Özgecan Arslan'ı katleden Suphi Altındöken'i hatırlıyorsunuz değil mi? O katile ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet verildiğinde bile bu ceza milletin vicdanında cevap bulmamıştı.
Suphi'yi hapiste öldüren Gültekin Alan, Özgecan'ı rüyamda görüp duruyordum. Ondan dolayı öldürdüm Suphi'yi diye savunma yapmış. Benim de iki kızım vardı, hep gözümün önüne gelip gelip durdu Özgecan demiş.
Milletin vicdanında yer etmeyen mahkeme kararları yüzünden bakın bir insan daha katil oldu ve ömür boyu ceza aldı. Suphi Altındöken'e kimse rahmet okumadı, ona gömmeye kimse gitmedi, kimse o katilin cenazesinin kendi mezarlığına, kendi ölülerinin yanına konmasını istemedi.
Bu aşağılık katili idam etmeyip, beslemeyi seçmeyi düzenleyen adalet sistemi, yine bir katil doğurdu, belki başka cinayetleri de vardı Gültekin Alan'ın ama bizim adaletsiz sistemimiz yüzünden yeniden katil oldu.
Adana'da 4 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden aşağılık insanı da hapse attık. Ona da muhtemelen müebbet verilecek. Ya da 15-20 yıl yatmadan çıkacak. Çünkü yasalarımız suçluyu vicdanları rahatlatan şekilde cezalandırmıyor. Millet, katillerin, teröristlerin, tecavüzcülerin idam edilmesini istiyor. Bu nedenle, toplumsal hınç, öfke dinmiyor. Hapislerde yatan insanlarda bu toplumun bir parçası. Adalet yerini devlet eliyle, yargı eliyle bulmayınca, toplum yeni katiller, yeni cinayetler üretiyor. Bu o aşağılık katilleri ve tecavüzcüleri linç etmek şeklinde bile olsa gerçekleşiyor.
Daha şimdiden Adanalı çocuk tecavüzcüsünün hapiste öldürülmesiyle ilgili asılsız haberler çıkıyor. Polis tecavüzcüyü gizlemek için yoğun çaba sarf ediyor. Özgecan'ın katilinin adeta bütün sülalesini tanımışken, Adanalı tecavüzcünün ne doğru dürüst görüntüsü var ne de adı tam veriliyor.
Millet öfkeli, millet kızgın. Sedat K. Adlı tecavüzcünün hangi hapishanede olduğu bile belli değil. İnanın, mahkeme günü ve saati belli olsun, devletin bu aşağılık kişiyi koruması için bir ordu hazır bekletmesi gerekebilir. Çünkü yapanın yanına kar kalan bir ceza sistemimiz var bizim.
Kadınları ve çocukları koruyamıyoruz. Göze göz, dişe diş ilahi buyruğunu uygulamazsak bir yandan masum insanların hayatı kararır, diğer yandan gerçekleşmeyen adalet yüzünden vicdanlar kanar.
Mahir KILIÇOĞLU
mahirkilicoglu@hotmail.com