MAHİR KILIÇOĞLU mahirkilicoglu@hotmail.com

TELAFİ EĞİTİMİ SORULARI

08 Haziran 2021 Salı 01:27

Milli Eğitim Bakanlığı 18 Temmuz’dan sonra telafi eğitimlerinin başlayacağını açıkladı. Önümüzdeki 1,5 yılda da UDEP adını verdiği açılımı Ulusal Destekleme Programının uygulanacağı açıklandı. Ayrıca ilkokullarda iyileştirme programı adı verilen (İYEP) bir başka programla öğrencilere akademik destek verileceği açıklandı.

Bakanımız Ziya Selçuk;

18 Haziran- 2 Temmuz aralığında okullarımız çalışmalarını bu planlar doğrultusunda uygulamaya başlayacaklar. Okullarımız 2 Temmuz'dan, yeni eğitim-öğretim yılının başlayacağı tarihe kadar okulların fiziksel imkanlarından faydalanmak isteyen öğrencilerimiz için de açık tutulacak. Yaz boyu okullarımızda çocuklarımızı ağırlayacağız, isteyen öğrencilerimize fiziksel etkinlikler, isteyen öğrencilerimize akademik programlar sunabileceğiz. Öğretmenlerimiz de bu programlarda öngörülen ders saati üzerinden görev alabilecekler, tabii isterlerse.

açıklamasıyla okulların yazları da açık olacağını söyledi. Okulların yaz boyu hem fiziksel etkinlikler hem de akademik programlar uygulaması demek bize klasik ders sistemi temelli bir eğitim olmayacağına dair işaretler veriyor.

Tabi isterlerse” ifadesi öğretmenlerin telafi eğitimlerinde görev almasının gönüllülük kapsamında olduğunu gösteriyor.

“Öğretmenler ön görülen ders saati üzerinden görev alabilecekler” ifadesi kafa karıştırıcı bir ifade. Çünkü okullarda normal şekilde eğitime devam etmeyeceklerse, söz konusu bir sınıf öğretmeni, günde 6 saat ders vermeyecekse, okula gelmesinin çok anlamı olmayacak. Zira öğretmen yazın maaşını tam alacak ve çalışması durumunda eline geçen ücret maaş karşılığını doldurduktan sonra ödenen ücret olacağından aslında öğretmen açısında ekonomik açıdan çok da tercih edilebilir bir durum olmayacak.

Daha açık bir ifadeyle, günde 4 saat telafi eğitimi yapan bir öğretmen bu telafi eğitimini haftanın 5 günü sürdürse eline branşına göre 4 veya 5 saat ek ders geçecek. Öğretmen haftada fazladan 100 tl kadar ücret alacak. Öğretmenin ulaşım masrafı varsa bu durum hiç de tercih edilebilir değil. Yazın hiç görev almayan öğretmenle, görev alan öğretmen arasındaki fark haftalık 100 tl kadar bir şey olacak.

Hali hazırda maaş karşılığını bile zor dolduran o kadar öğretmen varken, onlara maaş karşılığını doldurmaları karşılığında ek ödemesi uygulamasını telafi eğitimlerinde sürdürmek öğretmen için istendik bir şey olmaz.

Telafi eğitimleri konusunda bakanlığımızın açıklamaları birçok sorunun cevaplandırılması açısından yetersizdir. Türkiye’de halen taşımalı eğitimle okula giden bir milyonun üzerinde öğrenci var. Okula servisle ulaşan bu bir milyonun üzerindeki öğrencinin telafi eğitiminden faydalanması için servislerin yazın da çalışması gerekiyor. Bakanlık bu konuda henüz bir açıklama yapmadı ve veliler en çok bunu soruyor.

Öte yandan özel eğitim okullarında yüz yüze eğitim neredeyse bir dönemi tamamlandı. Diğer okullar yüz yüze eğitime kapalı iken özel eğitim okulları eğitim öğretim döneminin başından beri genellikle yüz yüze eğitim yaptı. Öğrencilerin büyük kısmının servisle okula geldiği özel eğitim okullarında telafi eğitiminin okul servisleri olmadan yapılması mümkün değil. Bakanlığın özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilere telafi eğitimi yapılmayacak demesi pek olası olmadığından telafi eğitimi sürecinde özel eğitime muhtaç çocuklar için ücreti bakanlık tarafından karşılanan öğrenci servislerinin çalışıp çalışmayacağı bir soru olarak durmaktadır.

Öte yandan telafi eğitimlerinin yazın sıcak günlerine denk gelmesi nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşatacak. Okulların kışın ısıtılması nasıl bir ihtiyaçsa, yazın da serinletilmesi de bir ihtiyaç. Korona nedeniyle toplu alanlarda klimaların çalıştırılmasında çeşitli sakıncalar var. Bunun yanında özellikle güney illerinde yazın boğucu sıcaklarında ders yapmak mümkün değil.

Telafi eğitimleri yüz yüze mi yapılacak, korona endişesiyle uzaktan mı yapılacak? Yetişkinlerin aşılanmasıyla hasta sayısı azalmakla birlikte genç ve çocuk hasta sayısında artışlar yaşanmaya başlandı. Bu durum yazın bile okullarda telafi eğitimin yüz yüze yapılmasını olumsuz etkileyecektir. Uzaktan yapılan telafi eğitimi (kısmen de olsa), yüz yüze yapılamayan eğitimi telafi edebilir mi?

Yazın yapılacak telafi eğitimleri, bakanımızın açıklamasından anlaşıldığı kadar fiziksel etkinliklerin de içinde olduğu bir eğitim şeklinde gerçekleşeceği şeklinde. Ülkemizde yıllardan beri uygulanan yaz Kur’an kursları telafi eğitimleri için örneklik teşkil ediyor. Öğrenciler sabah 9:00 gibi derslere başlar, öğlen 12-13 gibi bitirirlerdi. Öğrencilerin, açılması kuvvetle muhtemel Kur’an kursları karşısında telafi eğitimlerine gitmeleri de bir sorudur. Bizim önerimiz, cami merkezli geleneksel yaz Kur’an kurslarına okul merkezli ve çeşitlendirilmiş eğitim programı ile bir Kur’an kursu bu süreçte uygulanabilir.

Bir başka hususta, telafi eğitimlerinin nasıl uygulanacağıdır. Çünkü yaz boyu devam edecek olan kurslara öğrenci devamlarında da sıkıntı olacaktır. Bakanlığımızın en fazla 5 haftalık kurlar halinde telafi eğitimini programlaması gerekmektedir. Aksi taktirde telafi eğitimlerine tam bir karmaşa hakim olur. Hali hazırda ilan edilmiş, açıklanmış ve detaylandırılmış bir telafi eğitimi programı yok ancak bakanlığın bu konuda çalışıyor olması kuvvetle muhtemel.

18 Haziran’da başlayacak telafi eğitimiyle ilgili detayların belli olmasıyla yukarıda sıralanan sorular cevap bulacaktır. Uygulanabilir, işe yarar, programı zenginleştirilmiş, paket programlar halinde sunulan ve yaz şartlarına göre saatleri ayarlanmış bir telafi eğitimi son derece işe yarar olacaktır.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #