MAHİR KILIÇOĞLU mahirkilicoglu@hotmail.com

HÜZÜNLÜ BİR ŞARKININ HİKÂYESİ

20 Kasım 2016 Pazar 01:47

Erken evlilikten dolayı hapis yatan insanlara getirilecek af yasa tasarısı öncesinde aşağıda verilen linkteki yazıyı okuyun. Bir hüzünlü şarkının hikâyesidir anlatılan. Kimseye etmem şikâyet diye başlayan o meşhur şarkının hikâyesini ben de bilmiyordum yeni öğrendim.

Adam öldürse doğru dürüst ceza almayacak bireyleri ebeveyninin rızası ve teşvikiyle yuva sahibi yapmak ne insan gelişimine, ne de hukuka uygun. Hukuk kuralları bunu tespit etmiş ve erken evliliği suç saymışken, şimdi mağduriyetler var deyip af getirmek sadece yapılan yanlış uygulamanın devam etmesine neden olur.

Erken evlilik çocuk koruma kanununa da aykırıdır. Aileler ve yetişkinler çocukları hakkında karar verirken onların geleceklerini de etkilediklerini bilirler ancak yasal müeyyideleri bilmezler. Hali hazırda, yasaların yetişkin dediği biri 14-15 yaşındaki bir kız çocuğunu etkileyip, kendine âşık edip, ebeveynini evliliğe mecbur bırakacak davranışlar içine girebilir; zaten böyle oluyor hep. Bu nedenle erken evliliğe verilen cezalara getirilecek af, toplum vicdanını kanatmaktan başka bir şey yapmaz.

Af yerine, devlet veya hükumet, hapis yatan bireylerin geride bıraktığı kimselerine yardımda bulunacak düzenlemeler yapsın. Zaten var olan düzenlemeler de yeter buna. Kocası sekiz yıl hapse mahkûm olmuş kadınların çığlıkları televizyonlarda gösteriliyor. İnsanlara bu kimselerin ne kadar mağdur edildiğini falan gösteriyorlar. Bence, erken evliliğe ikna edilmiş bu bireylere yardımcı olmak gerek. 18 yaşını doldurmamış bireyin üniversite kaydında bile yanında velisini istiyorlar. Bu kişilerin evlilik yapmalarına izin verenler acaba nikâhta onların yerine mi imza attılar?

Mevcut yasalara göre zorunlu eğitim 12 yıldır. Çocuklar 18 yaşına gelene kadar eğitim almak zorundadır. Şu halde evli olduğu halde bireyler eğitimini nasıl devam ettirecek. Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde "Evli olanların kayıtları yapılmaz, öğrenci iken evlenenlerin okulla ilişiği kesilerek kayıtları e-Okul üzerinden Açık Öğretim Lisesine veya Mesleki Açık Öğretim Lisesine gönderilir." der. Yani evlenen kişilerin okulla ilişiği kesilir diyor. Bakanlığın bu düzenlemesi yerinde bir düzenleme ancak, erken yaşta evliliğe yönelik getirilen yaptırımların bir af düzenlemesi ile delinmesi doğru değildir. Erken evlilikle eğitim aksıyor, açık lisede bile bu durum böyle.

Adalet sistemi, erken evliliklere istenen yasal yaptırımları hızla neticelendirse, kimse buna cesaret edemez zaten. Evlenip çoluk çocuğa karışmış bireyler tam da çocukların babalarına en çok ihtiyacı olduğu zamanda hapis yatıyor. Bu bile çok büyük sıkıntı.

Özellikle ebeveynlerin bu konuda çok bilinçli olması gerekir. 15 yaşındaki bir çocuğun karar verme olgunluğu ile 18 yaşındaki bir bireyin karar verme olgunluğu aralarında 3 yaş olmasına rağmen birbirinden çok farklıdır. 15 yaşındaki bir çocuk beş yıl sonrasını düşünmez, düşünemez, davranışlarının sonuçları üzerinde düşünme becerileri önündeki süreçlerde gelişir ve olgunluğa ulaşır. 15 yaşında evlenen çocuğun, kendi rızası ve ebeveyninin izniyle bile olmuş olsa, "o zaman aklım başımda değildi, hiçbir şeyin farkında değildim, neden izin verdiniz" diye sonradan sorsa, yerinde bir soru olmaz mı?

Erken evlilikler, çocuk yaşta evlilikler konusunda yasal düzenlemeler gözden geçirilebilir ancak evlilikler ne kadar masum ve meşru gözüksede diğer başka nedenlerle ve özellikle çocuğun duygu, algı ve benlik gelişimi, eğitim hakkı ve hukuki durumu açısından bakıldığında sakıncalarının çok fazla olduğu görülecektir. Bu durumlar karşısında erken evliliğe getirilecek bir af düzenlemesi gelecekte yaşanacak olumsuzluklara kapı aralamaktan başka bir işe yaramayacaktır.

 

Mahir KILIÇOĞLU

mahirkilicoglu@hotmail.com

Hüzünlü bir şarkının hikayesi: http://biliyomuydun.com/kimseye-etm/

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #