Okullar, içinde eğitim öğretim olmayınca, çocuk sesleri olmayınca hiçbir anlamı olmayan yapılardır. Okulu güzel yapan, anlamlı yapan öğrenciler ve onlarla yapılan tüm eğitim-öğretim faaliyetleridir. Dileriz bir an önce bu korona salgınından milletimiz ve tüm insanlık kurtulur.
Korona salgını nedeniyle evlere kapanan milyonlarca genci neredeyse hiç kimse görmedi. Farkında değilsiniz ama en çok etkilenen çocuk ve gençlerin ruh sağlığı oldu bu süreçte. Yaşlıların yalnızlıkları ve depresif durumları haber olurken, her gün daha fazla anksiyete ve kaygı bozukluğu yaşayan, depresif duygu durumuna düşen çocuk ve genç bilgilerini basından değil sağdan soldan aldık.
Uzaktan eğitimin, bilgisayar ve tv başında geçen eğitimin tadını bir de öğretmenlere sorun. Öğrenci davranışları yapılandırılmış bir ortamda daha rahat kontrol edilir. Uzaktan eğitimde veliye çok sorumluluk düşmesinden öte profesyonel bilgi isteyen öğrenci davranışını kontrol ve yönlendirme uzaktan eğitimle neredeyse mümkün değildir.
Sorumluluk sahibi aileler çocuklarını sıkı sıkı takip edip, uzaktan eğitimden zararla çıkmasına engel olmaya çalıştı. Bunun yanında öğrencilerin derslere katılımı ve ödev yapmada çok ciddi sorunları olduğunu her okuldan ve her öğretmenden duyuyorduk.
Uzaktan eğitimle elde edilen kazanımlar sınırlı oldu. Yani bizler, okullarımız, öğretmenlerimiz çocuklarımıza vermesi gereken şeylerin çoğunu veremedi. Halbuki çok iyi noktaya geldiğimiz, çok iyi şeyler ürettiğimiz söylendi kamuoyuna. Uzaktan eğitim noktasında çok iyiyiz, Bakanlığın EBA çalışması dünyada bir numara ve gerçekten en üst düzey denecek yeterlilikte çözümler üretildi. Ancak bu uzaktan eğitimle bir yere varamayacağımız gerçeğini değiştirmiyor.
Uzaktan eğitimle elde edilecek şey bilinçli öğrencinin işine yarayacak şeylerdir. Bu süreçte daha fazla vaktim oldu, yolda geçen süreyi artık daha fazla ders çalışarak geçiriyorum, daha az yoruluyor, daha iyi dinleniyor ve daha iyi ders çalışıyorum diyen öğrencileri de gördük.
Ders verimliliği ve ders başarısı artan öğrencilerin sayıları sınırlı. Öte yandan sürekli evde olmaktan dolayı uyku düzeni bozulan, fiziksel etkinlikler yapmadığı ve yapamadığı için geceleri uyuyamayan, beslenme düzeni bozulan ve dolayısıyla da ruh sağlığı da bozulan milyonlarca çocuk ve genci istatistiklere yansımadığı, çetelesi tutulmadığı için görmedik, göremedik.
Okumayı ekran başında söken çocuklarımız oldu bu süreçte. En çok engelli çocuğunu okula gönderemeyen, gönderemediği gibi tamamen yapılandırılmış ortamda eğitim alması gereken engelli çocukları uzaktan eğitime bile katamayan velilerimiz yoruldu bu süreçte.
Çalışan anne-babalar için kreşler ve anaokulları hep açık tutuldu. Ancak binlerce okul öncesi sınıfı bu süreçte kapalı kaldı. Çocukları 3,5 ay sonra okulunda karşılayan öğretmenlerin bu süreçte çocuklarının sanki hiç eğitim almamış gibi davrandıklarına şahit olduklarını görebiliyorum.
Meslek liseleri yüz yüze eğitim olmadan anlamsızdır. Ortaokul çocukları yüz yüze eğitime gitmeden ne sosyalleşebilirler ne de sağlıklı arkadaşlık ilişkileri geliştirebilirler. Sadece ders odaklı yapılandırılmış uzaktan eğitim nedeniyle kaybettiğimiz sadece yüz yüze eğitimin sıcaklığı, samimiyeti, ciddiyeti değil, kültürel, sportif ve sanatsal faaliyetleri, egzersizleri, okul sonrası kursları, kutlamaları, beraber eğlenmeyi, beraber üzülmeyi bile kaybettik. Twitter’dan “kar tatili istiyoruz vali amca” demeyi bile özledik.
Anne babalar yarın çocuğuma ne giydireceğim telaşını yaşamadı aylardır. Çocuklar okuldan üstü başı perişan halde gelmedi. Servisçiyle kavga etmedik, okul yönetimine kızmadık, öğretmeni çocuğumun psikolojisini bozdu diye şikâyet edemedik ama keşke yüz yüze eğitim olsaydı da o eski kavgaları da yapsaydık.
Okullar öyle ya da böyle de olsa yüz yüze eğitime başladı. Korona salgınından kurtulmayı, bir daha evlere kapanmamayı diliyoruz canı gönülden.