olarak terbiye etmedikçe (daha enikken alıp, özel eğitimden geçirip… yani uzun iş ve uğraş) köpek bu işlevlerini (havlama, dişlerini gösterme ve ısırma) ciddi bir eğitim almadan terk etmez. Üstelik her köpeğe de bu tür bir eğitim verilemez.
İnsanların kadim zamanlardan beri en sadık dostları olan köpekler, sokakta başıboş hale geldiğinden beri geometrik olarak artarak insan hayatı ve sağlığı için tehdit olmaya başladılar. Yapılan anketler toplumun çok büyük kesiminin (%80’i aşıyor) köpekleri tehdit olarak gördüğünü gösteriyor. Gerçek bundan da öte. Eşik aşıldı, köpekler vahşileşti. Bir an önce toplatılmaları, sahiplenilmeyen köpeklerin uyutulması gerek.
Köpekler ihraç da edilebilir. Bu seçeneği uzmanlar değerlendirebilirler. Ancak köpek lobisi ve mama sektörü, büyük gelir kaybına uğrayacağından satın aldıkları kişilerle çıkacak yasayı işlevsiz ve uygulanamaz hale getirmek istiyorlar.
Pasta büyük, gelir kaybı yaşamak istemeyen lobiler akıl almaz tehditler savururken köpek dişleri arasında kalanlar ise çocuklarımız, kadınlarımız, milli servet olan hayvanlarımız oluyor. Köpeğin dişine kan değdi, köpek insan etini tattı. Artık eşik aşıldı, ya halk kazanır ya da köpekler…
https://kamuexpress.com/makale/korkmak-mi-sakinmak-mi-1373