MAHİR KILIÇOĞLU mahirkilicoglu@hotmail.com

TASFİYENİN ZORLUKLARI

08 Eylül 2016 Perşembe 06:54

17-24 Aralık tarihi milattır. 15 Temmuz tarihi son yüz yılda (Cumhuriyetin ilanını ve kurtuluş savaşını saymazsak)  meydana gelen olaylar arasında en önemli milattır. Millet olarak savaş meydanlarında anlı-şanlı tarih yazarız ama masa başında hep kaybederiz. Bu makûs talihin inşallah artık sonu gelir.

Bizi temsilen devlet makamlarına oturanların en az milletimiz kadar cesur ve kararlı olmalarını bekliyoruz. Bu nedenle halkımızın büyük çoğunluğu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyor.

Memurluktan ihraç edildiği halde, 17-24 Aralık sürecinden sonra paralel örgütün sendikalarına üye olanların, bankalarına para yatıranların, çocuklarını paralel okula gönderenlerin hakkında iyi insanlardı canım denildiğini çok duyarsınız.

2014 yerel seçimlerinde ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, gittiği her yerde halkımızı bu örgüte karşı uyaran şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bunlar nasıl terör örgütü oluyor diyorlardı. Gördük nasıl terör örgütü olduğunu, PKK’ya rahmet okutacak ihanetin sahipleridir; herkes gördü.

Şimdi benim haberim yoktu, ben onlardan değildim, ben sadece bankalarına para yatırdım, yok sendikalarına onlara destek olmak için üye olmadım vs. bunlar fasa fiso. Meydan meydan gezen bir devlet başkanı, bunu her gün söyledi, her yerde söyledi, bunun için hükümet değişti, başbakan ve bakanlar değişti, sen hala anlamadın mı kardeşim?

Şimdi esas sorun ihraç edilenlerin bir kısmının paralel olmaması değil, esas sorun paralel olmayanların nasıl o listeye girdiğidir. Daha da kötüsü, paralelliğiyle meşhur bazı kişiler ellerini kollarını sallaya sallaya çalıştığı kurumlara gidip geliyorlar; açığa bile alınmamışlar.

Paralel sendikaya personelini üye yapan müdürün kendisi sendikaya üye olmamış. Örgütün imamlığını yapan devlet memurlarının bir kısmının paralelle ilişkilendirilebilecek hiçbir kaydı yok ama herkes tarafından biliniyorlar.

İnsanlar çevrelerinde paralel örgütün militanlığını yapan kişileri ihbar ediyorlar, “Nerden biliyorsun paralel olduğunu, delilin var mı?” sorusuyla karşılaşıyorlar. Şurada sokakta bir adam yaralansa, olaya şahit olanlar böyle böyle oldu diye anlatsa bu, aksi ortaya çıkana kadar hukuken geçerlidir.

Yetkililer, gelen ihbarların asılsız olma ihtimalinden korkuyorlar. İhbarlarla masum insanlara paralel örgüt mensubu yaftası yapıştırılmasından korkuyorlar, korkmaktan da haklılar. Ancak bu işi 3-5 kişiyle halletmeye çalışırsanız işin içinde çıkamazsınız. Hele tasfiye ekibinin içine kripto paralel sızmışsa al başına belayı.

İnsanların aklını ölçmek için metreye gerek yok, iki konuştur her şeyi anlayabilirsiniz. Dikkatli gözlemciler ve akıllıca soru soranlar bir insanla ilgili kuşkuya yer bırakmayacak sonuçlara ulaşabilir.

Kamuda yapılan tasfiyeleri bulandırmak için çeşitli yöntemler kullanılması kuvvetle muhtemeldir. Bunlardan birisi, tasfiye komisyonlarına eleman sızdırmak, tasfiye komisyonlarını yanlış bilgi ve belge ile yanıltmak. Diğeri bilgi kirliliği yaratarak, insanların doğrular konusunda kuşkularını artırma amaçlı ihbarlar, propagandalar.

FETÖ’nün devlet içinde tasfiyesi için çok ciddi çalışmak gerek, hafiye gibi çalışmak, insanların ifadelerine başvurmak, çapraz sorgular yapmak, söylenenleri ve iddiaları tez zamanda sonuca ulaştırmak gerek.

Paralel yapının kurumlarına destek oldukları için ihraç edilen memurların ifadelerine başvurmak gerek. Sendikaya üye olanı atıyorsan, insanları sendikaya üye yapan, üye olma telkininde bulunan kişileri de bulmak gerek.

Bir diğer husus daha var; insanlar kendilerini tankın önüne atacak kadar cesurlar ancak FETÖ’cüleri ihbar etmeye gelince çekinceleri var. Ölmeye hazırlar ama kul hakkına girmeye hazır değiller, böyle düşünüyor çoğu. Bu nedenlerle tasfiye sürecinde görev alanların işi çok zor.

Not: Başbakan yardımcısı Nurettin Canikli, görevinden yanlışlıkla alınanların ve ihraç edilenlerin aynı yöntemle iade edildiğini, edileceğini söyledi. İhraç edilenlerden itiraz gelenlerin oranlarının % 1’den aşağı olduğunu söyledi. Bu bu itirazların ancak % 3-5 kadarının haklı ve doğru bir itiraz olduğu tespit edildi diye açıklama yaptı Sayın Nurettin Canikli. (Yukarıdaki yazı bu açıklamadan önce yazılmıştır.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #