Aramak, aramak, aramak…
Bulabileceğinden emin olmadan aramak. Bazen umutlanmak, bazen de umudunu yitirmek; lakin yine de aramaya devam etmek.
Bazen ölmek üzere olan bir faniden bir şeyler öğrenmek, bazen de hanede konuşan var mı yok mu derdine düşmek ve bıkmadan usanmadan aramak…
Kaybolan sesleri aramak…
Bazen türkülerde-şarkılarda; bazen masallarda, hikayelerde, romanın en farklı kahramanının sözleri içinde; bazen farklı mahallenin akranlarında, bazen de pir-i fanilerin sohbet arasında ilk kez duyulan kelimeleri içinde aramak…
Kaybolan sesleri aramak; bazen farklı diyarların konuşulduğuna ihtimal verilmeyen tenha yerlerinde, bazen metropelde ekmek derdine düşmüş; lakin öz benliğini unutmamış varoş semtinde yaşayan dağınık ama bir o kadar da birbirine kenetlenmiş yurdumun o sevimli hanesinde.
Aramak, aramak, aramak… Sonraki nesle okunacak, yazılacak bilinecek şeyler bırakmak adına aramak.
Aramak; dede-ninenin torunuyla rahatlıkla iletişime geçmek için, rahatlıkla kültür aktarımını yapabilmek için aramak.
Aramak; bir araya getirme vesilesi için aramak, ayrılığı gayrılığı sonlandırmak için aramak. Bazen balık sevenler arasında, bazen de soğan sevenler arasında, bazen pastırmayı en güzel yapanlar arasında, bazen de boylarını aşan karlar içinde, bazen de ciğerin merkezinde…
21 Şubat Dünya anadili gününün 1 hafta öncesi olan 15 Şubat seçmeli derslerin okullarda tercihlerinin son günü. Ülkemizin; dillerin önündeki engelleri kaldırmasıyla öğrencilerimiz seçmeli dersleri seçerken yetersiz olsa da anadilleriyle ilgili dersleri seçmeye yönelmişlerdir. 2018-2019 eğitim-öğretim yılında görülecek seçmeli dersleri seçerken her yöredeki öğrencinin, velisinin de doğru yönlendirmesiyle, 4 seçmeli dersten birini anadilini tercih etmesi; hem öğrenci, hem veli ve çevresi, hem ülke hem de insanlık eğitimine katkı sağlayacaktır.
Yeryüzünde var olan hiçbir dilin yok olmaması temennisiyle...