MAHİR KILIÇOĞLU mahirkilicoglu@hotmail.com

İYİ İNSAN

09 Ocak 2017 Pazartesi 00:43

Nakib El-Attas, bilgi edinmenin ve İslami eğitimin gayesinin temel esprisi “iyi bir vatandaş yetiştirmek” değil, “iyi bir insan yetiştirmektir” der. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na yazılmış bir cevap değildir bu tespit. Onun şahsi düşünce dünyasından çıkardığı bir sonuçtur.

Attas için ‘iyi bir insan’ kavramı hümanist yaklaşımla ortaya konmuş bir kavram değildir. Hümanizm’de iyi kavramı için ‘haz’ öngörülmüştür. Her şey de bizim zevk dediğimiz ‘hazzın’ ölçüt olduğu bir iyi anlayış vardır Hümanizm’de.

Attas’ın “İyi İnsan” modeli, onun Kur’an çerçevesinde ortaya attığı düşüncedir. Eğitimde amaç iyi insan yetiştirmek olmalıdır derken bunu aynı zamanda İslami gelenekte de çıkardığını görebiliyoruz.

Eskilerin kullandığı “Kamil İnsan” kavramı vardır. Kamil insan Türkçeye ‘olgun insan’ olarak çevrilebilir. Üniversitede bir hocamız, Batı’da buna “Kendini gerçekleştiren insan” dediklerini atlatmıştı. Ancak ‘kendini gerçekleştiren insan’  hümanist yaklaşıma sahip düşünürlerin ortaya attığı bir düşüncedir ve temelinde haz vardır.

Kamil insan bir süreç sonunda varılan bir kavrayış ve duruş (davranışlarda olgun insan halini ortaya koyma) durumudur. İyi insan yetiştirme misyonuna sahip eğitimin çarkından geçen insanlar bir çeşit ‘Kemalata’ ererler, ermeleri beklenir.

‘İyi vatandaş’, ‘iyi müslüman’, ‘kendini gerçekleştiren insan’, ‘özgür insan’ ‘iyi insan’… kavramları arasında insanların dolaşıp durması ve birini tercih etmeleri doğaldır. ‘İyi vatandaş’ ya da ‘iyi müslüman’ gibi kavramlarla şekillenen eğitim sistemlerinde bireyleri belirli kalıplara sokma endişesi vardır. Çünkü söz gelimi ‘iyi vatandaş’ nihai hedeftir.

‘İyi insan’ fikri, özünde iyi olma vasfı taşıyan insanı eğitme üzerine eğitim sistemini şekillendirirse; insanı kalıplara sokan bir eğitim modeli değil, insanı kendi öz gerçekliğiyle tanıştıran bir eğitim modeli ortaya koyar. Eğitim sistemi de aslında temel olarak insanı kendi öz gerçekliği ile tanışma, tanıştırma üzerine kurgulanmalıdır.

‘İyi insan’ kendi öz kültürümüzle de doğrudan ilintilidir. Hıristiyanlıkla şekillenmiş batı kültürüne göre insan doğuştan günahkârdır. İslam kültüründe ise insan doğuştan masumdur ve iyidir, çevresel etkiler kişiyi değiştirir veya dönüştürür.

İşte iyi olmanın doğuştan gelen bir özellik görüldüğü kültürümüz ve inancımız bu özelliğiyle eğitim sistemini de şekillendirmelidir. İnsanın tüm iyi özelliklerini geliştirme anlayışı 21. Yüzyılın temel eğitim anlayışlarından biridir aynı zamanda.

İyi olmak, Kur’an’da da geçen bir kavramdır (bakınız Bakara 177). İyilik hali, kalbin temizliğiyle ilgili bir durum değildir. İyilik hali bir takım davranışlarla kendini ortaya koyan durumdur. ‘İyi insan’ yetiştirme temelli eğitim anlayışında eğitim, insanın kendi iyiliği ve başkalarının iyiliği için çeşitli davranışlar kazandıran çabalar bütünüdür.

‘İyi insan’ kavramı evrensel bir kavramdır. Bizde ve dünyanın başka yerlerinde karşılığı olan insani bir kavramdır. Bir dine, bir millete, bir devlete özgü bir kavram değildir. Evrensel bir niteliği olan ‘iyi insan’ düşüncesinin tarihsel ve kültürel anlamda bize özgü olduğunu, bize ait olduğunu bilmemiz gerek. Attas’ın eğitimin amacı olarak ‘İyi insan’ düşüncesi dikkatle incelenmeli ve analiz edilmelidir.

Mahir KILIÇOĞLU

mahirkilicoglu@hotmail.com

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #