MAHİR KILIÇOĞLU mahirkilicoglu@hotmail.com

SADECE ALADAĞ’DA MI SORUN VAR?

04 Aralık 2016 Pazar 23:09

Adana Aladağ'da vefat eden öğrenciler ve başlarındaki sorumlu kişi kapısı kilitli olan yangın çıkışı önünde bulunmuşlar. Kapının kolu çıkarıldığı için açılamamış ve öğrenciler orada can vermişler. Olayın detayları zaten günlerdir medyada dolaşıyor. Burada bir zihniyet hatası yapıyoruz ve bu bizim genel hastalığımız, bunun farkında değiliz. 

Yangın çıkan yurtta, müfettişler kızmasın diye yangın çıkışı yapılmış, öğrenciler kaçmasın diye kapıyı kilitli tutulmuş. Yurdu bir çeşit hapishaneye çevirmişler. Vefat edenlere rahmet diliyorum, yakınlarına sabır. Fidan gibi çocuklar paranoyak bir anlayışa kurban gitti. Emin olun bu anlayış sadece bir yerde değil, her yerde var. 

Paralel yapının yurtlarından birini 15 Temmuz sonrası gördüm, gezdim. Özellikle yangın merdivenlerine çıkan kapılara baktım. Camlı kapı (aslında pencere) demir parmaklıklarla kapatılmış, kolayca açılmasın diye kocaman bir asma kilit takılmış. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu mu demek mi lazım, madem kilit vuracaktın niye merdiven yaptın diye sormak mı lazım bilemedim. 

Bu sadece belirli cemaatlerin yaptığı şey değil. Bu çok farklı kesimden insanların oluşturduğu her türlü örgütlü yapılarda görülen bir sorun. Bazı cemaatler çocukları eğitiyoruz diye yurtlara alıyorlar. Çok sıkı kurallar altında barınma imkânı tanıyorlar. Dışardan, çocuklar eğitim alıyor görünüyor ama onlara yangın çıkışlarını kullanma bile öğretilmemiş. Yoksa nasıl böyle bir faciaya neden olunabilirdi ki? Eğitim verilen yerde çocuklara, yangın çıkışını kullanma eğitimi bile verilmemiş.

Sosyal medya üzerinde bir arkadaşım, kaldıkları yurtlarla ilgili yangın çıkışlarındaki asma kilitleri hatırlattılar. Davranış kazandırmayı değil de, yasaklamayı seçtiniz mi, ipin ucunu kaçırır, hayati konularda bile yasaklamalarla işleri çözmeye çalışırsınız.

Okulların bahçelerinde salıncak olması için birkaç defa uğraştım. Pek çok okulda, salıncakların yasaklandığını defalarca gördüm. Nedeni basitti, öğrencilerin güvenliği… Sallanan öğrencilerin önünden geçen oldu mu kesin kaza olacak. Ciddi yaralanmalar v.s. yaşanabilir.

Bu bir risktir, çocukların gelişimi ve eğitimi açısından göze alınabilecek bir risk. Çünkü oyun, çocuğun öğrenmesinde en önemli unsurdur. Okul bahçelerindeki oyuncaklar çocuklar için hem dinlendirici, hem de eğlendiricidir. Oyuncaklardan, okul bahçesindeki oyunlardan doğabilecek kazalara karşı tedbir alınması, öğrencilere eğitim verilmesi gerekirken, oyuncakları, hatta okul bahçesinde koşmayı bile yasaklarsak, eğitim çocukların sırtında kambur olmaktan başka bir şey olmaz.

İşinin ciddiyetinin farkında olan eğitimciler, yasaklamalarla uğraşmaz. Türkiye’de eğitim konusunda düne göre ciddi mesafe aldık. Bunu açık bir şekilde görebiliyorum. İnsanların anlayışları değişiyor, yaklaşımları olumlu yönde ilerleme gösteriyor. Bunun yanında hala uğraşmak zorunda olduğumuz bir düşünce kalıbımız var. Davranış kazandırmak yerine, eğitmek yerine yasaklamalarla gençleri ve çocukları yönlendirmeye ve yönetmeye çalışıyoruz. Aladağ’da çıkan yangın bunu ortaya koydu ve sadece bir yurda ve bir cemaate has bir sorun değil. Bu bizim toplumumuzun yöneticilerinin pek çoğunun üstesinden gelmesi gereken bir zihniyet sorunudur.

Yurtların çok sıkı denetlenmesi gerek. En ufak şeye müsamaha gösterilmemesi gerek. Yurtları hapishane gibi yöneten kişilere kesinlikle izin verilmemeli. En önemlisi, pedagojik formasyonu olmayan kişiler yurtlara kesinlikle yönetici yapılmamalı. Milli Eğitim Bakanlığının özel öğrenci yurtları yönetmeliğinin 26. Maddesinde değişikliğe gidilerek, öğretmen olma niteliği taşıyan kişilerin yurtlarda müdür ve müdür yardımcısı olmaları şartı getirilmelidir.

Mahir KILIÇOĞLU

mahirkilicoglu@hotmail.com

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #