MUSTAFA SALİM salimhoca@hotmail.com

ZAMLARIN ARKASINDAKİ GÜÇ: TÜSİAD

04 Ocak 2022 Salı 20:00

Vatandaşın bir kısmı, yapılan zamlara bakarak Hükümetin üzerine üzerine gidip de zamların arkasında duran, işleri organize eden o asıl gücü yani TÜSİAD'ı göremiyorsa çoktan oyuna gelmiş demektir. 

Hele bir de bu Derneğin kolları arasına sığınmış bir muhalefetle karşı karşıyaysa bu vatandaş, işi daha da zor demektir.

Bu da kafasını karıştıran, böylece gerçekleri görmesine engel karanlık bir yapının güçlü taarruzu altında ezilmesine ve akabinde kendisine elini uzatan hükümetin iyi niyetini görmemesinin yolunu açıyor.

Nasılsanız öyle idare edilirsiniz kaidesini hep siyasi yönetim için kullandığımızdan, belki de bazı kurum ve kuruluşların başına getirilen yönetici uygulamasını bu kapsamda ele almayı ıskalamamız nedeniyle bazı gerçekleri gözden kaçırıyor olabiliriz. TÜSİAD’ın başındaki Simone Kaslowski denen şahsın 2017 yılından bu yana TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmiş ve 20 Şubat 2019 tarihli Genel Kurul Toplantısı’nda TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine seçilmiş olması itibariyle hâlen bu görevi sürdürdüğüne bakılırsa, Derneğin başına bu kişinin neden getirildiğini daha iyi anlamış ve bunların kime hizmet edeceğini de net görmüş oluruz. 

Bu manada TÜSİAD deyip geçmemek lazım. Dünyayı idare eden güçlü ailelerin ülkemizdeki işbirlikçi zenginlerinden oluşan bir yapı bu. Halkımızın gerçekleri görmesinin önündeki en büyük engel. Haliyle milletin gerçek liderleriyle buluşmasını belki de istemeyen bir organizasyon. En güçlü şirketler bunların. Medya bunların tekelinde. Yirmi yıl öncesine kadar hükümetleri devirip kuran bir gücün mümesilleri. Darbelerin arkasında bulunan bu güç-ki Erbakan hükümetini nasıl indirdiklerini biliyoruz-bugün de zam silahını kullanarak darbe yapmanın peşinde. Ya değilse iş sahibi insanlar neden faizin düşürülmesinden rahatsız olurlar? Daha detaylı bilgi için Bekir Hazar'ın bu konuyla ilgili yazısı okunmaya değer. (https://m.takvim.com.tr/yazarlar/bekirhazar/2021/12/24/kim-bunlar)

Bunun için de zihinleri karıştırmaya kâfi yalana bulandırılmış, uyduruk bir iki haber ve elindeki tokmakla boynuna taktırdığı davuldan ses çıkartırcasına piyasaya sürdüğü muhalif yapının akla mantığa sığmayan davranış biçimleri yeterlidir bunlar için.

Muhalif yapı derken kimler yok ki...

Başta siyasi muhalefet. Saymaya gerek olmasa da yine de ifade edelim. CHP, HDP, İP, SP, DEVA, GELECEK ve daha göreceğimiz kim varsa; bunları organize eden FETÖ; sahada terör estiren PKK; fitnelik kaynatan yine bunlara bağlı MEDYA; kripto kuruluş ve şahıslar; bu şahıslardan özellikle de görünen yüzleriyle milletten olduklarını gösteren, ancak iç yüzlerinde gizlenmiş kötü niyetlilerin devlet kadrolarında tünemiş bir çok müptezel kriptoyu saymak mümkündür.

Böyle organize olmuş bir cibilliyet karşısında vatandaş tek başına ne yapabilir? Haliyle kafası karışacaktır. Bu da gayet normal bir durumdur. Çünkü bu hâle düşürülen vatandaş doğal olarak düşmanca davrananı ile gerçek dostlarını ayırt etmekte tabi ki zorlanacaktır.

