HALKIN FERASETİ

15 Temmuz Günü darbe olduğunu duyan genç yaşlı binlerce, on binlerce insan sokağa döküldü. Doğru düzgün eğitimi olmayan, haber bile izlemeyen insanlar "Ülkemi Suriye gibi yapmalarına izin vermem" diyordu.

O gün darbenin arkasındaki esas aklın planıydı bu, çok gizli bir plandı. Bu halk Türkiye'yi Suriyeleştirme politikasını nasıl sezdi ve harekete geçti anlamıyorlar. O korkak dedikleri, o cahil dedikleri, o göbeğini kaşıyan dedikleri, keyfine ve kesesine düşkün dedikleri, makarnaya, bulgura tav oluyor dedikleri halk nasıl kelle koltukta askere, tanka, savaş uçaklarına yumruk sallıyor anlamadılar, şok oldular.

“Evim kira ama vatan bizim” diyen insanların gözünde bu vatan üzerinde aç olmak, açıkta olmak önemli değil. Ne büyük imtihanlardan geçti bu ülke insanı, onun üzerinde yapılan mühendislik çalışmaları istedikleri netice vermedi.

Bu ülkenin insanının feraseti o kadar büyük ki, çok uzaklarda yapılan planları seziyor ve bozuyor. Halkın hesabı, hakkın hesabıyla bir oluyor.

Dünyanın bir köşesindeki mazlum insanlar, kurtaracak bir el, uzanacak bir el bekliyor. Akdeniz’de gemisi batan göçmenleri tek tek denizden toplayacak bir gemi bekleniyor. Yeryüzünü insanoğluna barış için ve kardeşlik için yurt kılacak bir düzen bekleniyor.

Bütün umudunu yitirmiş, yoksulluğuna, açlığını ve yarasını, perişan halini yaratanına arz eden insanların gözü bizde, Türkiye'de. 15 Temmuz en çok onları korkuttu ve sonuç en çok onları sevindirdi.

Şimdi bu halkın, kendisine bin yıl önce verilen misyonu yeniden yüklenme vakti geldi. Halk hazır olduğunu 15 Temmuz'da gösterdi. Gerisi bizi yönetenlerde...

BU NASIL ELEŞTİRİ

Fetö operasyonları başladığından beri her taraftan bana da ihbarlar geliyor. Aslında ihbar değil, konuşurken laf arasında geçiyor;

“Bak şu adam fetöcü, zamanında şöyle şöyle yaptı, buraların en hızlı ve kodaman fetö üyesidir bu adam. Bu adamın fetöcü olduğunu herkes biliyor diyor.”

“Fetöcü diyorsan ihbar et,” diyorum.

“Olmaz, başım belaya girer, gitsin onlar ihbar etsin”, diyor.

“Benim görevim değil ki” diyor üstüne. 
Sonra fetö operasyonlarında nasıl hata yapıldığından dem vuruyor, yetkililerin görmediğinden, harekete geçmediğinden söz ediyor... Bir çuval laf hükümete...

Elindeki şemsiyeyi kullanmıyorsan yağmurdan şikâyet etme hakkın yok. Gereğini yapmıyorsan ağlamanın anlamı yok. Sen görevini yapmıyorsan hükümetten bir şey beklemeye hakkın yok.

BU MASALI HALA OKUYANLAR VAR

Yıllarca okullarda çocuklara, birinci dünya savaşında Araplar bizi arkadan vurdu diye öğrettiler. Arap ülkelerinde Türkler sizi yüzlerce yıl sömürdü dediler.
Bu iftiraları atanlar Arapları Türklere, Türkleri Araplara düşman etmek istediler, kısmen de başardılar. Hâlbuki bizi İşgal eden, bize Sevr’i dayatan, İstanbul, Ege, Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da azınlık devletleri kurmak isteyenler Araplar değildi. 
Kitaplarda bizim esas düşmanlarımız aleyhinde tek bir karalama yok. Ülkemizi işgal eden İngiliz dost, Yunan dost, Fransız dost, İtalyan dost ama ülkemiz üzerinde hiç bir planı olmayan Arap düşman. 
Bu masalı hala okuyanlar var, ben ona şaşıyorum...

SURİYELİLERE ZORUNLU ASKERLİK

15 Temmuz gecesi İngiltere'de yaşayan kardeşim darbecilere karşı durmak için uçağa atlayıp geliyordu. Ben ülkemi darbecilere yedirmem dedi. Zorla ikna ettim, biz burada gerekeni yaparız sen dua et dedim.

Sadece Suriyeliler değil tüm İslam ülkelerinde Müslümanlar cihad ruhunu kaybetmiş. Bugün Ankara Gençlik parkında gördüğüm Suriyeli erkeklere bakarken, aynı şey benim ülkemde olsa binlerce insan cepheye koşardı diye içimden geçirdim.

Müslümanların cihad ruhunu her zaman diri tutması gerek. Özgür Suriye Ordusunun asker sayısının yüz bini aşması gerek. Suriye'de askerimiz ÖSO ile terör örgütlerine karşı dururken, Suriyelilerin tıpkı Hz. Musa'ya Yahudilerin "Ey Musa sen git rabbinle savaş, biz burada bekleyeceğiz" demesi gibi tavır koyması onları büyük belalara duçar eder.

Bu nedenle birilerinin Suriyelilere adam akıllı uyarılarda bulunup onları cepheye koşmaya teşvik etmesi gerek. Belirli yaş aralığındaki Suriyeli erkekleri Suriye için zorunlu askerliğe almak gerek.

Mahir KILIÇOĞLU

mahirkilicoglu@hotmail.com