Hani inancımızdan kaynaklı bir düsturumuz var ya, fasıktan gelen bilgi ve haberlerin araştırılmadan itibar edilmemesi diye… İşte bu prensibimizden ötürü her duyduğumuzu araştırmadan kabul etmemeyi bir ilke hâline getirmemiz gerekir. Çünkü karşımızda yalanı bir meslek gibi gören, ahirette vereceği hesaba inanmayan, haliyle bir yaratıcının olabileceği ihtimalini dahi öngörmeyen bir kafa yapısı mevcut.

 Yalan, iftira ve karalamaların kol gezdiği bir zeminde yürümenin ne kadar zorluğunu elbette hepimiz biliriz. 

Görünen o ki çok büyük bir psikolojik savaşın ortasındayız. Dolar planları yolunda devam etseydi belki bugün bunları konuşacak mecalimiz bile kalmayacaktı.

Madem bir savaş veriyoruz, cephemizi sağlam tutmalıyız. Savaşta cepheyi terk etmek dinen yasaklanmış çirkin bir davranıştır. 

Madem ekonomi üzerinden psikolojik bir savaş veriliyor, o halde yapmamız gereken şey, güven telkin eden eli tutmamız, yani hükümetimize sahip çıkmamızdır.

Benzer olayları geçmişte yaşamış ve zararını görmüş bir millet olarak aynı hatalara bir daha düşmemek için yalancıları iyi tanıyalım ki doğru insanların hizmet sahası genişlesin.

Bugün ülkeyi idare eden doğru insanlar, global ekonomiye karşı verdiği mücadele ile batıyı şaşkına çevirmekte ve kendi paramızın değerini attıracak çalışmalarla hamle üstüne hamileler yapmakta...

Bizi tekrar batıya bağlamak isteyenlerin niyetini iyi okuyup, pervasızca davranışları karşısında direnelim. 15 Temmuz'da ateş yağdıranların kim olduğunu unutursak bugün başka ateşlerde yanar, su dağıtan elleri görmez oluruz. O ateşin sahipleri bugün hala devrede. Ne de çabuk unutuyoruz, daha dün olup bitenleri. Madem harp bir hiledir, gücümüzü kırmak için daha çok hileye başvuracaklarını da hele hele hiç unutmayalım. 

Vesayet zincirinden kurtuluşu ebedileştirecek olan 2023 kalkışmamızı, kurda kuşa yem ettirmeyelim. 

Reel ekonomimizin güçlü olduğunu bilelim. Yoksa hırslarından inkâr ettikleri bu kadar icraatı görebilir miyidik? Patates ve soğan şovlarına kanarsak karnı doymuş birer köle olmaktan öteye geçemeyiz.

Batının içimizdeki sözcüleri, asgari ücretten tutun da memur ve emeklilere yapılan zamlar karşısında şoke olurken bunu beklemeyen bu güruhun, gerçekleştirilen iyileştirmeden rahatsız olması bile niyetlerinin ne olduğunu ele vermektedir...

Mümin ferasetli olur ya gelin o ferasetimizi kullanalım ve bu oyunları bozalım. Bunlar, su üstünde kabarık köpük gibidirler. Bir üfürümlük canı olan, elbette milletin şahlanışından esen fırtınadan korkacaktır.

Hükümetimize güvenelim. Yalancılara kanıp doğru insanlara yük olmayalım.

Mustafa Salim

04 Ocak 2022, Ankara

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
Sadık YILDIZ
Doğru bir konuya değinmişsiniz . Diğer büyük Dernekleride unutmamak lazım .. Örneğin Türkiye Tabibler birliği Derneğinin ÜLKE adına hayırlı bir şeye imza attığına tanık oldunuzmu . Peki buna biat eden DOKTORLARIN ilaç firmalarını zengin etmek için bir yerine 5 ilaç yazsbileceği aklınıza geliyormu . Saygılar
Ali Özar
Destek bizden takdir Allah tan
Tahir
İşin perde arkası ve gerçeği tam da böyle. Vatanını seven Reis'in arkasında durur. Libya, Irak, Suriye.. aklınızda bulunsun.